Selam
Keyifli okumalar.
Etrafıma meraklı gözlerle bakarken iki kardeş rahat bir şekilde arabadan indiler. Çıkmaz sokağın içindeydik burda ne yapacaktık ki? Elim kapıya giderken içimdeki merak hâlâ yerli yerindeydi. Arabadan inip yanlarına gittim alt dudağımın içini ısırarak tedirgin gözlerle karşımdaki ikiliye baktım. Çağlar gözlerimdeki endişeyi fark edince sinsi bir şekilde gülümsedi.
"Şşşt Baksana Lalin birileri cadılıktan kediliğe terfi etmiş."
Söyledikleriyle huysuzca kaşlarımı çattım. Ben zaten uysal biriydim. Hiç de cadılık yapmamıştım. Lalin'in ne bakışları beni bulurken sevimli bir şekilde gülümsedi. Sonra kızgın bir şekilde bakışlarını kardeşine çevirdi
"Kes sesini Çağlar kızın ne cadılığını gördün."
Yüzünü bana çevirip dişlerini göstererek sırıttı.
"O tatlı bal gibidir ablası."
Söylediği kelimelerle huysuzca çattığım kaşlarım düzeldi. Yerini şaşkınlığa bıraktı. Çağlar yüzündeki alayvari gülümseme çoğalırken kaşlarını kaldırdı ve ablasına baktı. Lalin'in sözlerine bende şaşırmıştım sanki küçük ve tatlı bir çocukmuşum gibi konuşmuştu ama sesinde alay yoktu. Beni gerçekten öyle mi görüyordu?
Dudaklarım büzüldü bir kere ben çocuk gibi değildim. Belki çocukluğumu tam olarak yaşayamamıştım. Belki kalbim çok acımıştı ama asla o anlarda kalmamıştım. Ben daha çocukken bile ruhu büyüyen bir kızdım. Bu yüzden bunu kabul etmiyordum.
Tatlı da değildim beni tanıyan biri ancak, acı bir çikolataya benzetirdi. Dışardan tatlı ve güzel gözüken ama tattıkça saf acı olan bir çikolata, katıksız, saf ve acı. Ben mutsuzdum bu beni hep suratsız biri yapmıştı, bu yüzden çoğu kişi beni çekilmez biri olarak görebilirdi. Benim korkumda buydu işte kimse beni tanımasın, bilmesin istiyordum. Eğer tanıyıp içimi görürlerse belki de hiç sevmediler beni. Ki içimdeki zehirli his hep bunu söylüyordu.
Sen hala o ağlayan küçük kız çocuğusun.
Kimse seni sevemez. Kimse seni çekmek istemez.
Senin suratsızlığınla onlarda mutsuz Olur.
Bunu ne kendine yap ne de başkalarına yap.
Bu yüzden asla tatlı biri olduğumu kabullenemiyordum.
"Ohooo Lalin kıza bir tatlı dedin dondu kaldı. Tabi biliyor ya cadı olduğunu tatlıymış balmış bilmiyor kız. Kesin ilk defa duymuştur bu cadı"
Çağlar'ın alayvari sesiyle kendime gelmiştim. Beynim söylediklerini idrak edince sinirle gözlerimi sımsıkı kapatıp açtım. Bu doğru da olsa bana böyle sözler söylemesi hiç hoş değildi. Kalbim incinmişti. Sinirden yanan yüzümü ona çevirdim.
"Sanane! biri bana tatlı demiş dememiş sanane!"
Dişlerimi sıkarak söylediğim bu sözler onu kendine getirmişti. Rahatça cebinde olan ellerini serbest bıraktı ve bana sinirli bir bakış atıp ablasına döndü.
"Hadi Lalin daha fazla burda durursak birilerinin gözünden lazer ışıkları fışkıracak."
Ters ters ona bakıp Lalin'in yanına ulaştım. Lalin derin bir nefes içine çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMANSIZ
ChickLitÜstümdeki kalın balıkçı yaka kazağımı çıkarırken derin bir nefes aldım odamın ışığı kapalıydı çalışma masamın üzerindeki gece lambası açıktı içerde loş bir hava oluşmuştu yorgunlukla ensemi ovalarken sırtımda bir ürperti hissettim kalbim sertçe çarp...