9

4.3K 256 109
                                    

rise cok ii sarki cok ii

skz we go da cok ii sarki canim skz

wattpad'de hafta basi yapiyorum cok sacma

*****************

"bunları o biliyor muydu?" o dediğimde kast ettiğim kişiyi anlayıp kafasını sallamıştı. "babam, annemden sonra bir kadınla daha evlendi. ben 11 yaşımdaydım." bana anlattığı her şeye çok değer veriyordum. kendini rahatlamış hissediyordu. "annemi aldattığı kadınlardan birisi olduğunu düşünüyordum ama babamsa o kadının diğerleri gibi olmadığını, onu sevdiğini söylüyordu."

"öyle miydi gerçekten?"

"bilmiyorum." sesi çok kısıktı. "diğerleri gibi, annemi de öyle görüyordu chaeyoung." yeniden ağlayacağını bildiğim için hızla onu kendime çektim ve kollarımı beline doladım. yatağımda zaten birbirimizden uzağa gidemezken biz daha da yakın olmaya çalışıyorduk. "onu asla aldatmadı."

"mark'la ne zaman tanıştınız?"

"üniversitede. o mimarlık bölümünde okuyordu ama ortak arkadaşlarımız vardı ve onlar tanıştırmışlardı bizi. ben onu çok sevmiştim chaeyoung." tavana sabit tuttuğu bakışlarını bana indirdiğinde direkt olarak göz göze gelmiştik. "hala korkuyorum chaeyoung. o bunları bildiği halde gitti."

"ben asla gitmem lisa."

"lalisa de." kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktığında lisa dolu gözleriyle gülümsemişti. "kötü anılarımı beraber güzelleştirebiliriz."

"güzelleştireceğiz." ikimizin arasında oluşan sessizlikten sonra dayanamamış ve bozmuştum bu sessizliği. "lalisa, beni hala sevmek istemiyor musun?" o sessizliğini benim aksime bozmadan devam ederken onun sessizliğinden cevapları anlamak beni üzmeye başlamıştı. susuyorsa konuştuğunda üzüleceğimi bildiği için susuyordu ve ben bunu artık onun sessizliğinden anlıyordum. "chaeyoung seni seviyorum." cümlesi bitmemişti, ağzı hafif aralıktı ve o ne konuşacağını bilemezcesine duruyordu. "ama korkularım her şeyime engel benim."

"bana zaman ver. sana korkularının boşuna olduğunu göstereceğim." yeniden susmuştu. emin değildi, hiçbir şeyden. bunu gözlerindeki kararsızlıktan anlıyordum. "tamam." o kadar emin değildi ki beni kabul ederken, kabul ettiğine bile inanmamıştım. "seni seviyorum chaeyoung." gülmeye başladığında benim de yüzümde bir gülümseme oluşmuştu. bebekler gibi gülüyordu yanımda. "seni seviyorum lalisa." gülmesi durup bana bakmaya başladığında bu sefer onu öpen ben olmuştum.

bana baktığı an onun dudaklarına atılmış ve onun alt dudağını dudaklarım arasına almıştım. canını yakmak istemiyordum ama acıyla çıkardığı sesler de deli gibi hoşuma gidiyordu. sabaha kadar yapmak istediğim şeyler düşündüğümde edepsizliğimle utanma gereği bile duymamıştım çünkü bunların tek suçlusu lisa'nın dilimle buluşan diliydi. dudaklarını benim için araladığında dillerimiz birbirine çarptığı an inlemişti dudaklarım üstünde. benden birkaç saniye ayrılıp ağzından derin nefesler alıp verirken aniden yeniden dudaklarımızı birleştirmiş ve yeniden bir öpüşme başlatmıştı.

"sadece öpüşerek beni getirdiğin hale bak chaeyoung." dudaklarımız birbirinden tamamen ayrılmadan küçük bir temasla üst üstüyken konuşmasıyla son kez dudaklarına küçük bir öpücük bırakmıştım ve sonrasında ayrılmıştık. "senden farksızım." cümleme gülümseyip yatakta rahat bir pozisyon aldıktan sonra uyuyacağını anlamıştım. uykuluydu ve ben de ondan farksızdım.

-

"onlarla buluşmak istediğine emin misin?" lalisa yanımda hızlı hızlı kafa salladığında jennie'nin evine doğru yola çıkmıştık bile. annem bugün gezmek istediğini söyleyip bizi bırakmıştı ve biz de yapacak bir şey bulamadığımız için jennie ve jisoo'nun yanına gidip sıkılma kararı almıştık. "sana hakkımda ne söylüyorsa yalan söylüyorlardır, emin ol."

ysl's model [chaelisa]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin