Final Part 2 - Sadece sen

371 46 155
                                    

** Son bölüme bol bol yorum istiyorum ve medyadaki şarkı bölümde de geçiyor, dinleyebilirsiniz. İyi okumalar ♥♥

Dipnot: Bölümün başındaki olayla ilgili bana fikir veren okuyucuma çok teşekkür ederim, fikirlerin çok yardımcı oldu *-* @zrukia

****

Sehun iç içe geçirdiğimiz elimin parmaklarıyla oynarken etrafı öylesine turluyorduk. Hava güneşliydi hatta bu aylara göre sıcak bile sayılabilirdi. Bu yüzden keyfini bol bol çıkarmış, yapılabilecek çoğu aktiviteyi gerçekleştirmiştik. Şimdi ise otele doğru yürüyorduk.

"Luhan, bak!" Sehun etrafa attığı heyecanlı bakışlarını bir noktaya odakladığında oraya baktım.

"Neye bakmalıyım?"

"Tekne turu varmış." Bakışlarını bana çevirip dudaklarını büzerek ekledi. "Katılalım mı?"

"Ama..."

"Lütfen, sevgilim." Masum bir şekilde sorduğunda bakışlarım bir tekneye bir de Sehun'a gitti geldi. İkisi arasında gezinirken en son teknede durmuştu ve ben istemsizce seslice yutkunmuştum. Sehun'un önceden bildiği ama belli ki unuttuğu bir gerçek vardı. Beni deniz tutuyordu. Hem de oldukça fazla. En ufak bir su çalkantısında tüm gün hasta olur, kusmaktan ayağa kalkamayacak hale gelirdim. "Güzel olacaktır." O bana beklentiyle bakarken dayanamadığımdan gözlerimi kapattım. Ona hayır demek, hevesini kırmak istemiyordum. Hayal kırıklığına uğramasından nefret ederdim.

"Tamam, olur." Bu yüzden de yüzüme eklediğim zoraki gülümseme ile onu onayladım. Üzülmesine, hevesinin kırılmasındansa böylesi daha iyiydi. Hem kendimi biraz tutarak belki de bu tura dayanabilirdim.

Sehun yüzüne eklediği ışıldayan gülümsemesi ile tekneye doğru beni çekiştirirken arkasından ağlayacak gibi bakıyordum. Tatilimizin en güzel anlarında tam da birbirimize bedenlerimizi de açmışken hasta olmak istemediğim bir şeydi. Ama ne yapabilirdim ki? Sehun çok masumdu ve ben ona kıyamayan bir aptal âşıktım.

****

Tekneye bineli yaklaşık 15 dakika olmuştu ve ben daha şimdiden kendimden geçecek hale gelmiştim. Sürekli burnumdan nefes alıyor ağzımdan veriyor, sakinleşmeye ve sabit durmaya çalışıyordum. Dişlerimi birbirine bastırmaktan çenem ağrımaya başlamıştı bile. Sehun'u ise etrafı turlaması için zorla da olsa yollamak zorunda kalmıştım. Çünkü bu halde olduğumu görürse hem geri dönmek ister hem de fazlasıyla üzülürdü. Ayrıca çok istediği bu turun keyfini de çıkaramazdı.

Kimsenin olmadığı bu tekneye gelebilecek bütün yolcular için para ödemiş ve sadece ikimizin kalmasını sağlamıştım. Kendimi az çok tanıdığım için olası bir durumda benimle beraber herkesin de gezisinin mahvolmasını istemiyordum. Sehun ise bunu iki kişilik romantik bir gezi gibi düşünüyordu. Oysaki ben anlık olarak romantik olabilmekten fazlasıyla uzaktım. Ağzımı açtığım anda kusacak gibi hissediyordum.

"Sevgilim?" başımı ellerime yaslayıp gözlerim kapalı dururken Sehun'u duymamla ona bakıp zoraki gülümsedim. "İyi misin?" kaşları yavaştan çatılırken sararmış yüzümden bir şeylerin ters gittiğini anladığına emindim.

"Evet." Kısa bir cevap ve gülümseme ile karşılık verdiğim sırada görevli çocuk yanımıza gelmişti. Biletleri almak için onlarla konuşurken benim rahatsızlanacağımı bu yüzden de Sehun'u benden uzak tutup etrafta gezdirmeleri, bir şeyler anlatarak oyalamalarını söylemiştim. Yarım saatlik bir tekne turu olduğundan bunu yapabileceklerine inanıyordum.

"Efendim size üst katı gezdirmek için geldim. Benimle gelmelisiniz oranın manzarası çok daha iyidir."

"Yok, ben gelmeyeyim." Bakışlarını yüzümden çekmeden cevapladığında kaşlarımı çattım.

Cappuccino Kiss // HANHUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin