Bugün üç Haziran sınava tam on yedi gün kaldı. Artık sınav ayına girdim. Stres yok aslında ama sınavdan çıkınca ki o rahatlığı bir an önce yaşamak istiyorum. Bu günlerimde günlük yazıyorum çünkü ileriki zamanlarda sınav stresindeki psikolojimin yani su an ki halimin nasıl oldugunu merak ediyorum açıkçası.Ve yorgunluk. O zaman da olacak mı? Yani dokuzuncu sınıfta da bu kadar yorulacak mıyım. İnşallah yorulmam ve bu korona biter- Yoksa bana bir daha gulumseyemeyecek.- Ve insanlar artık maske mesafe kuralına uymak zorunda kalmaz. O gün yani üç haziranda kendimde garip bir şey seziyorum. Hep pencereden ve balkondan onu görmek istiyorum. Onu izleyeyeyim istiyorum. Yanımda olsun istiyorum. Ne yaptığını, arkadaşlarını, kıyafetlerini ,davranışlarını her seyi en ince detayına kadar öğrenmek istiyorum. Emre benim için doğru bir tercih mi bilmiyorum ama o an sadece bunu yapmak istiyorum. Sadece izlemek. O gün iş yaparken ara ara bakıyordum oraya var mı yok mu diye. Onun olacağına hiç ihtimal vermediğim zamanlarda yani refleks olarak veya biriyle konusmak için o tarafa döndüğümde onu gördüğümü fark ettim bu biraz garibime gitti. Ama görmek bana ne katıyor bilmiyorum. Mutlu oluyorum ama neden? Onun yürümesi,konuşması neden beni mutlu ediyor? Gerçek aşk bu mu? Ben aşık mı oluyorum? Bu sorularimin hiçbirine cevap veremiyorum sadece küçük bir hoşlantı deyip geçiyorum.
4 Haziran 2020
Bugün sınava tam on altı gün kaldı. Ve benim aklımda sınavı geçmek üzere olan biri var "EMRE" gerçekten neden aklımdan çıkmıyor anlayamıyorum. Aklıma girmesi hoşuma gidiyor güzel oluyor ama neden girsin ki aklıma? Hem de bir anda. Bu düşüncelerle kafamı doldururken birden gerçekten kalbimden geçeni yaptım. Elime bir kağıt, kalem, silgi aldım. İnanın bana kendime engel olamadım. Anneme balkonda hava güzel olduğu için resim cizecegimi söyledim. Sonra balkondaki masayı açtım. Resmin her çizgisini attıktan sonra o geliyor mu diye bakıyorum. O geçti mi?Yanında kim var?Baktı mı bakmadı mı? Hep böyle mi olacak-Burada bilmiyorum ama hep böyle olacak hep-Onu mu izleyeceğim yani. Kendime kabullendirmeye çalıştığım şey aşk mı? Aşk bu mu? Bence bu yalnızca küçük bir hoslantidan başka hiçbir şey değil. Kendimi kandırıyorum ve eminim bu böyle çok sürmeyecek- O kadar emin olmamalıydın be Deniz, o kadar net konuşmamaliydin-Resmimi çizerken yaklaşık dört defa gördüm onu amacima ulaştım yani. Kafamdan Onu görmek bana ne kattı diye düşününce bile konuyu değiştiriyorum. - Daha yeni başlamışken,bırakmalıydım,bunu kendime yapmamam lazımdı.-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakınken Uzak
ChickLit8. Sınıfa gidip,Platonik olan bir genç kızın hikayesi. Bu kitabı okurken kendinizi bulacaksınız.Kitaptaki karakter Deniz bir gün ansızın aşkın kapısını çaldığını anlar. Anlaması biraz zamanını alır ve Emre, Deniz farkında olmadan artık onun hayatını...