Mutlu Son

Hoşuma Gitti part 2

hello bu bölümü dersin ortasında yazdım valla hocadan yemediğim azar kalmadı "peLiN dErSe oDakLan pElİn" amaaannn neyse hadi iyi okumalar :))

Soğuk rüzgar Kaya'nın yüzüne doğru esti. Ceketinin cebinde duran telefonu yavaşça çıkardı ve tuşlarına basmaya başladı. Şöförünü arayıp şirket binasının önünde gelmesini istedi. Bir kaç dakika bekledikten sonra arabasını görmesiyle iki adım öne ilerledi. Şöförü hızlıca arabadan indi ve sağ arka tarafa geçip Kaya için kapıyı açtı. Kaya arabaya bindiğinde çantasını ve elindeki dokümanları yan koltuğa koyu. ''Duruşmaya gidiyoruz biliyorsun?'' Kaya şöföre doğru eğildi, ''evet efendim biliyorum'' kaya geri çekildi ve yola koyuldular.

Kaya ellerini önünde birleştirmiş bütün yol dışarıyı izlemişti. Arada bir göz kapakları kapanıyor, uykuya dalacak gibi oluyordu. Kendini tuttu, sonunda varmışlardı. Kaya kapıyı açtı ve indi. Araba park etmek için ilerledi. Bir saat süren duruşmanın sonunda kaya çok bitkin düşmüştü, tek isteği karısının yanında olmaktı. Aynı şekilde arabasına bindi ve ofise döndüler.

Artık Ender'le aynı binadaydı, bu onu çok mutlu ediyordu. Odasının olduğu kata bastı, asansör düğmeleri arasından gitmesi gereken katı bulana kadar bir süre geçmişti. Asansörün kapısı açılmasıyla kaya kendisini dışarı attı. Eşyalarını odasına bıraktı ve hızlı adımlarla Ender'in odasına gitti. Bir an hızlıca kapıyı açtı ''ka ya bu kadar erken geliceğini bilmiyordum'' ender ayağa kalktı, kaya ender'e yaklaştı. Ellerini tuttu ve elleri ellerinde kollarını Ender'in beline sardı. ''Duruşma biter bitmez geldim, sevgili karımı özledim'' kaya Ender'in dudaklarına yaptıştı. kaya'nın bu hamlesiyle ender hafiften inledi. ''Çok mu özledin karını'' ender hem öpüyor hem de gülüyordu. Kaya çapkınca cevap verdi ''garibine mi gitti'' ender güldü ''hoşuma gitti''. Ender bir süre sonra kaya'nın ellerini bırakıp avuç içlerinden yardım alarak masasına oturdu. Ender ellerini kaya'nın boynuna doladı, kaya da kolları ile Ender'in belini kavradı. Ender yavaşça bacaklarını araladı. Ender bacaklarını açtıkça kaya ona daha da yaklaşıyordu. Kayadan beklenmedik bir hamle ile ender'i kucağına aldı ve odasındaki koltuğa yatırdı. Yavaşça üzerindekileri çıkarırken ender konuştu ''aşkım ofiste olduğumuzu unuttun galiba'' kaya durdu, Ender'in boynuna yapıştı ''yooo'' ender inledi ''ya kayacım şirketteyiz yapma'' ender kalktı ve toparlandı ''hem ayrıca bir kaç dakikaya toplantı başlıyor'' ender masasındaki kağıtları aldı ''akşam evde görücem ben seni'' kaya kararlıydı. ''Hadi canım hadi benim yakışıklı kocam toplantıya geç kaldık'' ikisi de kıkırdayarak odadan çıktı.

Toplantı odasına vardıklarına yerlerine geçtiler ''bak işte daha kimse gelmemiş'' ender kayaya baktı ''aha dön bak arkana geldiler işte'' ikisi de ayağa kalktı. Toplantı yönetim kurulu hakkındaydı. Herkes yerine geçti.

Toplantı başlayalı 20 dakika olmuştu. ''Murat Bey, siz ne düşünüyorsunuz?'' herkes Murat Bey'e baktı, ''gereksiz ve saçma ayrıca bu durumda Ender'in söz hakkının olması gerektiğine katılmıyorum'' ender sinirlenmişti, kaya ve diğerleri bunun farkındaydı ''ender? Ender HANIM diyecektiniz galiba Murat BEY. Ayrıca benim niye söz hakkımın olmaması gerektiğini düşündüğünüzü anlamıyorum ben şirketin hissedarıyım eğer bir karar alınacaksa benim de sözüm geçmeli'' ''hayır, dediğimin arkasındayım. Oylama yapılacaksa da Ender'in oyu geçerli olmamalıdır'' ender çok sinirlenmişti, ayağa kalkıp sandalyesini hızlıca itti ve odayı terk etti. Kaya da sinirliydi ''burası bir şirket bey efendi, ebelemece oynamak için ebe seçmiyoruz. eşim olduğu için söylemiyorum, bu yaptığınız başlıca saygısızlık. İzninizle Halit Bey (ruhu şâd olsun)'' kaya da odayı terk etmişti. Ender'in odasına yöneldi. İçeri girdiğinde Ender'i kendi kendine sinirlice konuşuyor, aynı zamanda volta atıyordu. ''Bu nasıl saygısızlık ya! Endermiş! Ender ne ya ender ne!! Bi de diyo söz hakkın olamaz bari sen bu şirket için dış kapının dış mandalısın deseymiş tam olurdu!'' Kaya Ender'in ellerini tutmasıyla ender durdu. Yüzünde hala sinirli bir ifade vardı ''sen merak etme ben gerekli konuşmayı yapacağım'' ender biraz sakinleşmişti. ''Kaya nolur eve gidelim'' kaya şaşkındı, halbuki ender çok güçlü bir kadındı böyle şeylerin onu üzmesine asla izin vermedi ayrıca çok duygusallaşmıştı bu olay üzerine(yorumlarda hamile hamile diye tutturmayın döverim tşk).

Kaya kendi odasına gidip eşyalarını topladı. Ender paltosunu giydi ve kayayı bekledi. Kaya kapıyı açtı ''gel çıkalım'' ender önden ilerledi, kaya peşinden geldi. Eve varana kadar Ender hiç konuşmadı, bütün yol dışarıyı izledi. O an Kaya anlamıştı olayın tek toplantı olmadığını.