19

2.2K 165 115
                                    

hahaha bitiyo kitap biliyor musunuz diğer yayınlayacağımın ilk bölümünü bitirdiğim an bunun da finalini atıcam

görüşürüz flop mu değil mi anlamadığım ysl's model bebekkk

*******************

bakışlarım iki kişi arasında gidip gelirken o iki kişinin de bakışları kendi aralarında ve benim aramda gidip geliyordu. birimizin gözlerinde sinir, birimizinkinde zafer ve bendeyse günlerdir geçmeyen mutsuzluğum vardı.

chaeyoung elindeki kadehle ve üstündeki deri elbisesiyle jungkook'a doğru yürümeye başladığında şaşırmıştım. beni günler sonra görüyordu ve yanıma gelmek için uğraşmamıştı bile. her şeyi jungkook'un yaptığını söylüyordu ve bundan da çok emindi. jungkook, chaeyoung'ın beni gerçekten aldattığını söylüyordu ve o da çok emindi. bense sadece arada kalmış, düşünemiyordum.

jisoo, jungkook'a doğru hareketlenen chaeyoung'ı fark ettiği an etrafındaki birkaç kişiyle konuşmasını kesmiş ve ona doğru yürümeye başlamıştı. o da benim gibi yanlış bir şey yapmasını istemiyordu ve haklıydı. burada çıkacak bir rezillik aylarca konuşulurdu.

jungkook onun sinirli halleriyle olduğumuz durumdan daha da keyif alırcasına elindeki kadehte olan tüm şampanyayı içmiş ve masaya bırakıp bana doğru yürümeye başlamıştı. "park chaeyoung'ın yıkıp geçtiği iki kişi olarak beraber olmamız ne kadar da güzel lalisa." bana hitap ettiği gerçek ismimle ağzım şaşkınlıkla aralanmıştı. gerçek adımı bilmesinin imkanı yoktu. "chaeyoung senden hep lalisa olarak bahsetti. seni aldattığını anlattığı gece." tam yanımda durup hafifçe eğilerek konuştuğunda ona bakmıyordum. sadece jisoo'nun önüne geçtiği chaeyoung'ın gözlerine bakıyordum. onun gözleriyse ben ve jungkook arasında gidip geliyordu. "sarhoştu ve bilirsin," jungkook konuşurken yine aynı yavaşlığıyla devam ederken chaeyoung'a doğru yürümeye başlamıştım.

"ve biz biraz özlem gidermiştik. hatırlayacağını sanmıyorum." jungkook'un sesini duymamla yeniden olduğum yere çakılmış gibi durmuştum. sadece chaeyoung'a inanmak istiyordum ama her adımımda arkamda olan jungkook varken dik durmak zorlaşıyordu. eğer bu chaeyoung'ın dediği gibi bir oyunsa jungkook bu oyunu gerçekten iyi oynuyordu.

derin bir nefes alıp chaeyoung'a yürümeye devam ettiğimde jisoo bu sefer onun önünden çekilmiş ve benim yanıma gelmişti. ifadesizce birkaç adım önümdeki kadına bakıyordum, günlerdir yüzüne bakmadığım halde hala ezbere bildiğim detaylarına bakıyordum ve onun bana bakan gözlerinde hala hırs vardı. bana sevgiyle bakamayacak kadar hırslıydı. "lisa sinirliyken konuşmamanız en iyisi. bunu biliyorsun değil mi?" jisoo'nun dediğiyle kafa salladığımda chaeyoung da benim yanıma gelmişti. eliyle kolumu tutacağı anda hızla kolumu çektim ve sinirle konuştum. "sakın dokunma."

chaeyoung bu hareketimle şaşkınca bana bakarken jisoo da ondan farksızdı. ona onu sevdiğimi söylemeye gelmemiştim, ona artık hiçbir iletişimimizin kalmayacağını söylemeye gelmiştim. "lalisa lütfen önce sana her şeyi düzgünce anlatmama izin ver. lütfen sevgilim." kafamı iki yana salladım. kimin yalan söylediğini bilmiyordum ama bu yalanlar beni çok yoruyordu.

"lisa, chaeyoung seni aldatmadı." konuşan jisoo'yla ona bakmamıştım bile. sadece chaeyoung'ın bakışlarındaki kırgınlığa bakıyordum. "chaeyoung." konuşmaya başladığımda bir daha bana yaklaşmaya çalışmıştı ama yeniden engel olmuştum ona. hiçbir şeyden emin olmadan sesini duymak bile zor geliyordu. "eğer yalan söyleyen jungkook'sa bunu neden yaptığını bana düzgünce anlatmanı istiyorum. başka bir şey duymak istemiyorum senden." jungkook'un bakışlarının hala üzerimizde olduğunu biliyordum. çıkacak bir olay için dualar ediyor olmalıydı ama son derece sakindim. "çünkü onu aldattığımı sanıyor." konuşmaya başladığında onu günler sonra ilk defa dinlemeye başladım. onu dinlemek istememiştim çünkü zaten ağlamaktan başka bir şey yapamayan ben hiçbir şey anlamayacaktım dediklerinden. "onunla ayrılma haberimiz akşam çıkmıştı ama biz sabah çoktan ayrılmıştık ve o haberler daha konuşulurken ben başka birisiyle görülmüştüm." onu dinlediğimi bilmek ona şans verdiğimi düşünmesini sağlıyordu çünkü mutluydu. kafa salladığımda devam etti. "ve benden nefret ediyor aslında ara sıra seviyor gibi davranıyor ama bence sevmiyor. mark-"

ysl's model [chaelisa]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin