9|🥀

606 71 52
                                    


  o günkü sohbetimizin tadı kahvelerimizden güzeldi.

içindeki sıkıntını atmıştın sen de, ben de.

o kafede beraber oturup da telefonlarımıza bakmayan, vaktimizin her dakikasını değerlendiren bir bizdik.

hatta sohbetin koyuluğundan kitap önermeyi unutmuştum.
ama sen benden hızlı çıktın...

günün sonunda,

yalnızlığına iyi geldiğimden ya da benden hoşlandığından benimle daha sonra da görüşmek istedin.

" sizinle tekrar görüşebilir miyiz bayım?"

" beni buralarda bulabilirsiniz. kitapçıda saatliğine çalışıyorum. zıt pıt orada karşılaşma nedenimiz buydu. "

"aa bunu bilmiyordum. o zaman sizi görmeye geleceğim bayım."

"hoşnut duyarım."

dediğinde haklıydın. beni görmeye geldin.

(defalarca hemde...)

merdivenin üzerine çıkmış üst raflardaki kitapları diziyordum.

yanıma yavaş adımlarla yaklaştın.

" merhabalar. "

sesini duyar duymaz sana döndüm.
şu sesinin verdiği huzuru tarif edemem.

elimi kaldırarak selam verdim.

"düşeceksiniz dikkat edin. "

merdivenden tutunarak dikkatlice indim, seninle aynı hizaya geldim. yukarıdan konuşmak hoşuma gitmez.

gözlerimle süzdüm seni.

sarı saçlarını tokayla bağlamıştın, yuvarlak camlı gözlük de takmıştın.

    beyefendim bir hayli tatlıydı...

" yemek molanız ne zaman? ya da kaçta çıkıyorsanız sizi bekleyebilirim."

" sizin için çıkışımı erkene aldırmayı deneyeceğim. "

" hayır mahçup olurum. bekleyebilirim."

" o zaman beni...

kol saatime bakarak, çıkış saatime kalan dakikayı öğrendim.

  ... 20 dakika daha beklemeniz gerekecek."

" sizi bekleyeceğim. ve bu arada size kitap önereceğim. "

hızlı çıktığını söylerken bunu kastetmiştim.

𝓀𝚤𝓇ℊ𝚤𝓃𝚤𝓂' (𝓉𝒶𝓂𝒶𝓂𝓁𝒶𝓃𝒹𝚤)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin