Kavga

1.7K 73 10
                                    

Özgür gözlerimin içine bir süre bakmış sonra hiç birşey demeden çıkıp gitmişti kızlar sessizce bir köşede duruyorlardı belimdeki önlüğü çıkarıp tezgaha koydum

"Siz kapatırsınız ben çıkıyorum " deyip ses etmelerine izin vermeden çantamı alıp kafeden çıktım hızlı adımlarla otobüs durağına ilerlemeye başladım arkamdan gelen sesle duraksadım

"Kedicik " biraz önce Özgür'den yumruk yiyen o değilmiş gibi rahat ve havalı adımlarla geliyordu

"Ne var ?" Dedim yılgın bir sesle

"Efendim denir be ! " yüzünü buruşturarak konuştuğunda sinirle bir nefes çektim

"Taze bitti sana ne var kaldı  şimdi söyle ne var ? "

"Özür dilerim seni  üzdüysem "  özür dilemesini beklemediğim için bir an kal gelmişti sanki

"Ne bakıyorsun kızım trene bakar gibi özür dilerim işte ama insan insana bunu yapar mı sabahtan beri yok oranı yalarım buranı ısırırım diyen erkekler arıyor ve altını çiziyorum bak kendi ırkım ilgimi çekmiyor  "  son kısmı sır verir gibi fısıldayınca bu haline Gülmeden edemedim

"Hah şöyle Gül be suratsız "

"Cıvıma senin yüzünden otobüsü kaçırırsam suratsızı o zaman görürsün " dedim aceleyle durağa doğru yürürken arkamdan seslenip tekrarda. Durmamı sağladı

"Yahu dur benim arabam var ben bırakayım seni "

"Ne münasebet sen kim kedi beni bırakacaksın?" Tek kaşımı kaldırarak ciddiyetle konuştuğumda gülmeye başladı

"Allahım bütün sıyrıklar beni buluyor neden ?" Gülmesi daha da artığında baktığı yöne baktım biraz ilerdeki durağın önünden geçen otobüsü görmem bir oldu

"Yine bana kaldın kedicik bak arabam yakınlarda getireyim bekle " cevap vermemi beklemeden arkasını dönüp hızlı adımlarla yürümeye başladı uzun boylu kumral yakışıklı bir adamdı daha fazla süzmeyi bırakıp omuz silkerek yürümeye devam ettim aklım hala Özgürdeydi yürüyor olduğunu görünce içimden ilk gelen boynuna atlayıp tebrik etmek olmuştu mantığım olaya hızlıca el atıp içimdeki aptal sesi susturmuş 'kardeş sen bi dur ortalık karışık' diyerek olaya müdahale etmişti

Düşüncelerle kaç adım attığımdan haberim yok öyle yürüyordum arkamdan gelen korna sesiyle sağlam bir küfür savurdum

"Gerizekalı inşallah arabanı iç dış temizlettiğin bir gün her yerine kuş sıçar hatta çağır bende sıçayım ". Öfkeyle söylenirken camdan yüzünü buruşturduğunu gördüm

"O nasıl beddua be geç bin arabaya " ben yürürken oda ağır ağır yanımdan gidiyordu

"Sana mı soracağım hanzo binmiyorum" diye çemkirdiğimde yüzünü buruşturdu arabayı durdurup yanıma geldi

"Yahu ne inatçı çıktın sen geç bin diyorum kızım" sabır diler gibi konuştuğunda omuz silkmekle yetinmiştim

"Ha anladım sen korkuyorsun benden ?" Alayla konuştuğunda bana gaz vermeye çalıştığını anlamıştım

"Ya ne demezsin bak bacaklarım zangır zangır titriyor ben senden neden korkayım be Allah'ın söküğü" der demez kahkaha patlatmıştı

"Ya hadi evine bırakacağım sadece canını sıkmayacağım söz veriyorum izci sözü" deyip ellerini yukarı kaldırdı tek kaşımı kaldırarak

"Sen izci misin ?" Dedim umursamaz bş ifadeyle

"Yoooo ne alakası var atla hadi kedicik" deyip arabaya geçti bende arabanın yanına gidip kapıyı açıp bindim biner binmez kemerini takıp arabayı çalıştırdı

"Evet kedicik tarif et evini " deyince büyükannemle kaldığımız evin adresini verdim sessiz sedasız gidiyorduk ev fazla uzak değildi ama yakında değildi camdan dışarıyı izlerken aklımda birtek Özgür vardı gözlerimin dolmasına engel olamıyordum derin bir iç çektim

"Şşşş bak arabamın içine o sümüklerini akıtırsan seni ezerim "

"Hoşt"tepkime kahkaha atıp bana döndü

"Tanışmadık hala ben Okan kedicik " insancıl bir ifade takınmıştı o nasıl oluyor diye sormayın bende pek anlamadım

"Defne" başını salladıktan sonra sessizce evime varmıştık arabadan ses etmeden indim

"Kızım öküz müsün sen insan bi teşekkür eder " diye söyleniyordu arkamdan

"Otobüsüm senin yüzünden kaçtı sen özür diledin mi ? Hayır o yüzden ödeştik hadi çek arabanı evimin önünden " deyip havalı havalı evime ilerlemeye başladım o ise ben eve girene kadar beklemişti ben girince çekip gitmişti büyükannem beni görünce birşeylerin olduğunu anlamış ama beni rahat bırakmıştı her zaman olduğu gibi üzgün olduğumda uykuya sığınırdım üzerimi dahi değiştirmeden yatağıma girip kendimi uykunun kollarına bıraktım

ERTESİ GÜN ————-

"Yahu Onur beni bir rahat bırak" Onur denen gerizekalının telefonuyla sinirden köpürüyordum

"Ya defne neden inat ediyorsun bi konuşun işte" bininci kez aynı şeyi söyleyişine göz devirdim  telefonu omzumla kulağıma dayamış tezgah siliyordum

"İnat falan etmiyorum Onur bak çalışıyorum sonra konuşalım" deyip cevap vermesine izin vermesen telefonu kapatıp cebime koydum

Aslı yanıma yaklaşıp yanımda olduğunu gösterircesine omzuma dokundu sonra elime menüyü verip masa numarasını söyledi tezgahın arkasından çıkıp söylediği masaya doğru gitmeye başladım yaklaştıkça masa da oturanın Okan olduğunu gördüm

"Miyop musun  kızım sen ?" Dedi alayla gerçekten öyleydim ama bunu onun bilmesine gerek yoktu

"Buyrun menü " deyip umursamadan menüyü uzattım

"Aaa kedicik çok kabasın "

"Halbuki henüz yumruk atmamıştım beden öyle dedin ki " dediğimde alayla kahkaha attı

"Tamam çıkarma pençelerini elinden bi kahve içeyim dedim kahve çeşitleriniz nelerdir "

"Hmm şimdi şöyle At öldüren var fare zehirli olanı var ama şefin tavsiyesi sığır yıkan"dediklerimi ciddiyetle dinleyip

"Sığır yıkan lütfen " dedi bu haline gülüp tezgaha gittim sade Türk kahvesi söyledim mutfağa  kahve hazır olunca tepsiye alıp masasına gittim kahveyi görünce

"Umarım tuzludur " deyip keyifle sırıttı

"Tuz ruhu kullandım tam ağzınıza layık" deyip önüne kahveyi koydum derin bi nefes alıp bana bakmaya başladı

"Güzel kokuyorsun "

"Hoşt narkotik köpeği " deyip arkamı dönüp tezgaha ilerlemeye başladım ki büyük bir gürültü koptu arkada Özgür ne  ara geldiğini fark etmeden Okan'ın yanına gidip biraz önce getirdiğim kahveyi üzerine fırlatmıştı Okan'da öfkeden deliye dönmüş, Özgür'ün üzerine atlamıştı etraftakiler ayırmak için koşarken olduğum yere çakılı kalmıştım Aslı kolumdan tutup kendime gelmem için sarsmaya başlamıştı hızlıca kendime gelip kalabalığı aşıp yanlarına gittim yumruk atmaya hazırlanan dudağı ve kaşı patlamış Özgür'ün koluna yapıştım beni fark etmeyip Birden savurunca kolunu dengemi kaybedip kendimi karanlığa bıraktım

UMUTSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin