O gece saat 03:32' de Muria ile madencilik ekibi sahura kalktı. Yiyeceklerini yedikten sonra niyet edip yattılar. İmsak kesilince onlar uyumuştu. Sabah olduğunda Muria kalktı. Köyün kuyusuna gidip bir kova su ile elini yüzünü yıkadı. Tam su içecekti ki aklına oruçlu olduğu geldi. Madencilik ekibi de Muria gibi erken kalkmıştı. Köyün mucidinden 35'er elmas karşılığı aldıkları bilgisayar ve internet modemiyle 3 saat boyunca counter strike'ta kapıştılar. Hayatları boyunca bu kadar eğlenmemişlerdi. Zaman hızla geçiyordu. Muria demirci bürosuna gitti. 27 demiri vardı, 7 tane kalmıştı. Muria şaşırdı. Sonra 4 elmas gördü. Demekki iki kişi 10 demir alıp parasını ödemişlerdi. Muria çok mutluydu. Köydeki insanlar gerçekten dürüsttü.
Gece olmuştu. Akşam ezanı okunmadan 30 dakika önce Muria Madencilik ekibini evine davet etti. Birlikte yemek hazırladılar. İftardan sonra yanlarına gerekli malzemeleri alıp yola çıktılar. Önce beraber bir Maden kulübesi yaptılar. Yerin altına o kulübeden kazacaklardı. Bir süre kazdılar. Hepsi farklı yere doğru kazıyordu.
Tommy: BEYLEEEEER! , diye bağırdı mucidin verdiği alet ile. Hepsi birden Tommy'nin bulunduğu yere gittiler. Tommy değişik bir maden bulmuştu.
Zack: Tommy Allah iyiliğini versin! Bizde bişey olduğu sandık.
Tommy: Ne yani, benim sizi boşuna çağırdığımı mı zannediyorsun?
Zack: Kes sesini!
Lence: YAAAA OLUM Bİ SUSUN !! Kavga etmeye mi geldik?
Hepsi Lenceyi doğruladılar. O garip madeni kazıp biraz daha maden aradılar. Elmas, demir , çakmaktaşı, zümrüt, altın, kızıltaş... Bunlara bakıp bakıp seviniyorlardı. Köye döndüler. Saat 00:32'de köye gelmişlerdi. Uykuları vardı. Saatlerini 03:30'a ayarladılar . Yataklarına yatıp uyudular...5 oy istiyorum ;))