Chapitre 1

1K 39 56
                                    

"Pişt Efe!"

"Efeeeee!"

"Alooo baksana oğlum bu tarafa"

"Efeeeeeeeeeee!"

"Kime diyorum ben? Alooo"

"Şişt kıvırcık koyun bak buraya"

Arkamdan gelen fısıltıyla kafamı o tarafa çevirim. Bana seslenen Emre'ye dönüp ne var dercesine kafamı salladım. Elindeki kağıdı bana uzanıp kafasını tahtaya çevirdi.

"Akşam 22 saha maç"

Yazmıştı çirkin mi çirkin yazısıyla. Bana beklentiyle bakan bakışlarına kaşlarımı yukarı kaldırıp aşağı indirerek reddettim. Annem sabah bu akşam için plan yapmamam için beni tembihlemişti.

Zilin çalmasıyla Emre'nin yanına gidip genişçe oturdum. Bedenini bana döndürmeden önce sınıfın kapısından kafasını uzatmış Furkan'ı yanına çağırdı.

Furkan Emre'ye resmen tapıyordu. Açıkçası Emre de Furkan'dan oldukça etkileniyordu. Bunu itinayla kabul etmese de gözleri her şeyi yeteri kadar belli ediyordu.

Furkan gelir gelmez yumruklarımızı tokuşturduk sonra da o gidip Emre'ye sarıldı aman ne romantik. Bu ikisi yan yana olunca 3. Teker gibi geziyordum ortalıkta.

"Eee Efe niye gelmiyorsun akşam"

"Oğlum anamdan kesin karar var, bu gece çıkmayacaksın dedi"

"Allah allah niye öyle dedi ki, dur ben de geleyim senle belki kararı değişir"

"İzin vereceğini hiç zannetmiyorum, tanımıyor musun be anamı"

"Denemeye değer be oğlum"

"Eh peki öyle olsun, ee Furkan sen neler yapıyorsun"

"Napıyım he Efe, her şey normal ilerliyor"

"Dersler nasıl gidiyor? Özge hoca seni affetti mi?"

"Keşke affetse ama nerde ben de o şans."

"Niye kadının üstüne su attın ki aptal"

"Öyle deme ya Efe yanlışlıkla oldu"

"Neyse Özge hoca çok anlayışlıdır 2 güne affeder seni, baksana disipline bile vermemiş seni"

"Keşke bizim Esma hoca da öyle olsa ya, kadın manyak resmen. Derste kuzum, kuzum diye geziyor; veli toplantısında ağzıma ediyor."

"Sen kaç kere onun yüzünden Soner hocaya gittin"

"Somer hocayı geç ben 5 kere Mehmet hocaya gittim onun yüzünden"

"Hadi be, gerçekten mi?"

"Hı hı"

"Peki bahsedilen kadar korkunç biri mi?"

"Müdür olarak ananı ağlatır ama hoca olarak gayet iyi"

"Evet adam derste sadece bizim daha iyi olmamız için çabalıyor"

"Haa sizin matematik hocanızdı o dimi"

"Öyle de, Furkan dersliğine git istersen anca yetişirsin sınıfa"

"Aman be sizin en üst katta olmanız haksızlık, neyse görüşürüz"

"Sonraki teneffüste saha da ol"

"Tamaam"

"Ulan Emre ağzının içine düşmediğin kaldı bir"

"Yok oğlum öyle bir şey nerenden uyduruyorsun"

"Aynen abi, arkasından yarım ağız sırıtarak bakan da bendim zaten"

"Sus lan yok öyle bir şey"

"İnanmış gibi yapıp gidiyorum"

"Siktir git lan şizofren"

"Hahahaha neyse geliyon dimi akşam"

"Tabii oğlum ne sandın"

.............zaman atlaması...........

Emre ile okuldan çıkıp bize doğru yürüyorduk. Emreyle çok uzun süredir arkadaş değildik ama annem onu bir nevi kendi oğlunu yani beni sevdiği kadar seviyordu.

Biz birlikte kilo verdiğimiz dönemde tanışmıştık ve ondan sonra da hiç ayrılmamıştık. Lise başlamadan bir klübe gidiyordum basketbol oynayıp kilo vermek için şans eseri Emir de oraya aynı amaçla gidiyordu.

Birbirimize hep destek olmuştuk tüm süreç boyunca, sonra da yakın arkadaş hatta kardeş olup çıkmıştık. Onun ailesi de beni çok sever ve hatta Emre'den bile çok güvenirdi bana.

Eve gelir gelmez kapıyı açan hizmetliye selam verdim ve benim odama çıktık. Rahat ama kaliteli eşofmanımı giydim ve Emre'ye de kendininkilerden bir şeyler verdim.

Emre'nin gardrobunun yarısı bizdeydi. Bir kısmını o bilerek burada bırakmıştı bir kısmını da ben üstümde taşıyarak buraya getirmiş sonra da geri vermemiştim. Benim de giysilerimin bir kısmı Emrelerdeydi.

Oturup yarım yamalak ödevlerimizi yaptıktan sonra annemin geldiğini duyup hızla yanına indik. Annem banka da zor bir gün olmuş olacak ki çok yorgun duruyordu. Uzanıp yanaklarını öptüm ve elindeki market poşetlerini alıp mutfağa gittim.

Emre de arkamdan poşet dolu elleriyle mutfağa girince eşyaları yerleştirmeye başladık. Annem de üstünü değiştirip bize katılınca hızlıca bitirdik yerleştirmeyi.

"Oğlum sen şunları yıka, Emre sen de şunları çıkar"

"Biz de o iş de sen niye bu kadar şık giyindin ki"

"Akşam bir sürpriz olduğu içindir"

"Allah allah, hadi hayırlısı"

Üçümüz birlikte yemekleri yapıp bitirdiğimizde annem onları güzelde sunumlayıp masayı kurdu. 1,2,3...7 tane tabak vardı. Biz 4 kişiysek 3 kişi yemeğe geliyordu.

Babam da eve geldiğinde annemler etrafı son kez toparladı. Neler olduğunu çok anlamasam da misafir hatta annemler için oldukça önemli bir misafir grubu geliyordu.

Emre ile benim odamda vakit geçirirken kapı zili tüm evde yankılandı. Annemler gelen kişileri oldukça büyük bir sevinçle karşılıyordu gelen seslere bakılırsa. Merdivendeyken iyice net duyduğum seslerle olduğum yerde kalakaldım.

"Ahh hoş geldiniz, hoş geldiniz"

"Hoş bulduk efenim sizi bu kadar süre sonra görmek çok güzel"

"Sizi de öyle canım"

"Hadi geçsenize içeri"

"A ah inanamıyorum bu Mert mi? Ne kadar da büyümüş."

Mert mi? Hani benden 3 yaş küçük olan sidikli Mert. Geri dönmüş olamazlardı değil ki? Nolur dönmemiş olsunlar, nolur adaş olsunlar.

///////////////////////////////////////////

Yeni bir kurguylan SE LAM LAR

Aklıma esti ve ben de yazmak istedim. Umarım bu da diğer öyküm kadar sevilir.

Neyse yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum 💕

simplement || bxb (kısa hikaye)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin