25. Bölüm

14.1K 1.4K 1K
                                    

"Bay Christopher'ı tanıyor musunuz?"

"Immmm... Şey...." Adam önce Felix'e sonrada başlarında dikilen Hyunjin'e baktı. Gözleri onu dikkatle izliyordu. Her an tetikteymiş gibi bir hâli vardı.

"Sana bir soru sordu..."diye söylendi. Bu kumarhanedeki ofisine aldığı beşinci vampirdi ve tüm bu vampirlerin Felix ile aynı yerde olmasına katlanamıyordu. AVe elbette en ufak bir hareket ya da saldırı durumunda hepsinin kafasını koparırdı ama yinede gerilmeden edemiyordu.
O yüzden Felix'in bir an önce sonuca ulaşmasını dört gözle bekliyordu ama henüz bir şey yoktu.

Felix çok inatçı olabildiğini biliyor muydun? diye geçirdi içinden sarı saçlara bakarken.

"H...Hayır sadece isim olarak tanıyorum tıpkı bay Hwang gibi. Hwang ailesi..."dedi adam kısa bir an yeniden Hyunjin'e bakarken, "Biraz erişilmezler."

Felix şaşkınca Hyunjin'e çevirdi bakışlarını ama uzun olan omuz silkmek ile yetinmişti.

"Anlıyorum... Peki daha önce hiç konuştunuz mu?"

"Neden sorguya çekiliyorum?"diye tedirgince sordu adam ve devam etti "Hem de bir insan tarafından..." Vampir dişleri arasından konuştuğunda Hyunjin'in öfkeli yüzüyle karşılaşmıştı.

Ben sanki vampir sorgulamaya bayılıyorum da...

Felix gözlerini Hyunjin'inkiler ile birleştirip başını iki yana salladı.

"Seni rahatsız hissettirdiysek üzgünüm,"dedi Felix. O sırada not defterini kapatmıştı.

"İyi eğlenceler,"diyerek devam etti Hyunjin.  O sıra adam da şaşkınca odayı terk etmişti.

"Hâlâ o gün duyduğun seslerden birine denk gelmedik mi?"

Felix bıkın bir tonda ile nefes verdi.

"Hayır... Ama daha 5 vampir ile konuşma fırsatı yakaladık. Bugün olmasa bile mutlaka bir gün denk geleceğiz. O vampirlerin parayı sevdikleri her hallerinden belliydi."

Hyunjin uzanıp Felix'in ellini tuttu o konuşmasını bitirince. Dudaklarını yaklaştırıp önce bileğinin iç kısmına, sonrada avuç içine minik bir buse kondurdu. Ve bunları yaparken gözlerini bir an olsun Felix'ten ayırmıyordu.

"Bay Hwang...."dedi derin sesiyle. Hyunjin'in koyu kahve gözleri adeta yanıyordu...

"Hyunjin... Hyunjin diyeceksin! Böyle anlaştık...."dedi ve yeniden bir öpücük kondurdu bileğinin iç kısmına.

Sonra elini tutmaya devam ederken söze girdi. "Seni sürekli buraya getiremem Felix. Burası vampirlerin ini ya da öyle bir şey işte. Ben yanında olsam bile onca vampirin arasında olman hoşuma gitmiyor. Hem tuhaf bir şekilde iyi anlaştıkların bile çıkıyor. Bıraksam sabaha kadar konuşursun sanırım."

Felix gülümsedi.

"Benim işim bu... İnsanları ya da vampirleri konuşturup bilgi almak yani... Gazeteci kimliğim dua edin ki vampirler üzerinde de işe yarıyor."

Hoş bir tek sizde işe yaramadı ama olsun...

"Sanırım bir tek benim üzerimde işe yaramadı"dedi Hyunjin dudağının sağ köşesi yukarı kıvrılırken.

"Vampirler zihin okuyabiliyor muydu?"diye sordu Felix panikle.

"Hayır, elbette okuyamıyor... Sadece sen okunması kolay birisin."

"Çok kötüsünüz bay Hwang..."

Hyunjin kaşlarını çattı.

"Sanırım ismimi dudaklarına kazımam gerekecek" dudakları yeniden yaklaşmaya başladığında çalınan kapı ile durakladı Hyunjin. 

SILLAGE! [HyunLix]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin