-4-(büyü)

61 20 43
                                    

Medya Cresin su büyüsü yaptığı bölüm

.

Dün sabah 5e doğru eve dönmüştüm. Eve gelir gelmez kendimi yatağa attım. Başarabilecek miyiz, her şey yolunda gidecek mi diye düşünürken uykuya dalmıştım. Düşüncelerime karışan alarmın sesiyle uyanırken saatin 11.30 olduğunu farkettim .Siyah ve beyazın ağırlıklı olduğu odama son bir kez bakıp eşyalarımı aramaya başladım. Odam o kadar dağınıktı ki aradığım siyah crop olan üstümü zor bulmuştum. Hazırlanıp hemen mutfağa yöneldim. Yiyecek hiçbirşey bulamayınca kendime bir kahve yapıp ,kilere kitaplara bakmaya gittim .Ben hepsini okumuş, hatta neredeyse ezberlemiştim. Toplam 5 kitap vardı. İlk kitap olan dünyada yaşamı çantama atıp ayakkabılarımı giymeye gittim. Bugün istifa günümdü. Öğrencilerimle vedalaşacaktım. İş yerime vardığımda derin bir nefes alıp kapıyı açtım.

"Günaydın arkadaşlar" dedim. Hepsine bakıp tebessüm ederek. Hepsi benim yıllardır öğrencimdi. Hepsini bir amaç uğruna bıraktığımı hatırlattım kendime. Daha güzel bir dünya için yapıyordum bunu. Onlar içinde yapıyordum. 'Hayır' dedi içimde ki ses 'sen sadece kendi ırkını düşünüyorsun ,eşitliği sağlamaya çalıştığın savaşta o büyücü çocuklara karşı değil mi?' hayır değil onlar içinde güzel bir hayat istiyorum. Herkesin eşit şartlarda olduğu bir hayat .Kafamda ki sesi kovarak konuşmama devam ettim.

"Bildiğiniz üzere bugün benim son günüm" dedim. hepsi bir ağızdan konuşmaya başladı.

"Hayır hocam bırakmayın" "hocam biz naparız" "hocam bizi seviyorsanız bırakmayın nolur" gibi sesler yükselmeye başladı.

"Sessiz olun lütfen. Rahatsızlığımdan dolayı bırakıyorum. Lütfen son dersimiz iyi geçsin daha fazla ses istemiyorum .Herkes yerlerine. "dedim. Tek tek yerlerini kontrol ederken. Hepsi öğrenmişti artık kendilerini savunmaya. Bana onların değil , Magianın ihtiyacı vardı.

.

.

Son dersimide verip çıkmıştım. Son bir kez arkama dönüp baktım. Belki de 1ay sonra bu hayatımı özleyecektim saat 5.53tü. 6.00da herkesin depoda olmasını söylemiştim ama kendim geç kalıyordum. Deponun önüne gelince bekleyen Victor ve Adriannayı gördüm. Bu sefer bekleme sırası onlardaydı.

"Hey nerede kaldın böyle" dedi Adrianna. Bana karşıdan el sallayarak.

"İşten biraz geç çıktım. Aferin bugün erken gelebilmişsiniz" dedim ikisinede gülerek.Victor dalga geçerek. 

"Bu ne ciddiyetsizlik canım. Bu savaş başlamadan biter." dedi. Komik olmadığını belirten bir bakışla ona dönerek. "Umarım yemeğini getirmişsindir birde senin boşboğazınla uğraşmayalım" dedim .Sonra Lizzy'nin olmadığını fark ederek.

"Lizzy yine nerede?" dedim. Bu kız sürekli ortadan kayboluyordu. Bugün önemli bilgiler öğrenmiştim. Tam onları paylaşacağım gün gelmemezlik yapamamazdı.

"Boş boğazım için yemek almaya gitti."dedi Victor. Ona dönüp

"Senin ayağın yok mu? birdaha küçük diye Lizzye ayak işlerini yaptırdığını görmeyeceğim" dedim kızarak. Ne zannediyordu bu kendini. Bizden büyük diye herkese istediğini yaptırma hakkı olduğunu mu? Kapıyı açıp tekli deri koltuğa oturdum .Adrianna yanıma gelip 

"Ee neymiş paylaşacağın önemli şey " dedi. Tam cevap verecekken Lizzy elinde iki poşetle içeri girdi.

"Yemekleriim" diyerek koşarak Lizzynin yanına gitti Victor. Buraya bakmaları onlara bir kalem fırlattım. "Ahh kafam" dedi Victor. 

"Herkes buraya baksın" dedim. Ellerimi çırparak. Hepsi masanın yanına geldiğinde konuşmaya başladım.

"Bildiğiniz üzere büyücü öğrencilerim vardı. Zamanla onlardan bir kaç basit büyü öğrendim. Bugün onlara çalışmaya başlayacağız" dedim. Hepsine tek tek bakarken Adrianna hariç hepsinin şaşırmış olduğunu farkettim.

"Bir süredir bunlara çalışıyorum. Bugün çalışacağımız büyü su ile ilgili." dedim. Lizzy bana dönerek. "Biz henüz kutsanmadık bile bu büyüyü nasıl yapacağız?" dedi.

"Elementlerden yardım alarak. Su elementinden yardım isteyeceğiz." dedim. 

"Nasıl yani biraz daha açık olur musun ?" dedi Victor.

"Biz büyücüyüz Victor doğa ile konuşmak kanımızda var. Bir adak adayıp ondan yardım isteyeceğiz. Ve böylelikle çalışmaya başlayacağız." dedim. Bu o kadarda zor değildi ben 2hafta önce adağımı adamıştım. Suya sevgi adanırdı. Sevdiğiniz birinin size verdiği değerli bir eşyayı denize vermeniz gerekirdi. Ben Adriannanın bana verdiği kolyeyi vermiştim. Kabulde etmişti. Son iki haftadır su kontrolüne çalışıyordum.

"Sevdiğiniz bir eşyanızı denize adamanız gerek. Herkes yarına kadar bu işi halletsin. Yarın çalışmalara başlıyoruz" dedim. Biraz daha birlikte takıldıktan sonra herkes evlerine dağılmıştı. Bende eşyalarımı toplayıp eve gitmiştim. Biraz dinlenmekten zarar gelmezdi. Yarın olacakları hayal edip uykuya dalmıştım.

.

.

.

 Sabah kendiliğimden uyanmıştım. Heyecanlıydım. Daha önce de bu büyüyü yapmıştım. Ama daha küçük su birikitilerinde. Gideceğimiz yer Magianın en büyük gölüydü.Büyüyü kontrol edebilecek miydik hiçbir fikrim yoktu.Yatağımdan kalkıp mutfağa yemek yemeye indim. Yemeğimi yedikten sonra hazırlanıp çıktım. Yolda Adrianna ile buluşacaktım.

"Heyy buradayım" diye seslendi arkamdan bir ses. Arkamı döndüğümde Adriannayı gördüm. Adrianna 1.45 boylarındaydı . Bu bizim dünyamızda çok garipti çünkü olsa olsa en kısa 1.60 boylarında insanlar vardı. Adriannanında garip özelliği buydu. Adriannanın yanına gidip 

"Heyecanlı mısın? İlk kez bilinçli bir şekilde büyü yapacaksın." dedim. Bana dönerek

"Deli gibi heyecanlıyım kızım. Ne olacak görmek için sabırsızlanıyorum" dedi 32diş sırıtarak. 30dakika yürüdükten sonra göle varmıştık. Lizzy ve Victor bizi orada bekliyorlardı.

"Umuyorum ki herkes adaklarını başarılı bir şekilde tamamlamıştır. Bugün bir problem istemiyorum" dedim. Hepsi beni onaylarcasına başını salladı. Büyüyü not aldığım kitabı açarak hepsine gösterdim. Nasıl yapılacağını anlattım.

"İlk ben yapıyorum, şans dileyin" deyip. Gölün içine girdim. Ve büyülü sözleri söylemeye başladım.

"Deum eligere aquaet quod illi volo" söylediklerimi 3kere tekrar ettikten sonra su dalgalanmaya ve yükselmeye başladı. Sözleri söylemeye başladıkça suyu heryerde hissedebiliyordum.Oluyordu başarıyordum.Artık  su bana itaat ediyordu.

.

.

YAZARIN AĞIZINDAN

Cres, büyülü sözleri söyledikçe su onu içine alıyordu. Cresin hayal ettiği şekilde şekilleniyordu. Herkes şok olmuş ve korkmuş bir şekilde onu izlerken. Su birden geri çekildi, buraya geldiklerinde ki halini aldı. Cres bayılmıştı. Bu kadar büyük bir büyü onu yormuştu. Herkes yanına gidip Cresi sudan çıkardı.Adrianna ağlamaya başlamışken Victor Cresi uyandırmaya çalışıyordu.Ne olmuştu başaramamışlar mıydı?

.

.

Sizce Cres başarabildi mi? Yoksa bu büyü onun sınırlarını mı aştı?

Sizce Cres başarabildi mi? Yoksa bu büyü onun sınırlarını mı aştı?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
CRES:KurtuluşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin