20|🥀

472 57 73
                                    

ertesi gün,
   yine raflara kalın kalın ansiklopedileri yerleştirdiğim sırada kitapçının kapısı açıldı.

çıkış saatlerime yakın vakitler olduğundan, kapıdan giren her insana bakıyordum.

bu sefer sen girmiştin içeri, beni aradın.

sana elimle işaret yaparak olduğum yeri fark ettirdim, yanıma geldin.

" yardım etmemi ister misin? "

" bitti zaten... "

dün akşamdan kalma, burukluk vardı içimde.

son kitabı koyduktan sonra sana döndüm.

ciddi ifade takınmıştım.

" iyi misin? "

" iyiyim, sadece bir hafta ara verdiğimden yoruldum. kahve içmeyi düşündüm,  sensiz içmek istemedim. "

" hemen kahve içmeye götüreyim seni. gel gidelim. "

"geliyorum. "

patronuma anahtarı vermeye gittim.
patronum sigarasını dudaklarının arasına sıkıştırmış, günlük gazetesinin sayfalarını çevirirken yanıt verdi.

" o çocuk kim? hani buraya sürekli gelen? neler karıştırıyorsun, hangi yaramazlığın peşindesin bilmiyorum ama o çocuk da buna dahil olmuş! ailen seni adam edebilmek için neler yapıyor azıcık teşekkür etmeyi öğren."

patronun her iki lafından biri ailemdi.

ailemi onun patavatsızlığına karşı koruyamadım fakat
   seni koruyacağım.

"yakın arkadaşım."

kıkırdadı ve anahtarı cebine indirdi.

kahve içmeye ilk sevdiğimiz kafeye gidecektik fakat sonradan karar değiştirip evimdeki balkonu tercih etmiştik.

renkli battaniyeme bürünüp sandalyeye oturmuştum.

sen de iki kupa kahve ile balkona gelip, karşımdaki sandalyeye oturdun.

kupaları masaya bıraktın.

masadan benim kupamı alıp, sıcak kahvemden yudum aldım.

balkonumdan aşağıya uzanan sarmaşıklara bakıyordum. hoşuma gidiyordu, git gide daha fazla uzamaya başlamışlardı.

bana seslendin, sana döndüm.

" bana soğuk mu davranıyorsun?"

" ben sana soğuk davranamam..."

" peki... neden gözlerime bakmıyorsun?"

gözlerine baktım.
sen de gözlerini benden ayırmadın.

kupayı masaya yavaşça bırakırken sana doğru yaklaştım.

ayağa kalkıp, yüzüne uzandım.

başını geri çekmemiştin.burnumu burnuna değdirdim.

gözlerini yumdun.

dudaklarına kaydı bakışlarım.
dudaklarına uzandım, minik bir öpücük bıraktım.

fısıldadım.

" seni öpmeme izin veriyorsun... ama sevgilin olmama vermiyorsun. "

" seni üzmekten korkuyorum."

o zaman neden böyle söylediğine anlam verememiştim.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝓀𝚤𝓇ℊ𝚤𝓃𝚤𝓂' (𝓉𝒶𝓂𝒶𝓂𝓁𝒶𝓃𝒹𝚤)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin