7 Bölüm İmkansız Aşk

782 57 13
                                    

Adam Aliye yaklaştı ve bıçakla vurdu...Ali geriye çekti kendini, ama bıçak biraz deydi, ve karnından biraz kesti.Ali karnını tuttu.Ama hala ayaktaydı.Adam Aliye bir daha vurmak istedi.Ali elini karnından çekti, ve adamın elini tuttu.Diğer eliyle karnına 2 kez vurdu.Ve bıçağı adamdan aldı.Adam kendine geldi.Ve yine Ali'nin üzerine yürüdü.Ali bu kez beklemeden ayağıyla karnına vurdu.Adam yere düştü.Ali adamın üstüne çıktı, ve yumruklamaya başladı.
Nazlı:Ali!Ali dur! Yeter!
Nazlı Aliyi tuttu.Ali Nazlıyı vurmamak için bıraktı.Güvenlik adamı aldı.Nazlı hala Aliyi tutuyordu.Birbirine baktılar.Nazlı korkmuştu halinden görünüyordu...Ali anlamıştı.Nazlı kendine geldi.
Nazlı:Ali? İyi misin?
Ali:Evet...İyiyim...
(Nazlı kavga sırasında Ali'nin yaralandığını görmemişti).
Nazlı:Bir yerinde bir şey var mı?
Ali:Yok, İyiyim ben.Benim gitmem lazım.Görüşürüz sonra.
Nazlı:Ali...
Ali:Evet?
Nazlı:Teşekkür ederim.
Ali: (gülümseyerek) Rica ederim.
Ali arkasını döndü.Gidecekti ki, yarası ağrıdı.Ali karnını tuttu.Nazlı bir şey olduğunu anladı.
Nazlı:Bir şeyin mi var?
Ali:Yoo, nerden çıkardın?
Nazlı:Sen bana dön.
Ali:Nazlı-
Nazlı:Hemen!
Ali Nazlıya döndü, yarasını kapatmıştı.
Nazlı:Karnını aç.
Ali:Bak gerçekten-
Nazlı:Karnını aç!
Ali:Bak gerek yok.
Nazlı:Bakacağım!
Ali:Nazlı-
Nazlı:Aç!
Ali:Off...Tamam...
Ali karnını açtı, Nazlı gözlerini büyüttü.
Nazlı:Ali?
Ali:Bak Nazlı, büyütücek bir şey yok, gerçekten.
Nazlı:Nasıl büyütecek bir şey yok ya!?
Ali:Nazlı-
Nazlı:Sus! Konuşma ! Düş önüme!
Ali:Abartmıyor musun?
Nazlı:Düş önüme dedim!
Ali:Tamam.

Ekip ne olduğunu öğrenmişti, konuşuyorlardı.Ferman Hoca geldi.Oda öğrendi.Aliyi aramaya başladılar.

Nazlı ve Ali bir hasta odasındaydı.Ali ne kadar inkar etse de, Nazlı dikiş atmaya karar verdi, yara biraz derindi.Nazlı dikiş atıyordu, Alide Nazlıyı izliyordu.Nazlı Aliye baktı, onu izlediğini fark etti.Biraz utandı.Ali gözlerini kaçırdı.Nazlı dikişi bitirdi.Ali hiç ses çıkarmamıştı.Nazlı biraz garipsemişti.
Nazlı:Gerçekten çok teşekkür ederim, Ali.Sen olmasaydın bir şey olabilirdi.Ve hem özür dilerim...Benim yüzümden-
Ali:Şşşt, ne senin yüzünden? Öyle bir şey yok! Senin yüzünden falan değil! Anladın mı? Kendini suçlamak yok!
Nazlı:Ama-
Ali:Kendini suçlarsan, işte o zaman konuşmam seninle.
Nazlı tebessüm etti.
Nazlı:Tamam...
Ali'de Nazlıya tebessüm etti.Birbirine bakıyorlardı.Biraz baktıktan sonra bakışlarını kaçırdılar.
Ali:Sen? İyi misin? Korktun?
Nazlı:Korktum...
Ali:Korkma...Ben varken sizi korumaya çalışacağım...
Nazlı Aliye baktı.Ali ne dediğini anladı, yumuşadı.
Ali:Ben o zaman gideyim, daha Adil Hocadan fırça yiyeceğim.
Nazlı güldü.
Nazlı:Tamam, görüşürüz.Bu arada bir iki gün izin alacağım sana, yaran iyileşsin öyle gel.
Ali:Hayır, lazım değil.
Nazlı:Lazım!
Ali:Hayır, hadi ben gittim.
Ali koşarak odadan çıktı.Nazlı peşinden.

Adil Hoca her yerde Ali'yi arıyordu.Herkes Ali ve Nazlıyı arıyordu.Ali ve Nazlı ikisinde koşarak geldi.Herkes deskteydi.Ali ve Nazlı herkesi görünce durdular.
Ali:Adil Hocam?
Adil:Çocuk? İyi misin?
Adil Hoca hemen Ali'nin yanına koştu.
Adil Hoca bakmaya başladı.
Adil:Bir yerinde bir şey var mı?
Ali:Sakin, iyiyim ben.Bir şeyim-
Nazlı:Var!
Ali Nazlıya baktı.
Nazlı:Ne? Yalan söylemeyeyim, değil mi?
Adil:Ne oldu? Neyin var?
Nazlı:Beni dinlemedi belki sizi dinler, buyruk anlatsın, izin alması gerek biraz yarası iyileşsin.
Ali:Hayır, lazım değil.
Adil:Yaran nerde?
Nazlı:Karnında.
Adil:Gel benimle!
Ali:Adil Hocam-
Adil:Gel!
Adil ve Ali gittiler.

Nazlı arkalarından baktı.Gülümsedi.Açelya yanına geldi.
Açelya:Ne oldu? Hemen anlatıyorsun!
Nazlı:Ay tamam Açi.
Açelya:Hadi gel!

Tanju, Kıvılcım ve Beliz konuşuyordu.
Beliz:Sonunda Kıvılcım Hanım da geldi.
Kıvılcım:Geldim Belizcim.
Tanju:Şimdi konumuz bu değil! Doktorlarımıza saldırdılar!
Beliz:Polis aldı adamları.En ağır cezayı almaları için elimden geleni yapacağım, bana Ali'nin raporu lazım olur.
Tanju:O iş bende.Ben alırım.
Beliz:Tamam.

Adil ve Ali Adilin odasına gelmiştiler.Adil Ali'yi oturttu.
Adil:İyi misin? Aç yarana bakacağım.
Ali:Ama-
Adil:Aç dedim!
Ali yarasını açtı.Adil yaraya baktı.Biraz gözleri doldu.
Ali:Lütfen Hocam...Bakın ben iyiyim.Üzmeyin kendinizi...
Ali tebessüm etti.Adilde buruk bir şekilde tebessüm etti.Adil sarılmak istiyordu, ama yarası olduğundan sarılmadı.Ali anladı...
Ali yıllardır hiçkimseye pek sarılmamıştı...Birine sarıldıysa güvendi, sevdi demektir...

Açelya:Ee? Ne oldu?
Nazlı:Saldırıya uğradım.
Açelya:İyi misin?
Nazlı:İyiyim.
Açelya:Nasıl kurtuldun?
Nazlı:Ali...
Açelya daha rahat oturdu.
Açelya:Ali?
Nazlı:O beni kurtardı.
Açelya:Nasıl?
Nazlı:İşte adama üzerine gidiyordu bıçakla, Ali kendini ortaya attı.
Açelya:Yani Ali dövdü adamı?
Nazlı:Evet...Birce benim yüzümden yaralandı...
Açelya:Yaralandı mı?
Nazlı:Dikiş attım, bana "kendini suçlarsa işte o zaman seninle konuşmam" dedi...
Açelya gülümsedi.
Açelya:Vaay, bizim Aliye bak sen.
Nazlı:Bilmiyorum...Aslında çok iyi birine benziyor...Yani yumuşak, iyi kalpli...Ama bu yönünü göstermemeye çalışıyor, sanki böylece kendini koruyor...
Açelya:Anlamak için Adil Hocaya sormamız lazım, yada dur! Ali'nin sözü vardı, anlatır sonra.Beklemek kaldı...Nasıl bekleyeceğim ya!
Nazlı:Ay Açi!
Açelya:Sen korkmadın mı?
Nazlı:Korktum.
Açelya:Baya gülümseyerek geliyordun- Hee anladım ben.
Nazlı:Ne anladın acaba Açi?
Açelya:Hiç, ben kaçıyorum.
Nazlı:Açi!

Adil:İzin aldın mı?
Ali:Hayır, lazım değil.
Adil:Lazım!
Ali:Hay-
Adil:Evet dedim!
Ali:Benim gitmem lazım.
Ali kalktı koşarak çıktı.
Adil:Buraya gel!...Ben alırım izini o zaman.

Ali koridorda ilerliyordu.Tanju Ali'yi gördü.
Tanju:Ali!
Ali: (sessiz) İşte şimdi bittik... (normal sesle) Evet Hocam?
Tanju:Sen burda ne arıyorsun?
Ali:Nasıl?
Tanju:Sen izin almadın mı?
Ali:Hayır.
Tanju:Oğlum sen bıçaklanmadın mı?
Ali:Ben iyiyim.
Tanju:Git izin al! Seni burda görmeyeceğim! Anlaşıldı mı?
Ali:Hocam-
Tanju:Anlaşıldı mı?
Ali:Tamam...

Ali eve gelmişti, koltuğa oturdu...Çok yorulduğunu anladı...Ailesinin fotoğrafına baktı...Eline aldı...Biraz baktı...Gözleri doldu...Gülümsedi...
Ali:Çok özledim seni...Annemi...Babamı...Hepinizi...Sizsiz bu dünya ağır geldi...Keşke ben ölseydim...Siz yaşasaydınız...Çok oldu o olaydan geçeli...Ama yine de ağır geliyor...Sizi seviyorum...
Ali elinde fotoğrafla öylece uyuyakaldı...

Nazlı ve Açelya eve gelmişti.Sultan nine yine o konuyu açtı.Nazlı yine "Hayır!" Diye bağırıyordu.
Sultan:Evet! 1 gün daha var.
Nazlı:İptal et!
Sultan:Hayır!
Nazlı:Off...

Ali dışarı çıkıyordu dolaşmak için.Evden çıkan Nazlıyı gördü.Morali bozuktu.
Ali:Nazlı?
Nazlı:Ali? Sen ne yapıyorsun? Senin istirahat etmen lazım.
Ali:Ben öylesine dolaşacağım.Asıl sende ne oldu?
Nazlı:Boşver...
Ali:Emin misin?
Nazlı:Evet.
Ali:Tamam, zorlamıyorum ama anlatmak istersen anlat, dinlerim.
Nazlı:Teşekkürler.
Ali:Birlikte yürüyelim mi?
Nazlı:Olur.
Ali ve Nazlı sahile indi.Kayalıklara oturdular.Manzaraya bakıyorlardı.İkiside susuyordu.Çünkü düşünüyorlardı.
İkisinde birden "Off..." çekti.Birbirine baktı.
Nazlı:Senin neyin var?
Ali:Hiç, ben iyiyim.
Nazlı:Değilsin.Görünüyor Ali...Sanki acı çekiyorsun?
Ali:Öyle diyebiliriz.
Nazlı:Peki, neden?
Ali:Zamanla belki öğrenirsin...
Nazlı:Neden şimdi değil?
Ali:Ben böyleyim, hiçkimseye pek güvenemiyorum, sevmemeye çalışıyorum, kendimi açamıyorum...Bazen sadece açabilirim...Genelde buraya gelip, manzaraya bakarak düşünürüm...Çok iyi geliyor...Yalnızlık...Ben yalnız olmaya alıştım...Ve böyle iyiyim...Sevgiye ihtiyacım yok bence...
Nazlı:Yanılıyorsun...Herkesin sevgiye ihtiyacı var.Sen sadece böyle alıştın, ama sonra göreceksin.Sevmek aslında çok güzel bir şey...Sen hiç birini çok sevdim mi?
Alini gözünden bir damla yaş düştü.
Ali:Evet...
Nazlı:Kimi?
Ali:Abimi...
Nazlı:Abin mi var?
Ali:Vardı...
Nazlı:Ne oldu? Nerde şimdi?
Ali:Kötü bir şey oldu...Kaybettim onu...
Nazlı:Ee...Ben özür dilerim...İstemden...Bilmiyordum...Başın sağolsun...
Ali:İşte sevmek ne kadar güzelse, o kadar da acı var...Canından bile çok sevdiğin birini kaybetmek...Çok acıcı...Sevgi güzel olabilir...Ben kendi yolumu seçtim...
Nazlı:Ama değiştirebilirsin ?
Ali:Ben sevemem...Zarar verebilirim bence...
Nazlı:Neden?
Ali:Öyle işte...Zaten senin böyle açıkta olup, zarar görmemen bir mucize...
Nazlı:Peki ya şu anlatmak istediğin şeyi anlatmak ister misin?
Ali:Onun da zamanı var...

İmkansız Aşk...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin