Aşık oluyorum

8 1 0
                                    

"Onu bir görseniz sanırsınız o bir deniz, yanılırsınız. O benim Güneş Sistemim." dedi.

Şarkıyı söyleyen Derviş'ti. Sigarayı elimden atan da. Gülümseyerek devamını getirdi. "Alacalı bikinisinde saklı." dedi ve ayağa kaldırdı. Sonra döndürdü beni. "Deniz yıldızları, uzay yıldızları, arkadaşları." Kendimi Derviş'in kötü olan sesine ve kollarına bıraktım.
Sonra tabii Kaan da Selin'i dansa kaldırdı. Bu şarkıyla bu dansı nasıl ediyorduk anlamış değildim ama Azra da telefonundan açtı şarkıyı .

Şarkı bittiğinde Azra alkış eşliğinde ıslık çaldı. Daha sonra  çok cazibeli ve asla reddedemeyeceğimiz bi fikir sundu. "Gençleer! Var mısınız gecenin tozunu atmaya?" dedi. Dediği anda hep beraber "Tabikii!" diye bağırdık ve koşmaya başladık. En sevdiğimiz şeylerden  biri de buydu. Koşmak.

Bilmediğimiz sokaklarda kaybolana kadar koşardık ve şarkı söylerdik sesimiz kısılana  kadar.

Koşmaktan ciğerlerimiz kurumuştu. Sonra biraz solukluklanmak için durduk. Boş bi sokaktaydık. Herkes olduğu yere oturdu ve nefesizimizi kontrol etmeye çalıştık.

Aynı zamanda etrafıma bakıp boş bir büfe bulmaya çalıştım. Çünkü susuzluktan geberiyordum.

Birkaç dakika dinlendikten sonra bulduğumuz bi büfeden su aldık.

Ciğerlerimiz bayram etti tabi.
Yine bi sokağa girdik ama bu sefer yürüyorduk.

Sonra Azra bi şarkı daha patlattı. "Kırmızı fren, kırmızı bira." dedi. Sonra tabiki ben devam ettim. "Hırlısı hem hırsızı bir arada." Derviş sırtına atlamam önümde  eğildi. Ve şarkıya devam ettik
"Geceler daha acımasız gündüzden der Gencebay." Bu sefer Selin söyledi.

Geceleyin hem dert hem iş hem eğ-eğlence var.

Sein de Kaan ın sırtına atladı.
Yavaş yavaş yürüyor ve bağırıyorduk. Sesimiz kimsesiz duvarlara çarpıp bize geri dönüyordu. Sokakların gizli çığlığı gibiydi sesimiz. Sanki biz değil de, kaldırımlar şarkı söyleyip, içinde biriktirdiklerini kusuyordu.

Duygularım karmakarışık uyanırım uykularımdan.
Uyuyamamak mı?
Ki geceleri gece yapan buydu kanımca.
Takılırım şehrimin kuytularında.
Her yerde değişik huylu kadınlar, huysuz adamlar, şuursuz adımlar.
Dolaşırım beynimin uydularında
Kulağını aç ve duy. Bu yarından

.....

Azra'nın bazen dervişe daldığını görüyordum. Kimseye çaktırmıyordu.  Ama benden kaçmazdı.
Şarkı bittiğinde ana caddeye varmak üzereydik ve saat epey geç olmuştu.

Azra bi şarkıya daha başladı. "Kimseyi görmedim ben senden daha güzel." Bunu tabiki Derviş'e bakarak söylemişti.
Bende hemen Derviş'in sırtınden indim ve yerimi Azra'ya devrettim.
Eğer itiraz etseydi,bizimkilerin şüpheleneceğini bildiği için, zekice davranıp itiraz etmedi ve şarkıyı söylemeye devam etti herkesle birlikte.

Selin Kaan'ın sırtından indi ve hemen ardından Azra da indi. Sanırım öldüler bizi taşımaktan. Bizimkilerle karşıya geçerken en önde ben vardım ve bi anda bi arabanın son hızla bana doğrü geldiğini gördüm. Panikten olduğum yere çivilendim sanki. Ne ileriye doğru koşabildim, ne de geriye gidebildim. Sanki bişi izin vermiyordu.
Ellerimle  yüzümü kapatıp, çaresiz bi şekilde  bekleyebildim sadece. Sesi git git daha çok yaklaşıyordu ve ben korkudan gebermek üzereydim.

Sonra ani bi fren sesi duydum. O kadar güçlüydü ki, asfaltta çok derin bi hasar oluştuğune yemin edebilirdim.
Ellerimi gözlerimden yavaşça araladığım.
Karşımdaki arabaya ve sahibine şaşkınlıkla baktım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 19, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GECECİ TAYFAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin