1 IAI

148 14 9
                                    




DÜZENLENMİŞTİR

"Ben unutulan, fark edilmeyen, ölüydüm. O ise tam tersimdi.."

-

Alarmın sesi ile yataktan fırladım. Odam her zaman olduğu gibi karanlıktı. Başka bir seçeneği de yoktu zaten. Ay şeklindeki alarmın düğmesine basarak kapattım. Yatağımdan kalktım ve siyah dolabıma yürüdüm. Kapağını açıp yaz olmasına rağmen bir siyah kapüşonlu altıma da siyah kotumu geçirdim.

Dolaptan siyah maskemi ve güneş gözlüğümü aldım. Elimde tutup takmadım.

Ortaokulu ve ilkokulu evde eğitimle okudum. Lisede ise okula gitmeye başladım. Ben hastayım. Ruh hastası gibi oldu böyle söyleyince. Hayır, Ruh hastası değilim(!). Benim sabaha alerjim var. Sabaha çıktığımda karşılaşmak, hatırlamak bile istemediğim sonuçlarla karşılaşıyorum. 1. derece yanıklar, damarlarımın çıkması, gözlerimin kızarması bunlardan sadece birkaçı.

Sadece gece normal bir şekilde dolaşabilirim. Gece aslında benim gündüzüm. Diğer insanlara nasıl katılıyorum? Bunu soruyorsanız, katılmıyorum. Benim arkadaşım yok.. İhtiyaç da duymuyorum. 

Adım Ay.

Ay Gece Karanlık. Böyle isim mi olur diye düşündüğünüzü anlayabiliyorum. Maalesef. Ailemin güzel bir hayal gücü varmış. Benimde adım bu olmuş. Siz bir de kardeşiminkini duyun..

"Ay! Aşağı!" Diye seslenen annemle düşüncelerimden ayrıldım. Odamdan çıktım ve aşağı indim. Okul çantamı alıp kapıya yürüdüm. "Anne! Saç spreyim nerede! Ay beni bekle!" Diyen salak kardeşim güneşe bağırdım

"Güneş hadi!"

"Abi olacak o! Düzelteyim!" gözlerimi görmeyeceğini bilsem de devirdim ve ofladım. Bu takıntıları yok muydu? 2 yaş için siniri bozuluyordu. Onunla aynı sınıf kademesinde okuyorduk. O hem bir sene hazırlık okumuştu hem de 1 sene kalmıştı. Gerizekalı olsa da iyi birisiydi.

"Güneş Gök Karanlık " -demiştim size..-  "5 saniye içinde burada olmazsan başın belada." Diyen annemle kahkaha attım. "Güneş seni beklemeyeceğim."

"Ya adım Gök benim! Anne atımı neden Güneş koydun Ya! Kız ismi bu!" diyerek merdivenden inmeye başladı. İnerken saçlarından yansıyan ışık sarı parıldayan altın rengine benzeyen saçlarının rengini özellikle ortaya koyarak sanki sorusunu cevaplıyordu.

"Aa benim güzel oğlumun güzel sarı saçlarını yansıtıyor ama.!" diyerek annem de benim düşüncelerimi destekledi.

Gözlüğümü ve maskemi taktım. Kapıdan çıkıp okula doğru yürümeye başladım. Okul evimize 300 metre uzaklıkta filandı. Arabayla götürmeyi teklif etseler de istememiştim. Zaten gündüz çıkamıyordum bari maskeli olsa bile sabah okula kendim gitseydim. Ne de olsa daha güneş yeni doğuyor gibi oluyordu.

Karanlık Koleji

Okulumuz bizimdi. Ama bunun bilinmesini istemiyordum. İnsanlar kardeşim Gök'ün tek kardeş olduğunu sanıyorlardı. Onun okulun sahibi olduğu biliniyordu ama isteğim üzerine benimki bilinmiyor, yoklamalara yazılmıyordum. Bu sayede soyadım da bilinmiyordu.

Okulun kapısından içeri girdim. Ben Var ile Yok arasındaydım. Ben unutulan, karanlıkta kalandım. Kimsenin dikkatini çekmezdim. Çekmek de istemezdim zaten. Çektiğimde büyük ihtimalle heyecanlanıp ayaklarımı birbirine dolar rezil olurdum.

GECEKUŞU -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin