SICAK ŞARAP

1. "Gölgeye sinen ruh"

Merhaba! Çok heycanlanlıyım çünkü zihnime hep rahatsızlık veren hikâyeyi yazıyorum sonunda.

Umarım çok seversiniz ki ben çok sevdim.

Medyadaki ilham aldığım şarkıya ve hep dinlerken yaz Gamze diyen iç sesime teşekkürlerimi sunarım:*

Başlama tarihini atalım →
(31 Ocak Pazar 20:37)

🍷SICAK ŞARAP 🍷

1."GÖLGEYE SİNEN RUH"

Dudaklarımın arasından sızan sigaranın gri dumanı, soğuk havanın soluğunu kesiyordu. İçimde yanan ateş, sigaramın ucunu yakmış organlarımı zehirliyordu. Zehirden midem ile başım pervane misali dönüyor, gözlerimi sulandıryordu.

Galiba hasta olmuştum.

Böyle kalbim hızlı hızlı çarpıyordu. Freni tutmayan araba gibiydi kalbim. Kalbime fazla yüklendiğim için yorulmuş olabilirdi ya da ben fazla abarttığımdan da olabilirdi.

Dışarıda şiddetli bir yağmur yoktu ama yine de yağmur yağıyordu. Şuan şiddetli olup olmadığını pek kavrayamamış olabilirim. Gündüzü akşama bağlayan, akşam üstü denilen zaman dilimindeydik. Dışarıda sisli bir hava da mevcuttu. Koşuşturan insanlar yoktu etrafta, sadece bir tane başı boş köpek vardı.

Kahverengi uzun tüyleri kirlenmiş, griye çalmıştı. Sokağın başında bulunan çöp konteynerine kafasını sokmuş bir şeyler arıyordu. Sanırsam açtı. Tabii ki açtı! Keyfine kafasını çöpe sokacak değil ya!

Dışarı çıkıp yemek verebilirdim. Buzdolabımda yeterince yemek vardı. Annem işe gitmeden iki gün önce yemek yemem için buzdolabını tıka basa doldurmuştu; Ama sorun şuydu ki ben köpeklerden korkardım. Yemek vermem için korkmamam gerekiyordu.

Açık penceremden bedenimi biraz daha dışarı çıkartarak sokağın iki açık ucuna baktım. Kimse yoktu.

Bu insanlar neredeydiler? İşten çıkıp evine giden bir Allah'ın kulu yoktu.

Galiba bizim sokağın insanları evde oturup popo büyütmekle meşgullerdi. Kıkırdadım sebepsizce.

Komik olan bir şey duymadım Sevinç Çise!

İç ses, ses değil taramalı tüfek gibi mübarek. Nerede açık bulsa 90'dan çakıyor golü.

İç ses sayesinde adımı da öğrendiniz.
Benim adım, Sevinç Çise.

İnce ince toz gibi yağan yağmur.

İki ismim yan yana kullanıldığında 'Sevinç Çise-l' dendiği için Sevinç ismini kullanıyorum. Derin bir nefes aldım. Dışarda sürekli yüzüme çarparak esip geçen rüzgâr, bir daha yüzümü okşayıp geçti. İşaret ile orta parmağımın arasında tuttuğum sigaranın uzamış külü bükülerek sigaradan koptu ve özgürlüğe kavuşarak rüzgâra eşlik etti. Kırmızı dudaklarıma sinsi bir gülüş peyda oldu.

Yaşasın! Rüzgâra eşlik eden gri külün sahibiyim!

Parmak uçlarımın arsında bitmeye yakın olan sigaramın ucu, rüzgârdan dolayı ateşi harlanmış tütüyor 'içmezsen biteceğim' diye çığlık attıyordu âdeta. Burnumu çekerek yüzüme yapışmış siyah saçlarımı geriye doğru çekip, başımı hafifçe salladım. Dalgalı, uzun siyah saçlarım sırtımda dalgalanarak kalçama sürttündü. Sigaramı iki dudağımın arasına yerleştirerek bir nefes çekeceğim sırada onu gördüm.