"Anne bak cidden benim suçum yok, hepsini Felix yaptı!"
Jennie, dişlerini sıkarak derin bir nefes alırken Jisoo, sinirle Felix'e döndü. Felix ise şokla Hyunjin'e bakıyordu.
"Sen şaka mısın be! Sen demedin mi, bu çocuk Ryujin'e gülüp duruyor. Ben bunu döverim diyen?"
Hyunjin, gözlerini devirirken Jennie, dişlerini sıkarak gülümsüyordu.
"Ben dövelim dedim, kafasını çöp kovasına sokalım demedim!"
Jennie, sabır dilenirken Jisoo, başını ovuyordu. Hyunjin, Felix ve Ryujin, aynı sınıftaydı. Henüz sekizinci sınıfa gitmeleri onların birini dövmesine engel değildi. Öğretmenleri bayan Choi, Jennie'yi aradığında okula gelmeleri gerektiğini çünkü Hyunjin ile Felix'in arkadaşları Yuta'yı dövdüğünü söylemişti. Kavga ettiklerini değil direk dövdüklerini duyan Jennie, o sırada şirketteydi ve çok önemli bir toplantıdaydı.
Jennie'nin sinirlendiğini telefonu kapatmadan fark eden Taehyung, toplantıya ara verdirmişti. O sırada Jennie, Jisoo'yu da alıp şirketten çıkmıştı. Zaten çocukların okulda bir sorunu olduğunda hep Jennie ilgilenirdi. Çünkü Taehyung, kavgaya karışan oğlunu duysa ona aferin derdi.
Jisoo ise Jin'in çok kızacağını bildiğinden kendisi gelmişti. Jin, hep sakince konuşmanın ve insanca anlaşmanın tatlı dilden geçtiğine inanan biri olmuştu. Zaten Jisoo ile neredeyse hiç kavga etmemelerinin nedeni de buydu.
"İkiniz de çenenizi kapayın! Eve gidince görüşeceğiz! Arabaya!"
Hyunjin, dudaklarını büzüp ilerlerken Felix de onun yanında yerini aldı. Jennie, Jisoo'nun yanında yürürken çalan telefonunu açtı.
"Efendim Taehyung?"
"Ne olmuş okulda?"
"Ne olacak, senin akıllı oğlun Ryujin'e gülüyor diye arkadaşını dövmüş!"
Taehyung, gülerken Jennie, gözlerini devirdi.
"Oğlumuz büyüyor baksana Jen."
"Taehyung, şu an aşırı sinirliyim. Daha eve gidip yemek yapacağım sinirlerimi bozma da kapat telefonu!"
"Sinirlenme hayatım. Hem senin yemek yapmana gerek yok, bu akşam yemeğe çıkıyoruz hem de başbaşa."
Jennie, istemsizce gülümserken Taehyung'a haber veren sekreterin sesini duydu.
"Aşkım benim kapatmam lazım. Çocukların üstüne fazla gitmeyin. Onlar daha küçük. Taeyong ve Yeji'yi öp benim yerime sonra görüşürüz."
"Tamam öperim. Taehyung?"
"Efendim birtanem?"
"Seni seviyorum."
Taehyung, daha çok sırıtırken aklından Jennie'yi öpmekle ilgili hayaller kurmaya başlamıştı. Jisoo'nun bağırtısını duyana dek.
"Yaah! Jennie araba gidiyor!"
Jennie, aceleyle telefonu kapatırken Taehyung, şaşkınca kararan ekrana baktı. Sonra sekreteri yeniden çağırınca toplantı salonuna gitmek zorunda kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lovesick Girls
Fanfic"Herkes sonunda ayrılıyor..." "Ağlamaya karşı hissiz hale geldim..." "Tekrar ve tekrar acıtıyor..." "Ama hala aşkı arıyoruz." Yarı Texting Shipler; Taennie: Taehyung, Jennie Rosékook: Rosé, Jungkook Jinsoo: Seokjin, Jisoo Yoonlice: Yoongi, Lisa Sin...