Helllooo, öncelikle bu kadar geç bölüm attığım için hepinize kocaman bir özür borçluyum, umarım aynı hevesle okumaya devam edersiniz. Bölümü geciktirmemin sebebi ciddi bir sağlık sorunu. Yaklaşık 4-5 yaşlarından beri savaştığım bir hastalık ve kolay bir şey değil. Kendimi iki gündür biraz daha dinç hissediyorum bu arada bölümü yazmak istedim. Bölümün sonunda yaptığım açıklamayı okursanız çok sevinirim. İyi okumalar :)
''Yıldız hızlı kullan şu lanet arabayı!'' Kaya, Ender için çok endişeleniyordu. ''Kaya ne yapıyorum sanıyorsun!'' Yıldız Kaya'nın haline üzülüyordu, yükselttiği sesini pişmanlıkla indirdi. Ender Kaya'nın dizlerinde uyuya kalmıştı. Yaşadığı zorlukların verdiği bitkinlik ve Kaya'yı görmenin verdiği heyecan vücuduna ağır gelmişti. Kaya, dolu gözlerle Ender'i izlerken saçlarını okşamaya devam ediyordu. Ender uykuda olsa bile Kaya'nın elini saçlarında hissediyordu. Aylardır Ender'e ilk defa biri dokunmuştu ayrıca bu süre boyunca ilk defa bu kadar huzurlu uyuyordu, küçük bir arabanın arka koltuğunda olsa bile.
25-30 dakikalık bir yol sonunda hastanenin girişi görülmüştü. Küçük bir devlet hastanesiydi geldikleri yer. Otoparkı küçük olduğundan park edecek yer yoktu. ''Acilin önüne çek arabayı!'' Kaya'nın söylediğini harfiyen yapan Yıldız arabayı tek hamlede acilin önüne çekti. Kaya yavaşça Ender'in başını dizinden kaldırıp arabanın koltuğu koydu, arabadan hızlıca çıkıp Ender'in ayaklarının olduğu kapıya koştu ''Sedye! Sedye getirin!'' Yıldız yaşanan karmaşanın arasında boğulurken hastanenin hemşireleri elinde sedye ile arabaya koşuyordu. ''Hastanın durumu nedir'' Ender'i arabadan çıkarıp sedyeye yatırırken Kaya zorlanarak cevap verdi ''f-felç'' Yıldız duyduğu kelime karşısında dolu gözlerle Kaya'nın gözlerinin derinliklerine bakmaktan başka çare bulamamıştı. ''Felç..felç mi? Kaya ne saçmalıyorsun ne felci!'' Kaya'nın nefes alıp verişi oldukça hızlanmıştı, durumu kabullenmemek için elinden geleni yapsa da başaramıyordu.
Hemşireler Ender'i, ona olabildiğince zarar vermeden sedyeye almışlardı, her iki tarafında iki hemşire olan sedye olabildiğince hızla içeri yöneltildi. Hastanenin acil odasına giriş yapılmıştı. Büyük kare bir odanın içinde aralarını perdeler kapatan altı yatak vardı, üçü bir duvarda, diğer üçü diğer duvarda. Ender'in olduğu sedyeyi bu yataklardan birine yaklaştırdılar. Hemşireler nereye gidiyorsa Kaya da onların peşinden koşuyordu. Ender'i sedyeden çıkarıp yatağa geçirmeleri ile hastanenin sayılı doktorlarından biri içeri girmişti.
Yaklaşık 60 yaşlarında, beyaz saçlı, hafif sakallı, kare gözükleri olan bir doktordu. bir yandan boynundaki steteskopu düzeltirken bir yandan da elindeki kağıtları inceliyordu. Ender'in halini görünce korku dolu gözlerle hemşirelere baktı ''hastanın şikayeti ne?'' Hemşirelerden bir tanesi Kaya'dan aldığı bilgi ile konuşmaya başladı ''47 yaşında, kadın. Tahminen başına aldığı darbe sonucu felç. Uzun süreli açlık ve su kaybı yaşıyor.'' Duydukları karşısında Ender'in iyi şeylerden geçmediğinin farkına varan doktor, yatakta isteksizce uyuyan Ender'e muayene için yaklaşırken hemşirelere emirlerini vermeye başlamıştı ''dextroz serumu bağlayın! Kan ve hasta kendine gelince idrar tahlili istiyorum'' hemşireler gelen emirlere karşı başlarını salladılar.
Olanları takip edemeyen Kaya, Yıldız'ın acil odasına girmesi ile kendine geldi ''kaya!'' Kaya başını, kendine yakınlaşan Yıldız'a çevirdi ''nereye park ettin?'' Yıldız nefes nefese cevap verdi ''hastaneye çıkan yokuşa, Ender nasıl?'' Kaya'nın dolu gözlerinden istemsizce bir damla akmıştı, akan damla Yıldız'ı korkutuyordu ''serum bağlayacaklarmış, dek.. bi şey anlamadım adını, bir de tahlil yapılacakmış'' Yıldız yavaşça başını Ender'e çevirdi, hasta yatağında doktor ve hemşireler tarafından sarılmış Ender'e.
Doktor gözlüklerini çıkarıp Kaya ve Yıldız'a yaklaştı ''bağladığımız serum Ender hanımın yaşadığı açlık ve susuzluğa yardımcı olacaktır. Uyanınca daha dinç uyanacağına eminim. Kan testi için kan alındı, sonuçları çıkınca sizleri bilgilendiririz ama bacaklarına gelirsek, yaşadığı felç geçici gibi görünüyor ama iyice emin olmamız için testler yapmamız gerekiyor. Geçmişini inceliğimizde başına aldığı darbeden hemen sonra ameliyata alındığını gördük ve sanıyorum ki yaşadığı felci geçici kılan etken bu. Daha çok bilgiye ulaştığımızda size haber veririz, geçmiş olsun.'' Yıldız çökmüştü, Kaya da anca başını sallayabildi.
Yıldız olduğu yerde kalakalmışken, Kaya ölü adımlarla Ender'e yaklaştı, yatağın yanında duran lacivert kumaş sandalyeye zorlukla oturdu. Yüzü bembeyaz olan Ender'i süzdü. Konuşmak için acı dolu bir nefes aldı, aldığı gibi konuşamadan nefesini yuttu. Kelimeler birleşmiyordu. Sol elini Ender'in saçlarına götürdü, avuç içleri ile Ender'in her bir saç telini teker teker okşarken gözleri ile yüz hatlarını inceledi. Yüzü incelmişti, tanıdığı, bildiği Ender'e benzemiyordu. Saçındaki elini yavaşça aşağı yöneltti. Yanaklarını okşadı, gözlerini kapadı, kendini zor tutmasına rağmen dayanamayıp gözlerinden yaşlarını akıtmaya başladı. Bir yandan ağlarken bir yandan da Ender'in yanaklarında olan elini, Ender'in eline götürdü. Bileğine serum bağlanmış eli sımsıkı tuttu. Yüzünü Ender'in eline yaklaştırdı, göz yaşlarının arasında eline narin bir öpücük kondurdu.
Ağlaması şiddetlenen Kaya, daha fazla dayanamayacağının farkına varıp ayağa fırladı, tam odayı terk edecekken duyduğu ses dizlerini titretmişti, ''ka-'' Kaya gözlerinden heyecan ve şaşkınlık fışkırırken aniden başını çevirdi. Ender zorlukla gözlerini açmaya çalışıyordu, Kaya yüzünden akan göz yaşlarının arasına bir gülümse koydu, Ender'in yanına koştu. Yıldız aynı zamanda şaşkın bir şekilde onları izliyordu ''ka...ya'' Kaya her zamankinden daha da şiddetli ağlıyordu. Ender'in yanındaki sandalyeye çöktü. ''Ender! Ender buradayım! İyi misin çok özledim seni'' Ender aldığı serumla biraz daha kendine gelmişti ama hala çok bitkindi, sahte bir gülümseme vardı yüzünde ''bilmem...iyi miyim?'' Kaya'ya bıçak gibi geliyordu bu sözler, konuştukça kesiyor, kestikçe kanatıyordu. ''İyi olacaksın, ben her ne olursa olsun yanındayım asla pes etmene izin vermiyorum'' Ender'in yüzündeki sahte gülümseme gittikçe soluyordu. Nefes alıp verişi hızlandı, yüzü ekşidi. Kendini tutamayan Ender bir anda hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı. Karşısında ağlayan Ender'e olduğu yerde sarılmaktan başka bir şey yapamadı Kaya.
Ender yatakta yatarken bir yandan kendine sarılan Kaya'nın kokusunu olabildiğince içine çekiyordu. Ah o koku, o kokuyu o kadar çok özlemişti ki. Kaya'nın kokusunu içine çektikçe o kokuyu aldığı her anısı aklına geldi. Kendini öyle huzurlu, öyle mutlu, öyle güvende hissediyordu ki Ender. Ağlaması durulunca Kaya kendini yavaşça geri çekti. Kaya'nın geri çekilmesi ile Ender Yıldız'ı gördü. Yıldız onun için küçük bir kardeş gibiydi, günü geldiğinde Caner'e bile anlatamadığı şeyleri anlatırdı ona. Arkadaşlıktan çok daha büyük bir bağ vardı aralarında. ''Yıldo..'' Yıldız, Ender'in ona bu şekilde seslenmesinden çok hoşlanmıştı. Hüzünle ağlayan gözleri artık mutluluktan akıyordu. ''Endo..'' İkisi de zorla kıkırdadı. ''Ba-bay de bakayım'' Yıldız'ın ağlaması şiddetlenmişti, göz yaşları arasında konuştu ''ba-bay canım ama sana hiç bir şekilde ba-bay felan yok bundan sonra hep buradasın'' Yıldız, Kaya'nın yanında yerini aldı. Ender bir Yıldız'a bakıyor, bir Kaya'yı süzüyordu. ''Çok özledim hepinizi''...
Bölümün başında da bahsettiğim gibi bir konuya açıklık getirmek istiyorum. Anladığım kadarı ile bazı okuyucularım hikayenin gidişatını anlamamış. Benim asıl amacım her başka bir başlık altında olan hikayenin birbirinden farklı olması. Tek bir konuya dayalı gitmek istemedim, onun yerine kısa bölümlerle birden fazla konuyu ele aldım. Örnek vermem gerekir ise 'Sancı' adlı bölümlerde Ender'in hamilelik ve doğumunu ele aldım, 'Üşüyorum' adlı bölümlerde de ap ayrı bir hikaye olarak Ender'in başına gelenleri anlatıyorum. Bölümlere 'part' verme sebebim bu. Bölüm isminin yanında 'final' yazıyorsa da o hikayenin sonuna gelmiş oluyorum yani bir sonraki (başka bir başlığa sahip olan) bölümün konusu çok farklı olacak. Elimden geldiğince yeni bir hikayeye başladığımda nasıl bir ortama giriş yaptığımı anlatmaya çalışıyorum ama eğer her hangi bir sorunuz olursa bana ulaşabilirsiniz, yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım.
(İnstagram: pelinbilsubudakk Twitter: enkaybenderpelo)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutlu Son
RomanceVar olan enkay sahnelerinin görmediğimiz güzel yönleri... (+18 olacak baştan uyarayım)