Selaaaam. 2 haftadır bölüm gelmiyordu, biraz daha erken paylaşmam iyi olur umarım.^^ Bilin bakalım bu bölüm kimdeen? Ecem. İlk yarı Ecem'in. Kendi bölümümde yazarım. Ben çok beğendim. Umarım sizde beğenirsiniz. Bu arada çok özür dilerim yazamadığım için. Hadi bakalım okuma ve oylama sayısını arttıralım(:
Multimedia; Mert.
• • •
Berk'i karşımda gördüğümde istemsizce ağzım hafifçe aralandı. Çünkü gerçekten çok şaşırmıştım, onu karşımda beklemiyordum. Deniz'in gözlerine baktığımda ise Berk'e ölümcül bakışlar attığını gördüm. Ben daha ne olduğunu, buraya neden geldiğini ve Deniz'e neden karşı çıktığını anlayamamışken Berk kolumdan sert bir şekilde tutup çekmeye, hatta sürüklemeye başladı. "Berk, ne yapıyorsun? Bırak kolumu!" diye bağırmaya başladığımda beni dinlemiyor gibiydi.
Bir kez daha "Berk ne yapıyorsun? Bırak! Kolumu acıtıyorsun!" diye üstelediğimde hızlıca arkasını döndü ve gözlerimin içine bakmaya başladı.
Aramızda çok az bir mesafe vardı, kokusunu hissedebiliyordum. Çok şaşırtıcı bir şekilde kokusu bana huzur ve güven duygusu vermişti. Hala gözlerimin içine bakıyordu. Gözleri, çok mükemmeldi. Ve birden kulağıma yaklaşıp "meraklanma, sana bir şey yapmayacağım, sadece seni evine bırakacağım." diye fısıldadı. Başka biri olsaydı onunla gitmezdim ama Berk benim için başkaydı. Onun yanında kendimi güvende hissediyordum, yoksa ondan hoşlanıyor muydum?
• • • • • • • • •
Yol boyunca hiç konuşmamıştık. Sessizliği bozan tek şey radyodaki 5 Seconds Of Summer - Good Girls şarkısı olmuştu. Bu şarkıda kendimden pay çıkartıyordum. "İyi kızlar yakalanmamış kötü kızlardır." Ben bunları düşünürken çoktan eve varmıştık. Arabadan inerken kulağına yaklaşıp "Teşekkür ederim." diye fısıldadım. Bana cevap vermemişti. İç sesim "erkek milleti kızım, hepsi aynı." diye uyardı beni. Bu sefer haklıydı. Kapıda dikildiğimi farkedip sonunda içeri girme kararı aldım. Çünkü bugün gerçekten yorulmuştum. Belki de bedenimden çok düşüncelerim yüzünden yoruldum. Eve girip üzerimi çıkardım ve ayıcıklı pijamalarımla kendimi yatağa attım. Kafamı yastığa koyduğum an Berk'in kokusu gelmişti aklıma. Ne oluyordu bana? Ondan hoşlanıyor muydum? Eğer öyleysede kendime açıklayamıyordum. Belki de o da benden hoşlanıyordu -bende duvardan xcgkjsx- ama söyleyemiyordu. Hayır, kesinlikle beni seviyor olamazdı. Beni seviyor veya hoşlanıyor olsaydı başka kızlarla ilgilenmezdi zaten. Ama beni Deniz'den kıskanmıştı, bunu hissetmiştim.
Burası Ecem'in bölümünün sonu, devamı benden^^
• • • • •
Sabah uyandığımda başım çatlayacak gibiydi. Onun yanında karın ağrısı ve halsizlikte vardı tabii ki. Sanırım hasta olmuştum. Ve hapşuruğumda bunun kanıtıydı. Yinede kalkıp hazırlandım. Bugün Berkle konuşmayı planlıyordum. Zaten yanımda oturduğu için problem olmuyordu. Ecemden sonra Mert'te kaydını bizim sınıfa aldırmıştı, bizim yerleririmiz belli olduğu için Ecemle oturamıyorduk. Ben Berk'le, Ecem de bir ön sıramızda Mert'le oturuyordu.
Ben aşağı indiğimde Ecem kapıdan içeri giriyordu. Tam bağıracakken beni gördüğü için vazgeçti. Ecemle birlikte bizde kahvaltı edip çıktık. Beş dakika kadar bekledikten sonra Sude, Akın, Beyza, Ege ve Denizde geldi. Tabii ki yine Beyza-Akın, Ege-Sude çiftleri önden giderken Deniz, Ecem ve ben arkalarından gidiyorduk. Bizim biraz arkamızdanda Yasemin ve Görkem konuşarak geliyorlardı. Deniz bana dönüp "Nasılsın?" diye sordu. Bende "İyiyim, sen?" diye soruyla cevap verdim. "İyiyim, aslında dün seni merak ettim. Berk ile n'oldu?" diye sorduğunda, "Hiç, eve bıraktı sadece." diye yanıtladım onu. Cevap vermedi. Zaten okula varmıştık.
Sınıfa girdiğimizde zil çaldı. Yerime, yani Berk'in yanına oturdum. Ona dönüp "Günaydın." dediğimde "Oldu." dedi. Oldu ne ya? Oldu ne? Günaydın denince oldu mu denir? Allah Allah ya. Kendi kendime boşver, sakin ol gibi şeyler söyledikten sonra "Nasılsın?" dedim. Biraz bekledikten sonra cevap vermeyeceğini düşünüp önüme dönmüştüm ki "İyi." dedi. Bunu yapmaktan ne zevk alıyordu? Ona dönmeden "Peki." dediğimde cevap vermedi.
