GONE

numbers

Sirius tüm gün stajyerlerle uğraşmıştı. Ve Orion'a ayak işleri vermekten geri durmamıştı. Diğer stajyerler minik minik başlarken o sadece ayak işi yapmıştı. Sirius, ona iş verirken şerefsizce gülümsüyordu ve Orion da sinirle işi yapmaya gidiyordu. Döngü bu şekilde devam ediyordu. Sirius kızgındı. Kardeşinin çektiklerini hatırladıkça daha çok üzerine gidiyordu Orion'un. Ne kadar kız peşine giden biri olarak görünse de o gerçekten iyi biriydi. Sadece işleri kimseye farkettirmeden yapıyordu. Mesela Addict'te düzenlenen kutlama gecesinde çıkan küçük aksilikleri kimseye farkettirmeden o halletmişti. Yani bir nevi kızlarla flört etmeye diye gidip işleri halletmişti. Her zaman böyle yapardı sadece kimseye söylemezdi. Bir anda SunRegMeda üçlüsünün sesini duyduğunda telefonunun çaldığını anladı. Sirius'a şaka olsun diye zil sesini hepsinin anırarak güldüğü kesiti koymuşlardı. Sirius ise bunu beğenip değiştirmemişti. Sevdiği insanların yanında olduklarını hissetmeyi seviyordu. Telefonu açtığında bu kişinin Sunny olduğunu gördü.

"Alo, Köpekciğim nasılmış?" Sunny'nin bu dediğiyle sırıttı.

"İyiyim. Keyfim o kadar yerinde ki senin bana köpek demeni görmezden geliyorum, Kedigillerden Sunny."

"Ne oldu söyle bakalım Köpekcik?"

"Bugün başlayacak olan stajyerlerden bahsetmiştim size. Bil bakalım aralarında kim var?"

"Ne bileyim Sirius müneccim miyim?! Söyle işte."

Diyerek bağırdı. Bazı konularda biraz sabırsız biriydi Sunny.

"Ne bağırıyorsun kızım? Sakin ol. Konu dedikodu olunca sabırsız oluyorsun. Neyse. Stajyerlerden biri Orion."

"OHA"

"Full ayak işi yaptırıyorum. Diğerleri güzel görevler alırken o ayak işi yapıyor. Bir kuduyor görmen lazım. Aşırı komik."

"Köpek kılıklı Sirius, sen mal mısın? Nerede senin profesyonelliğin? Orion'u sevmeyebilirsin ki ben de sevmiyorum ama bu yaptığın hiç etik değil."

"Hah! Bunu bana insanları havuza iten bir kedinin demesi ironik."

"Öyle mi Bay Kadın Düşkünü? İkisini aynı kefeye koyamazsın. Sen onun meslektaşısın ve o senin altın. İş yerinde bir insana eziyet ediyorsun. Vicdanın rahat edecekse devam et Sirius. Ben diyeceğimi dedim."

Diyerek Sirius'un yüzüne kapattı telefonu.

Sirius, Sunny'nin dediklerini düşündü. Haklıydı. Bu yaptığı kötüydü ama haketmişti ona göre. Kapı çalınca dikkatini oraya verdi ve seslendi.

"Gel."

İçeriye girenin Orion olduğunu görünce sırıttı. Zaten bir daha pislik yapmayacaktı. O yüzden biraz sinir etmekten zarar gelmez diye düşündü.

"Verdiğiniz tüm görevleri daha doğrusu ayak işlerini yaptım. Sırada ne var? Gerçi ayak işi kalmamıştır."

Dedi Orion, Sirius'u alaya alarak. Sirius ise buna güldü. Buna şaşırdı Orion. Neden gülüyordu ki? Sirius bir anda ciddileşti.

"Hayır, dinle çok konuşuyorsun. Bana teşekkür etmelisin. Sana bu işleri vermeyip bu hastaneye alınmanı engelleyebilirdim. Ama lanet olsun ki ben merhametli, mükemmel bir adamım. O yüzden sana ayak işleri vermeyi seçtim çaylak. Tik tak bu senin için bir mola. Artık diğer arkadaşlarına katılabilirsin."

Diyerek kapıyı gösterdi Sirius. Ve masasına oturup hastaların dosyalarını incelemeye başladı. Orion ise sinirle yumruklarını sıkıp odadan çıktı. Ne kadar havalıydım diye düşündü Sirius. Mükemmeldi.