*5*

36 2 1
                                    


- Bana yumruk yemeyeceğimi söylemiştin!!

Draco kanayan burnuyla ilgilenirken, sadece bu cümleyi tekrar ediyordu. Ellerimi hissetmiyor gibiydim. Şoka girmiştim sadece ona bakmakla yetiniyordum. Başka bir şey yapacak gücü kendimde bulamıyordum.

- Bana yumruk yemeyeceğimi söylemiştin!!!!!

- Evet

- O zaman neden vurdun?

- Refleks sadece üzgünüm

- Bu nasıl refleks Granger?

Bana yine Granger dedi. Bunu söylediğinde eski Malyof oluyordu ve bu benim devrelerimde birşeyleri ateşliyordu.

- Granger öyle mi? Bir kızın ilk öpücüğünü alıp, ona soyadıyla seslenemezsin!! pisliksin Malfoy

Arkamı dönüp yürümeye başladım. Eve t yumruk için pişmandım. Bu benim ikinci kez kendimi kaybedişimdi. Ama o benim ilk öpücüğümdü! Daha duygusal olmasını isterdim, en azından bari iznim olsaydı. Arkamdan duyduğum ayak sesleriyle hızlandım, gerçekten şu an onun alaylarını duymak istemiyordum. Bu kadar incinmişken değil. Dişlerimi sıkıp gücümü topladım ve sert bir sesle sordum;

- Bir tane daha mı istiyorsun Malfoy?

Bileğimden tutup kendine çevirdi. Çok kırgın gözüküyordu ve hayır bunun benim yumruğumla alakası yoktu. Sanki kalbi kırılmış gibiydi. Bakışları ürkek hatta korkak bir şekilde titreşiyordu. Draco Malfoy incinmiş ve korkuyordu ama neden?

- Özür dilerim Hermione

- Sence geçti mi şimdi herşey? Zamanı geri mi getirecek bu özür?

- Hayır ama yine de üzgünüm, çok üzgünüm. Amacım seni incitmek ya da kırmak değildi. İlk olduğunu bilmiyordum ki inan bana çok sevindim. Yaptığımdan pişman değilim en azından bu defa. Ama seni bundan önce her ne için kırdıysam hepsi için tek tek özür dilerim. Biliyorum bana inanmıyorsun ama gerçekten seni seviyorum. Sadece bana bir şans ver bunu sana ispatlamak için herşeyi yaparım.

Kelimeler ilk defa beni yalnız bırakmıştı. Ben Hermione Granger çağın en zeki cadısı söyleyecek hiçbirşey bulamadım. Geri dönüp kütüphaneye gittim ve bugünü yaşanmamış saymaya çalıştım. Yine de mümkün olmadı, onun sıcak dudaklarını düşünmeden tek bir cümle bile okuyamadım. Yazılara bir sis bulutunun arkasından bakıyormuşum gibiydi. Elim istemsizce dudaklarıma gitti. Kendi kendime itiraf etmek zorundaydım, bu his çok hoşuma gitmişti.

- Hadi itiraf et Hermione, senin de hoşuna gitti.

Kapının girişinden beni izleyen Draco bunu söyledi ve gülümseyerek uzaklaştı. Bu çocuk aklımla oynuyordu ve sadece aklına güvenen benim için buna alışmak çok zordu.

DRACO

Ben Hermione'yi öptüm. Ben Draco Malfoy bugün Hermione Granger'ı öptüm.

Ben Draco Malfoy istisnasız bu okuldaki her kızı elde eden-edebilecek olan çocuk bugün sevdiğim kızı öptüm. Dersler bir bulanıklıkla geçerken aklımda sadece bu vardı. Kendi dudaklarımı Hermione'nin dudaklarına değdirmiştim.

Ben Draco Malfoy, Hermione'yi öptüğümü söylemiş miydim? Yeni bir yumruk yemek hiç iyi olmamıştı ama refleks demişti öyle değil mi? Yani istemeden otomatik bir tepkiydi ve onu ilk öpen bendim. "İLK" bu kelime bu kadar öenmli olmamalıydı ama önemliydi işte. O benden ilklerimi istese ona verebileceğim tek şey sevgimdi ama onun tüm ilklerini istiyordum. Sözlükte bencilliğin karşılığında adım yazılı olabilirdi. Bu dakikadan itibaren ben Hermione'nin herşeyi olacaktım. İstisnasız herşeyi! Ne sorunu, ne derdi, ne sıkıntısı, ne mutluluğu varsa hepsi için bana gelecekti. Onu tamamen kendime istiyordum. Bencil olduğumu söylemiş miydim? İlk defa birine aşık oluyordum acaba bu iteklerim normal miydi? Konu Hermione olunca çok zor olacağına emindim. Ama söyledim mi bilmiyorum? Ben Draco Malfoy'um ve herşeyi yapabilirim. Hermione'yle konuşmam gerekiyordu ama bu saatte onu yatakhanesinden çıkaramazdım. En iyisi mektup göndermekti, bu mükemmel fikir için kendimi kutlayıp hemen bir parşömen kopardım.

" Ateş dudaklarına, buz dudaklarımla dokunduğumda yok olmayı göze almam, sence aşkın kaçıncı seviyesi?"

D.M.

Parşömeni baykuşumun ayağına bağlarken, cevap almadan geri dönmemesi konusunda sıkıca tembihledim.

Odamın tavanını izlerken akılmdan tonlarca düşünce geçiyordu. Ulaşabileceğim onlarca kız varken ben en olmazı istemiştim. Çok uğraşacaktım ama umrumda değildi. O tatlı cadının bana aşk dolu gözlerle bakabileceği düşüncesi bile ömrümü vermem için yeterdi. Tabi ne kadar ömrüm kaldığını bilmemek gibi bir durumdavardı. Lanet Voldemort lanet lanet lanet. Bu zamanda ortaya çıkmak zorunda mıydı? Tam benim aşık olacağım zaman da bu sol kolumdakiyle lanetlenenlerden olmuştum. Hayatımdaki tüm karanlığı aydınlatacak o kıza ihtiyacım vardı. Benim Hermione Granger'a ihtiyacım vardı. Duyduğum tıkırtılarla camı araladım. Baykuşumun ayağındaki parşömeni elim titreyerek çıkarmaya çalışırken neler yazabileceğini hayal ediyordum. Belki "bende seni seviyorum Draco" yazmıştır. hadi ama aşık bir insan umut edebilir değil mi?

KARANLIKTAKİ IŞIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin