d

529 78 41
                                    

*

gökyüzüne bıraktıkları kahkahalar kimse tarafından duyulmazken, iki genç adam el ele sahile koşuyordu yine.

buraya bağlanmışlardı, tıpkı ellerini bağladıkları gibi.

veya dudaklarını, veya ruhlarını.

adım adım ilerleyip ayaklarını suya soktular ilk. ayakkabılarına deniz dolarken onlara ağırlık yapmaya başlamıştı bile. elleri hâlâ kenetliydi.

san konuşmak için wooyoung'un elini bırakmak zorunda kaldı.

'su çok güzel değil mi?'

'biraz soğuk.'

bu lafın ardından derhal deli gibi hoşlandığı çocuğu kollarının arasına çekmişti. su dizlerine kadar geliyordu şimdi.

dudakları wooyoung'un boynuna denk gelirken ikisi de titrediğinin farkında değildi. wooyoung geri çekilip san'ın elini tutmadan önce söyledi.

'elini tutmayı daha çok seviyorum, elimi tut.'

parmakları yine birbirine kenetlenirken, artan dalgalar ikisi için de sorun arz etmiyor gibiydi. sarhoş aptallığı derlerdi buna.

kıyıya doğru vuran ilk dalga ikisini de devirirken birbirlerine tutunarak kahkahalar attılar ve yeniden kalktılar. ikisi de hayatı boyunca hiç bu kadar eğlenmemişti.

ikinci bir dalga vurduğunda wooyoung ciğerlerine su kaçması ile paniklerken san hızlıca onu tutup yukarı çekmişti.

'korkuyorum san.'

bir-iki saniye aralarında korku dolu bakışmalar geçerken ardından gülmeye başladılar yine.

wooyoung en güzel gülüşlerini san'a sunarken, san ilk kez wooyoung'a gülüyordu.

el ele tutuşan iki beden üçüncü kez yıkıldığında gülüşlerine dalgalar kaçmıştı. kenetli olan elleri ayrılmadan suyun altında birbirlerini bulmaya çalışırken, asileşen dalgalar yüzeye çıkmalarını engelliyordu.

nefes yolları tıkanırken wooyoung son çare olarak san'ın elini çekmeye çalışmıştı. suyun bütün bedenini doldurduğunu ve beynindeki damarları zorladığını hissediyordu.

nefes almaya çalıştıkta deniz dolmuştu içine.

kahkahaları çığlıklara dönüşmüş, çığlıklarını köpükler yutmuştu.

elleri sıkıca birbirine kenetliyken canlarını teslim etmişti iki genç beden. cesetleri ertesi sabah sahil güvenlik tarafından bulunduğunda hâlâ bir umutla birbirlerine tutunuyordu cansız parmaklar.

o gece, engin dalgalarda can veren iki sevgilinin çığlıklarını kimse duymamıştı.

zaten sesleri de çıkmamıştı.

afraid // woosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin