KAÇIŞ

616 151 538
                                    

>Başlangıç tarihinizi buraya yazarmısınız?

       Güneş ışığı odamın penceresinden içeri süzülürken gözkapaklarımda yavaş yavaş birbirinden ayrılmaya başlamıştı. Yirmi yaşıma gelmiştim. Adım mı? Adım Miray. Miray Seçkin. Küçük mutlu bir ailem vardı. Taki annemi kaybedeseye kadar.

    Annem bundan dört sene önce çalıştığı şirketin penceresinden düşerek hayatını kaybetmişti. Annemi çok kıskanırdım çok güzel bir yüzü çok güzel bir kalbi vardı. Yaptığı yemekleri anlatamam çok ama çok güzel yapardı. Kim bilirdi ki o sabah son kez onun yemeklerini yediğimi.

    Babam mı? Babam var ile yok arasında biri sadece işi düşünce yüzüme bakar. Babam annemin ölümünden sonra pis işlere karıştı kumar, alkol,yasadışı silah kaçakçılığı... Babam annem sağ iken de beni çok sevmezdi. Bana bakan gözlerinde hep bir sevgi aradım ama hiç bulamadım. Babam bana hiçbir zaman el kaldırmadı ama sözleriyle hep dövdü, her zaman sözleriyle kalbimi paramparça etti. Hep küçük bir çocuğun babasından pamuk şeker isteyişi gibi babamdan beni sevmesini istedim. Her gece beni sevsin diye dua ettim ama sevmedi ya da sevmek istemedi.


    Odamın kapısı yavaş yavaş aralanırken ne zaman aktığını bilmediğim göz yaşlarımı elimin tersiyle silerken aklımda ki düşünceleri de bir kenara itip kafamı kapıya doğru çevirdim. Gelen benim küçük Minamdı.

Babamın işleri yüzünden bugün Mina'yı çocuk esirgeme kurumundan almaya gelecekler. Her ne kadar  gitmesini istemesem de ona orda daha iyi bakacaklarına eminim.

Saçları dağılmış gözleri sanki aylardır uyuyormuş gibi şişti. Bu haline gülümsemeden edemedim. Yatağıma çıkmaya çalışan Minayı hızla yanıma çektim ve küçük gözlerinden, küçük ellerinden öptükten sonra tam gıdıklamak için ellerimi belinin kenarlarına yerleştirmiştim ki henüz tam konuşamayan Mina

'' Abya beni gıdıkyamıcakşın dimi?''dedi

'' Üzgünüm Minacık ama seni gıdıklamadan buradan çıkmıcaz ''

dedim ve hiçbir şey söylemesini beklemeden gıdıklamaya başladım. Mina kahkahalar atarken odanın kapısından yeni uyanan babam girdi ve

''Ne bu gürültü sabah sabah ya Miray sen daha yatakta mısın? Kalk çabuk kahvaltıyı hazırla! '' dedi

     Babamın ikazı üzerine Mina ile kalkıp beraber banyoya gidip rutin işlerimizi hallettikten sonra kucağıma aldığım Mina ile üzerini değiştirmek için odasına doğru yürümeye başladım. Odasına geldiğimde  dolabından aldığım en sevdiği pembe dizlerinin hemen üzerinde biten pofuduk eteğini üzerine de beyaz küçük pempe noktalar olan tişörtünü giydirdim.

Yaşına rağmen haddinden fazla uzun olan sarı saçlarını  ikili bir şekilde balık sırtı ördüm ve karşısına geçip hazır olduğuna emin olduktan sonra onu yemek hazır oluncaya kadar oyun oynaması için odasına bıraktım.

Kendi odama geçerek ben de hazırlanmaya başladım dolaptan aldığım siyah jean ve üzerine çok kalın olmayan kiremit rengindeki ovarsize kazağımı, ayağıma da siyah kalın topuklu botlarımı giydim. Annemden aldığım kendinden dalgalı koyu kahverengi saçlarımı ise hiçbir işlem uygulamadan ensemde hafif bir şekilde toplayıp kulaklarımın kenarından birkaç tutamın sarkmasına izin verdim. Aynanın önüne geçip son kez kendime baktım. Evet hazırdım.

Merdivenlerden aşağıya inip mutfağa yöneldiğimde ilk önce ocağa çay koydum sonrada Mina'nın en sevdiği pankekleri yapmak için gerekli malzemeleri çıkartıp hamurunu hazırladım. Mina için sıktığım portakal suyunu da hazırladığım pankekler ile masaya koydum.

Ölüme Atılan İlk Adım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin