4

35 1 0
                                    

*Axel'dan*

Ben şirketten dönecekken Bayan Grayson bana seslenerek "Axel şu dosyaları Jester'a götürebilir misin?" demişti.  "Siz götürebilir misiniz bayan Grayson evde kızım beni bekliyor. Bugün baba-kız vakit geçireceğimize söz verdim."  dedim ve şirketten çıkarak eve gittim.  Eve vardığımda dış kapının açık olduğunu gördüm. Koşarak içeri girdiğimde içeride kimsenin olmadığını görmemle rahatladım. Gerçi giren kişinin de pek sağ çıkabileceğini de düşünmüyordum. "Küçük tavşanım, Yarasam neredesiniz?" biraz bekledikten sonra merdivenlerden ayak sesler ile beraber "Babaaa geydinnnnn." diye bir ses duydum.  "Annen nerede küçük tavşanım?" diye sordum. "Annem dıçayı çıktı.Hani biz baba kıc vakit geçiyecektik." diye sordu dudağını sarkıtıp. "Merak etme küçük tavşanım geçireceğiz hadi gidip üstünü değiştir. Annenin neler yaptığını öğrenmeye gidiyoruz." demiştim. "Ama üçtümü hep annem değiştiyiydi." dediğinde kucağıma aldım ve üst kata çıktım. Ashley'nin kaldığı odaya girdiğimde odanın komple değiştiğini gördüm. Kucağımda ki tavşana dönerek "Bunlar ne küçük tavşanım?"  "Bunlay annemin hediyeleyi. Lily abyam yaydım etti." dedi.  "Pekala madem burası artık senin odan. o zaman gelince kapının rengini değiştiririz." dedim ve Ashley'nin dolabına gittiğimde sadece üzerinde tavşan resimleri olan kıyafetler gördüğümde Ashley'e döndüm "Sen tavşanları çok mu sevdin?" diye sorduğumda "Evet tavçanlaya bayıydım." dedi ve ellerini çırptı. "Baba dıçayı çıkayken coton'u da ayayım mı?" diye sordu. Dolabından tavşanlı bir t-shirt ve pantolon alıp giydirdim ve kucağıma alıp tam odadan çıkacaktık ki "Baba duy Coton'u unuttuk." dediğinde kucağımdan indirdim ve Coton'u almaya koştu. "Tamam aydım gidebiliyiç." Aşağıya indiğimiz de kapıda bir adam duruyordu. Adam Ashley'i gördüğünde ona doğru gitmiş ama Ashley benim arkama saklanmıştı. Bende adamı tutarak geri ittim. "Ashley beni affet çok pişmanım." demişti adam.  "Baba koyu beni." demişti Ashley.  "Ashley seni dışarı atmasına o kadar karşı çıktım ama o dinlemedi ve seni attı." dedi adam en sonunda dayanamadım "Söylesene bir baba kızının dışarı atılmasına nasıl izin verebilir? Senin onun için herşeyi, herkesi göze alabiliyor olman gerekir. Ama görüyorum ki sen sadece korkaksın." demiştim.   "Çen benim babam değiççin. Benim babam kayçında göydüğün kiçi."  "Seni sürekli düşündüm kimbilir ne yedin nerede uyudun. Seni almaya gelemedim çünkü o kadın izin vermedi."  demişti adam Ashley arkamdan çıktı ve adama bağırmaya başladı. "Ben Çöpte buyduğum aytıklayı yeyken,Kayton kutunun üçtünde uyuyken, çoğuktan üçüyken. Çen içtediğin heyçeyi yedin çıcak yatakta yattın beyki de bana biy kaydeç yaptın. Çenden nefyet ediyoyum. Baba yütfen aytık gidebilimiyiç."  demişti. "Yalvarırım bana geri dön. " dedi adam. Adama yaklaşarak "Ailemden uzak dur yoksa seni parçalarına ayırma potansiyeli olan bir eşim var." dedim ve Ashley'i kucağıma alarak evden çıktım.Biz yürürken adam arkamızdan gelerek Ashley'nin eline yapışmıştı.  Adamın elini tutarak geri ittim ve Ashley'yi yere bırakıp "Küçük tavşanım şimdi seninle bir oyun oynayacağız adı da baba diyene gözlerini açma."  dediğimde Ashley gözlerini sıkıca kapattı. Bende adamı dövmeye başladım. "Sen babaların yüz karasısın." dedim ve adamı dövmeye devam ettim. Adamı o kadar fazla dövmüştüm ki adamın yüzü gözü kan içindeydi. En sonunda adamı dövmeyi bıraktığım da adam "Bana ne yapsan haklısın ben bir baba olamaycak kadar kötü bir adamım Lütfen sana yalvarırım beni öldür. Şu dünyadan kurtulayım." dedi. "Hayır seni öldürürsem kızıma kötü örnek olmuş olurum ama eğer Batgirl seni görmüş olsaydı inan bana sana merhamet etmezdi. Şimdi defol git bir daha da aileme yaklaşma." demiştim. "Gözlerini açabilirsin küçük tavşan."  dediğimde Ashley gözlerini açmıştı.  "Baba düçündüm de ondan nefyet ediyoyum demiçtim ya açyında onu ücmek için öyye demiçtim. Ondan nefyet etmiyoyum." Biz konuşurken yanımıza Sarah gelmişti. "Neredeymiş benim küçük tavşanım."  dediğinde "Buydayımmmm annneeee." diyerek Sarah'ya koşmuştu. Adam "Size iyi günler umarım Ashley'e benden daha iyi bakarsınız." demiş ve gitmek için hazırlanırken Sarah'nın arkasından gittiğini görmüştüm. "Orası kesin. Şimdi şu parayı al ve Gotham'dan defol."  "Bekye çeni affediyoyum." demişti Ashley.  "Tekrar özür dilerim." demiş ve gitmişti. Sarah ve Ashley yanıma geldiğinde Ashley benim kucağıma geçti.  "Anne baba yünapayka gideyim mi?" diye sormuştu Ashley. "Olur küçük tavşanım. Gidelim." demiştim.  "Yaçaçııınn çonunda içeyi giyebileceğim."  dedi ellerini çırparak. Lunaparka gittiğimiz de güvenlik görevlisi Ashley'i görüp yanımıza geldi. "Çocuğu burada bırakırsanız içeri girebilirsiniz beyefendi."  demişti. "Neden?" dediğimde "Çocuğu burada bırakırsanız içeri girebilirsiniz efendim." diye cevabını tekrarlamıştı. Güvenlik görevlisi. "Pardon neden içeri ben girebiliyorum da kızım giremiyor?" diye ikinci bir soru yöneltmiştim. "Bu kızın bu lunaparka girmesi yasak. Kurallar böyle. Sokak çocuklarını içeri almıyoruz efendim."  "Baba çimdi biç giyemicekmiyiç."  Sinirlenmeye başlamıştım artık "Bakın benim kızımın da diğer çocuklar gibi buraya girmeye hakkı var. Ve O BİR SOKAK ÇOCUĞU DEĞİL! O BENİM KIZIM."  "Üzgünüm efendim elimden hiçbir şey gelmiyor. İşletmenin kuralları böyle. Sizi içeri alamam maalesef." En sonunda Sarah yanıma gelerek güvenlik görevlisine kafa atarak adamı bayılttı. "ee neyi bekliyoruz. Hadi girelim." dediğinde içeri girmiştik. "Buyaçı ne kaday da güçeymiç."  "İlk önce ne yapmak istersin?" diye sormuştum. Ashely Pamuk şeker tezgahını görünce gözleri parlamıştı. "Anne noluy çundan ayayım." diyerek Sarah'nın paçasını çekiştirmişti. "Olur küçük tavşanım." dediğimizde pamuk şeker tezgahının yanına gitmiştik.  "Üç tane pamuk şeker lütfen." dediğimde tezgahdaki adam bize üç tane pamuk şeker hazırlamış ve vermişti. Parasını ödedikten sonra "Korku tüneline girmek istermisin küçük tavşanım." diye sorduğum da "Hayıyyy Coton koykay." demişti. Biz yürürken yanımıza üç tane Ashley'nin yaşlarında erkek çocuğu gelerek. "Merhaba acaba tavşanını sevebilir miyiz? İleride ki uçaktan görüp geldik."  dedi çocuklardan biri. Konuşan çocuğun yanında ki ise "Ean bu eziği hatırladın mı iki ay önce sokakta yanımıza gelip bizden yiyecek istemişti." dediğinde Ashley ağlayarak yanımıza gelmiş ve "Anne baba bana ecik diyolay." dediğinde Sarah "Çocuklar ikinizde buraya gelin bakayım." demişti.  "Siz nasıl benim kızıma ezik dersiniz? Ailenize dava açıyorum." demiş ve Matt'i aramıştı.  "Matt Ean isimli çocuğun ailesine ve yanında ki çocuğa hakaret davası açmamızı istiyorum hem de hemen."  demiş ve telefonu kapatmıştı.  "Anne yütfen davayı geyi çek." demişti Ashley. "Evet Sarah Ashley haklı biraz fazla oldu bu. Davayı geri çek." diyerek Ashley'e destek çıktım. Sarah omuzlarını düşürüp telefonunu çıkardığında Ashley annesinin yanağına kocaman bir öpücük kondurup yanıma geldi. "Şimdilik davayı geri çekiyorum ama bir daha olursa bu sefer geri çekmem haberiniz olsun." dedi. Ashley'e baktığımız da keyfi kaçmıştı. Onun boyuma gelerek "Ne oldu küçük tavşan?"  "Baba eve gideyim buydan hoçyanmadım." demişti.  Ashley'nin kulağına eğilip "Çocukların dediklerine mi takıldın?" diye sordum. Başını salladığında ona sıkıca sarıldım. "Ama haklıyay ben biy eciğim." demişti. "Hayır değilsin sen bizim küçük tavşanımızsın." "Baba yütfen eve gideybilimiyiç"  dediğinde lunaparktan çıkıp eve gittik. Eve gittiğimiz gibi Ashley odasına gitmişti.  Bende peşinden gidecekken "Bırak biraz yalnız kalsın sakinleşir." dedi Sarah.

YN:Evet arkadaşlar bir bölümün daha sonuna geldik. İyi okumalar dileriz 

eylulaydin14 ve beni takip etmeyi unutmayın Sizi seviyoruz :)

The Daughter of Jester Grayson and Cassie QuinnHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin