Öncelikle açıklamada da yazdığım gibi bu hikaye çeviri hikayesidir. Bazı yerleri tam Türkçeye çevirebilmek için biraz değiştirmem gerekebilir. Elimden geldiği kadar iyi çevirmeye çalışacağım. Hikaye Tumblr'da çok tutulmuş hikayelerden biri, umarım siz de beğenirsiniz. Bazı yerleri tuhaf çevirmişsem kusuruma bakmayın :)
"Pekala, Annabeth. Bakmaya hazır mısın?"
"Mmhmm."
Thalia Annabeth'in oturduğu sandalyeyi çevirerek onun dönmesini sağladı. Annabeth'in avuç içleri çoktan terliyordu,gerçi bu onun on yedi yıllık kısa hayatında en emin olarak yaptığı şeydi. Bu burs onun üst düzeyde bir okula girmesi için son şansıydı. Notları hey şeyiydi, her şey derken gayet ciddiydi de. Ne yazık ki birçok şey buna bağlıydı. Karnındaki kelebeklerin çayırlardaymışçasına uçuşması da pek yardımcı olmuyordu. Derin bir nefes alıp kendini hazırlarken kapalı göz kapakları titredi.
"Tamam. Bakabilirsin."
Annabeth gözlerini açıp, önündeki aynaya yansıyan kör edici ampullerin ışığına alışmak istercesine birkaç gere gözlerini kırpıştırdı. Ve ilk başta, Thalia'nın ona şaka yaptığını sandı.
Önünde bir oğlan oturuyordu -sarışın, dalgalı saçlı, gri gözlü- onun en sevdiği mavi kapüşonlusunu giyiyordu ve tam omzunun yanında Thalia'nın bir klonu duruyordu. Kendi yansımasını tanıması için normalden daha uzun bir süre gerekti.
Annabeth, aynada gözüken oğlandı.
"Yani? Nasıl olmuş?" Thalia biliyormuşcasına sırıtarak sordu.
Kız açıkcası bir dahiydi - pirsingli bir dudağa, dövmeli bir kola sahip olan baştan yaratma dahisi-
Annabeth ağzı açık kalmış bir halde başını aynadaki yabancıya çevirdikten sonra tekrar Thalia'ya baktı.
"Thalia... sen- "
"En iyisiyim? Evet, biliyorum," dedi 'önemli bir şey değil' dercesine tırnaklarını kontrol ederken.
Annabeth güldü, heyecanla titriyor ve zar zor nefes alabiliyordu. Sarı, uzun saçlarının bukleleri, sanki hayatının o kısmını geride bırakmış gibi salonun yerinde yığın şeklinde duruyordu. Kafasındaki yükler tam anlamıyla ortadan kalkmıştı.
Bu yaşanıyordu. Bu gerçekten yaşanıyordu. Geriye dönüş yoktu. Yarından itibaren sadece erkeklerin gittiği akademiye yeni bir öğrenci daha başlayacaktı.
"Makyajı görüyor musun?" Thalia parmağıyla onu gösterdi. "Çeneni ve çene hizasını makyajla belirginleştirdim, kaşlarını kalınlaştırdım ve bam! - benim huzurumdaki seksi oğlan."
Annabeth gözlerinin içinin gülmesine engel olamadı.
"Sana bu görünümü kazanmayı öğretirim. Öbür türlü anlamazlar bile , tabii her gün göğüslerini sardığın sürece."
"Thalia, sana nasıl borcumu ödeyeceğim ben?"
Thalia göz krıptı. "Benim için erkek kardeşime sıkıntılı zamanlar yaşat."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Got A Boy (Tumblr Çeviri Hikayesi) by: flyingcrowbar
FanfictionAnnabeth Chase'i Andrew Chase'e dönüştürmek için gereken tek şey bir makas. Sadece erkekler için olan seçkin bir özel okulun - en iyilerin hayallerine erişmek için gittiği bir okul- üniforması karşılığında uzun, sarı at kuyruğunu kesmek, onun mimar...