Yukhei gözlerini sabahın ilk ışıklarına açtı. Kapısının sürgüsünü açıp annesini kontrol etti. Annesinin yüzü dümdüzdü, belli bir şeyler olmuştu. Kendisine gelmek için yüzünü yıkadı. Derin bir uykudan uyandığı için kendisine gelmek zaman alıyordu.
Ardından masaya oturunca gözüne bir mektup çarptı. Annesine baktığında çenesinin titrediğini fark etti.
"Mektup sana geldi Yukhei."
Bir bardak çay koyacak iken fincan devrildi. Yere çay dökülürken eli ayağı birbirine dolanan kadın elinden çaydanlığı düşürdü ve kendine hakim olamadan odasına koşarak gitti.
"Anne, geri gelir misin? Neler oluyor?"
Birkaç değişiklik vardı sanki... Eline mektubu alıp açtığında mektubun resmi bir damga olduğunu fark etmesi kısa sürdü. Yukhei deniz harbi için çağrılıyor ve başarısı için yarım tebrik ediliyordu, savaştan sonra tüm teşekkürlerini güzel bir törenle alacağını açıklıyordular.
Bundan öncesine dair hiçbir şeyi hatırlamıyordu. Ülkedeki durumu, ne yaptığını...
Ortalık sakinleştiğinde, doğrusu annesi sakinleştiğinde odasından çekinerek çıktı. Ağlamış olarak ama göstermek istemiyordu, sadece kendisi bilmeliydi ağladığını.
Yukhei annesinin neden ağladığını merak ederken annesi elindeki defteri uzattı.
"Yukhei, sürekli bana yaz. Eğer sana bir şey olursa..." soğukkanlılığını garip bir şekilde koruyarak "...bana ulaşmasını istiyorum." dedi. Bir şeyleri anımsar gibi olmuştu.
Defterin üstünde bir ad vardı. Tanıdık bir ad. Babasının ismi.
Yukhei ise derin bir nefes alıp kabullendi. Uykusu yeni açılmıştı ve annesinin bu kadar duygusuz konuşması onu korkutmuştu. Günü kıyafetlerini hazırlamak ve düşünmek ile geçti. Bilmiyordu ki daha çok düşünecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bir kitabı ziyaret ettim. luwoo
Fanfiction"Yukhei, sürekli bana yaz. Eğer sana bir şey olursa... bana ulaşmasını istiyorum." Yukhei, öğrendiği dili pekiştirmek için Kore'ye gider ve aylık yasal olmayan apart bir ev tutar. Asıl amacı çok farklı olan Yukhei'nin bir aydan önce bu evden ayrılma...