23-Tasarımcı, Editör

237 26 8
                                    

Birkaç ay içinde zengin, gösterişli, egolu, ünlü, karizmatik bir iş kadını olmuştum. Ve artık Minho'nun asistanı değildim,  şirkette tasarımcı editör olarak çalışıyordum. Kendimi ceo gibi hissetmiyorum desem yalan olur.

Dinlenme odasına gitmiş kahve makinasından kahve alıyorken, odaya Minho girdi. Gözlerinde bir gülümseme vardı bunu hissedebiliyorum.

Minho.

"Erica"

Erica.

"Efendim"

Minho.

"Çıkışta bir yerlere gitmek ister misin?"

Erica.

"Nereye?"

Minho.

"Bilmem öyle takılırdık biraz"

Erica.

"Pek takılma modunda değilim, ama bir programlarıma bakarım"

Minho.

"Çok yoğunsun bu aralar"

Erica.

"Çok fazla teklif geliyor, hepsine yetişemiyorum"

Minho.

"Ehe, baya iyisin"

Erica.

"Valla sana ve Felix'e çok ayıp oluyor, buraya nerde çalışmak için geldim ve şu an ne yapıyorum"

Minho.

"Sen hak ettiğin yerdesin, ayıp olduğu yok, eee çıkışta benimle misin?"

Erica.

"E iyi tamam dediğin gibi olsun"

Minho.

"Tamam görüşürüz"

...

Çıkışta çantamı toparlamış ve çıkışa doğru ilerliyordum, Minho arkamdan geliyordu ama onu arkamdan geldiğini görmüyormuş gibi yapıyordum. Ardından Jungkyu önümü kesip gülümsedi.

Jungkyu.

"Merhaba Erica"

Erica.

"Merhaba, ama önümü kesiyorsun geçmem gerek"

Jungkyu.

"Şey diyecektim, boşsan bi- şeyler  AH!"

Erica.

"İyi misin?"

Daah cümlesini tamamlayamadan kalbini tutup inlemeye başlamıştı, ani değişimine anlam veremesemde onu tutup kaldırmıştım. Kalbinin çok kötü olduğunu söyleyince ambulansı aradım.  Şirketten çıkarken Minho'yu kapının önünde görmüştüm. Nasıl? Ama bu benim arkamdaydı, y yani...pekala bugünün garipliği üstünde, sakin kalsam daha iyi.

Minho.

"Sonunda gelebildin"

Erica.

"Jungkyu ile konuşurken anında kalbine bir ağrı girdi ne olduğunu anlamadım, onun için ambülans çağırdım"

Minho.

"Hadi yia bir anda mı girmiş?"

Erica.

"Nasıl oldu acaba?"

Erica.

"Sen görmedin mi?"

Minho.

"Çıkmadan önce kahve odasındaydım"

Erica.

"Hmm...demek öyle, öhö...e hadi gidelim"

Minho kapımı açmaya çalışırken onu engellemiştim, böyle şeyleri sevmem. Ama centilmenliği için teşekkür ettim. Minho ile biraz konuşurken Minho'nun beni götürdüğü yere gidiyorduk, açıkçası biraz tedirginim...her şey çok hızlı gelişiyor.

Tedirginliğimi bir kenara bırakıp geldiğimiz yere odaklanırken, Minho derin bir nefes vermişti.

Minho.

"Biraz sahil kenarında dolaşalım mı?"

Erica.

"O olur, tamam"

Minho da bir gerginlik vardı bunu hissedebiliyordum, ama onun bu halini hissettiğimi çaktırmıyordum.

Erica.

"Sakin ol Minho gergin gibisin, daha önce bir çok kez kızla dolaşmışsındır sen. Noye bu kadar geriliyorsun ki?"

Minho'dan...

Arabayı kilitlemiş, yolda konuşmamıza yürüyerek devam ediyorduk. Evet geriliyorum.

Minho.

"Aaaa bak bunu uzun süre düşündüm tamam mı...yani bence sende isteksiz değilsin. Bence biz, çıkmalıyız"

Erica ellerini biribirinden ayırıp bana bakmıştı ve duraksamıştı, işte başlıyoruz. Kesin sövecek, sesini yükseltecek, demediğini bırakmayacak.

Erica.

"Minho...sen ciddisin"

Minho.

"Kısa bir süredir tanıyoruz birbirimizi biliyorum, ama sen çok farklısın benim için"

Erica.

"Ben-"

Minho.

"Ben deme, evet de...bu kadar basit"

Erica.

"Bilemiyorum, yani...iş yerinde bu doğru mu?"

Minho.

"Yapma Erica, o kadar samimi gözükmeyiz olur biter. Sadece bir şans"

Erica.

"Tamam kararımı veriyorum..."

05.12.2020
DEVAM EDECEK...

Stray kids: "Cin Misin?"✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin