𝐌𝐚𝐝 𝐋𝐨𝐯𝐞 § 𝐘𝐮𝐧𝐆𝐢 ✔︎

¬Different Feelings

Mingi Yunho'ya dayıyo gençler.

--------

Mingi okul çıkışında güvenliğin orada Yunho'yu beklerken telefonu ile uğraşıyordu. "Bebeğim?" Mingi hemen yanından gelen sese doğru kafasını çevirdi.

Doğru Hwa'nın dersi 20 dakika önce bitmişti. "Yunho gelmedi mi?" Arkadaşlarının yanından ayrılıp yanına doğru geldiğinde Mingi kafasını iki yana salladı. "Gelmedi ama birazdan burada olur."

"Beni Xion bırakacak ama ilk önce beraber sinemaya gidelim diyoruz sorun olur mu?" Hwa gözlerini ona dikerek Puppy bakışlar atmaya başlarken Mingi gülümsedi ve onun yanağını okşadı. "Hwa yetişkin birisin bebeğim bana sadece haber versen yeter. Bir de bir fotoğraf alırım." Göz kırptığı zaman HwanWong kıkırdamıştı.

"Tamam o zaman Oh Yunho da geldi ben gidiyorum dikkatli ol Mingi çok hız yapma olur mu?" HwanWong parmak ucunda yükselip onun yanağına uzun bir öpücük kondurdu. "Tamam merak etme." El salladığı zaman onun gidişini izledi.

"Ç-Çok beklettim mi?" Yunho titreyen sesi ile sorunca Mingi kafasını iki yana salladı. Onun neden titreddiğini merak etse de sormayacaktı. "Hayır beklemedim. Al şey evde bir kask daha buldum HwanWong bugün benimle gelmeyeceği için onun kaskı yoktu."

Yunho ona uzatılan kaska baktı. Bir süre kaskatı kesilmesine neden olmuştu. Bu Mingi ile motorunu beraber almaya gittikleri zaman aldıkları çift kasklarındandı. Mingi'nin kaskı çok fazla hasar görmüştü ama Yunho onu atmamıştı kendi evindeydi.

"Yunho?" Mingi'nin sorusu ile kendisine gelerek zorla gülümsedi ve teşekkür ederek eline aldı. Mingi de kendi Kaskını takarken hızla kafasına geçirip kilidini taktı. "Atla gidelim."

Mingi baş parmağı ile arkasındaki boş yeri gösterdiği zaman Yunho bakışlarını onun kısık gözlerine dikti. Özlediği gözlerde mutlu bir his vardı sanki. "Ben... Biraz korkarım Mingi."

Ona söyleyemezdi. Seni kaybettiğim aletten korkuyorum diyemezdi. O günden sonra arabaya bile binmeye korkar olmuştu motor görmekten de nefret ediyordu. Mingi'sini alan araçtan.

"Sorun yok Yunho ben iyi bir sürücüyüm. Bana sıkıca tutun yavaş gideceğim." Mingi gülümseyerek söylerken ona engel olamazdı. 'Tabi iyi bir sürücüsün.' diyerek içinden onunla dalga geçmeyi unutmamıştı.

Arkasına dikkatlice binerek ellerini onun omuzlarına koydu." Belimden tutun Yunho. " Mingi'nin sesi ile dudağını ısırarak ellerini geri çekerek onun beline koydu. Hafifçe tutuyordu. "Seni yemem biliyorsun değil mi?" Mingi derin bir nefes ile onun ellerini tutup beline daha sıkı bir şekilde sardığı zaman Yunho şokla birkaç saniye kalmıştı.

Elleri... Uzun zaman sonra elleri birbirine değmişti. Ellerinin yumuşaklığı bile hala aynıydı, büyük elleri onun ellerine hala uyumlu muydu? Mingi ellerini çekmese olmuyor muydu?

Gözlerini kapatıp çenesini onun sırtına doğru yasladı. Saçlarının rüzgar tarafından bozulmasına izin vererek bu kısa anı değerlendirmek istemişti. Uzun zamandan sonra ona dokunabilmek gerçekten hazine bulmuş gibi hissettimişti.

Mingi parfümünü değiştirmişti, olsun bu da güzeldi. Motor biraz sarsılınca ona daha sıkı sarıldı. "Kusura bakma tümseği göremedim." Mingi sert rüzgardan dolayı sesinin çıkmayacağını düşünüp bağırdı Yunho ise kafasını iki yana salladı. "Sorun yok Mingi."

Mingi'ye adresi mesaj olarak attığı için ona yol tarifi yapmasına gerek kalmamıştı. Onun her zaman yol hafızası iyi olmuştu bu nedenle ona navigasyon diyerek dalga geçiyorlardı.

"Arkadaşlarım bana navigasyon diyorlar çok saçma ama mantıklı." Mingi'nin gülüşünü duyduğunda kafasını kaldırdı. "Evet duydum yol hafızam güçlüymüş." çaktırmadan onu tanımıyormuş gibi yaparak konuştu.