"Noldu?" dedi Nazlı ve kendini puf koltuğun tekine attı.
"Antremandan mı geliyosun?" diye sordum.
"Yüzme." dedi. "Bana içecek bir şey söyler misin? Ölüyorum."
Kafamı tamam anlamında salladım ve ayağa kalkıp kasaya gittim.
"Bir tane sütlü kahve." Parayı uzattım. Elime de sütlü kahveyi alıp masaya döndüm. O sırada kapıdan Zeynep girdi.
"Saçlarını yıkamışsın." dedi gülerek.
Onu umursamayıp direk konuya girdim.
"Bugün Aleyna'yla konuştum ve sanırım biraz fazla üstüne gittik. Ben özür diledim ve bence sizde dileyin."
"Olabilir." dedi Nazlı.
"Ne olabilir?" diye sordu Aleyna arkadan gelip ve son kalan puf koltuğa oturdu.
"Özür dileriz. Birazcık fazla üstüne gelmiş olabiliriz." dedi Zeynep.
Aleyna sorun değil anlamında elini salladı.
"Akşam sinemaya gidelim mi?" dedi Nazlı.
Zeynep'e ters bir bakış attım. "Birisi üzerime vişne suyu dökmezse olur."
Aleyna ve Nazlı birbirine bakıp kahkahayı patlattı. Gülmelerini bastırmaya çalışırken Aleyna cebinden telefonu çıkardı ve bir vidyo açtı.
Zeynep'le bizim vidyomuz!
"Nasıl yani?" dedim yapay bir sinirle. Sonra da Nazlı'ya döndüm "Kahve alacak kadar yorgunsun ama gülecek kadar değilsin bakıyorum."
"Sinemada tesadüfen arkanıza oturmuşuz. Ama sizi tanımadık, öyle komikti ki, başka biri sandık, vidyoya çekip size gösteririz diye düşündük ama gerek kalmadı galiba." dedi Aleyna ve Nazlı'yla ellerini tokuşturdular.
Somurttum. "Siz küs değil miydiniz?"
"Basit bi olayı uzatmak saçmalık olurdu, öğlen senden sonra Nazlı'yı aradım, konuştuk." dedi Aleyna.
"İyi, şimdi sil o vidyoyu." dedi Zeynep.
"Hiç sanmıyorum." dedi Aleyna gülerek.
"Hepsi senin yüzünden." dedim Zeynep'e ve omzuna şakadan vurdum.
"Ben sana su alalım demiştim." dedi.
"Bende sana vişne suyu al demedim zaten." dedim. "Ben kendime almıştım, benimkini içen sendin."
"Her neyse." dedi Zeynep ve konu burada kapandı.
"Sinemaya gidiyor muyuz?" diye sordum.
"Berke bizim liseye yazılıyor." dedi Aleyna pat diye. "Üvey kuzenim." dedi Nazlı'nın anlamadığını hissedince.
"Al işte." dedi Zeynep, bana bakarak. "Rezillikte tavan yaptık."
Aleyna anlamayınca "Uzun hikaye." dedim.
"Nazlı bu akşam size gidelim mi? Hem topluca film falan izleriz." dedi Zeynep.
Nazlı'nın yüz ifadesi birden değişti. "Ha, şey ya. Haa, abim üniversite sınavına hazırlanıyor annem izin vermez."
"Geçen yıl da hazırlanıyordu." dedi Aleyna tek kaşını kaldırarak.
"Evet de, şey, avukatlık istiyordu, kazanamadı, bi daha hazırlanıyor." dedi Nazlı aceleyle.
"Anladım." dedim. Ama açık söylemek gerekirse bu durum
sinirimi bozmaya başlamıştı. Her hafta birimizin evinde toplanıyorduk ama gel gör ki 4 yıldır hiçbirimiz Nazlı'nın evine gitmeyi geç, sokağı bile görmemiştik.Nazlı'nın masada duran telefonu titredi.
"Annem." dedi açıklamak istercesine. "Eve gitmem gerekiyor." sonra da ayağa kalktı.
"Görüşürüz."
"Görüşürüz."
Kafamı kızlara çevirince üçümüz de gözgöze geldik. Aynı şeyi düşünüyorduk.
Nazlı kapıdan çıkınca hep birlikte çantaları alıp ayağa kalktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sır
LosoweOlivia'nın yanlışlıkla tüfeğinin patlaması üzerine mermi, havayı delerek geçmiş ve gizemli bir bedenin içinde son bulmuştur. Ancak ortada bir sorun vardır ki ceset gitmiştir. Aleyna, Zeynep ve Nazlı arkadaşlarını korumak uğruna bu sırrı saklayacakla...