Mingi gibi Yeosang'ımıza destek vermeyi unutmayın! #WeLoveYouYeosang
-------------
Sabahın bir köründe çalan alarm ile gözlerini açan beden alarmı kapatarak telefonunu yatağa attı. Oda arkadaşına doğru döndüğünde onun deli gibi uyuduğunu görmüştü. Dün gece geç geldikleri için herkes hemen yatmıştı ve yarın okul vardı yani bu sabah.
Yunho derslerinin saat 11'de başlayacağını bilse bile iki saat erkenden kalkıyordu ve Hong ile Woo'ya yemek hazırlıyordu. Normalde asla erken kalkamazdı, ama alışmıştı.
Mingi kendisi gibi geç kalktığı için sürekli alarm ile kalkıp kendilerine kahvaltı hazırlıyor sonra onu uyandırıyordu. Bu anı ile gülümseyip yataktan kalktı ve yüzünü hızla yıkayıp dişlerini fırçaladıktan sonra üzerini çabucak giyindi. Sarı saçlarına hala alışamamıştı sürekli aynadan kendisine bakıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Tamamdır..." Sessizce fısıldayıp arkasına döndü ve diğer tekli yatağa ilerledi. "Woo... Wooyoung." Onu dürtüklemeye başlasa da Woo sürekli kaçıyordu. "Jung Wooyoung!"
"Choi Wooyoung CHOİ!" ona böyle seslendiği zaman alacağı tepkiyi biliyordu sırıtarak Wooyoung'un üzerindeki yorganı çekip odadan çıktı onun sızlanmalarını sabah sabah çekmek istememişti.
"HongHongHong!!!" diğer arkadaşının tek başına kaldığı odaya gidip kapısına sürekli vurdu. "Hyung!!!"
"Kalktım lanet olası pislik!!!" Onun sesini ve kapıya atılan yastığın sesini duyunca kıkırdadı, mutfağa ilerledi. Ama unuttuğu bir şey vardı. "Good morning." mutfağa girdiği anda ona dönen beden ile ufak çaplı bir kalp krizi geçirmişti. "San! Tanrım korkudan öldüm burada ne yapıyorsun benim mutfağımda?"
"Hiç geleyim dedim anahtar var ya hani ben de?" cebindeki anahtarı çıkarıp ona gösterince Yunho sinirle iç çekti. "Tamam çık hadi defol mutfağımdan..."
"Bu arada kahvaltıyı boş verin Mingi bize kafede yapalım dedi." San tek kaşını kaldırarak soru sorar gibi bakınca Yunho gözlerini açtı. "Baştan desene hadi o zaman. Woo! Hyung!"
----------
Yunho uzun boyu sayesinde öne geçmeyi başardığı için tüm yol boyunca sırıttığı arabadan indi. "Pis zürafa." Wooyoung'un mırıldanmalarını duyunca dil çıkardı. O sırada aralarından gelen motor sesi ile hepsi oraya döndü. Okulun içinde bulunan kafede oldukları için normaldi ama bu gelen kişi Mingi'ydi.
"Selam gençler!" Motoru durdurduğu anda gülümseyerek Kaskını kafasından çıkarıp kızıla yeni boyattığı saçlarını salladı. "Merhaba!" arkasından kısa olduğu için zorla motordan tabiri caizse atlayan HwanWong da kafasındaki kaskı çıkarıp el salladı.
Yunho hafifçe gülümsemişti, Woo ve San günaydın demişlerdi. HongJoong'un sesi çıkmayınca Yunho onu dürttü. "Günaydın." Sessiz bir günaydın alan Hwan bozulsa da ses etmedi. "Günaydın hadi gidelim ben çok acıktım!" Mingi heyecan ile bağırınca herkes kafasını sallayıp kafeye girmişti.
