Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın <3
❝Seni öldürmeyen şey seni daha zayıf kılar..❞
➳➳➳
[Madison'nun anlatımı]
Shawn hala cevap vermemişti, içimde oluşan ve her saniye git gide artan kaygıyı hissedebiliyordum. Kahverengi gözleri dikkatle beni inceliyordu. Sanırım neye kadar vereceği konusunda kafası karışmıştı. Açıkçası onu suçlayamadım çünkü ondan istediğim şey kolay değildi, aslında imkansız bile sayılabilirdi. Çünkü Alexander bağışlayıcı biri değildi bu yüzden ondan bir şey çalmaya çalışamazdı, çalışanların sonu hep aynıydı. Ölüm.
Ve bu da demek oluyordu ki Shawn kaçmama yardım ederse hayatını tehlikeye atacaktı. Ama içimde ses Shawn'ın bunu umursamadığını söylüyordu çünkü tanrı aşkına Dollhouse'dayken onun etrafındaki davranış şeklini hatırlasanıza !
"Yani ?" dedim elimi ona uzatarak konuşmasını istedim.
Bana kuşkulu gözlerle baktı. "Bir anlaşmamız var Miss Beer." dedi derin sesiyle ve elimi tuttu, hafifçe elimi sallayarak anlaşmamızı onayladı.
"Seni yarın stüdyomda ekliyor olacağım, ama nerede olduğunu bilmediğin için Agnes'i seni getirmesini için göndereceğim fakat o zamana kadar odasınız da olmanızı ve evde dolaşmamanızı istiyorum." dedi sert bir şekilde ve bende itiraz etmeden başımı salladım çünkü anlaşmamızı kabul ettiği için mutluydum ve onun fikrini değiştirecek bir hareket yapmak istedim.
"Şimdi gidebilir miyim ?"
Tekrar deri sandalyesine oturup bazı kağıtlara bakarken bana kapıyı işaret ederek "Evet gidebilirsiniz Miss Beer." dedi. Bende sessizce ofisi terk ettim. Kapıyı dikkatlice kapattıktan sonra arkasına yaslanarak derin bir nefes aldım. Elimle şakağımı ovuşturdum ve rahatlamaya çalıştım. Alexander'dan sonsuza kadar kurtulduğuma ve Bay Mendes ile nasıl böyle konuştuğuma inanamıyordum çünkü Alexander ile asla böyle konuşamazdım.
Yüzümdeki gülümsemeye engel olamadım ve gülümsedim. Dört ay sonra tamamen özgür olacaktım. Ne Alexander, ne Dollhouse, ne de Bay Mendes hiçbiri olmayacaktı.
Yaslanmakta olduğum kapıyı arkamda bırakarak Agnes'in yanına gitmeye karar verdim.
"Tekrar merhaba, Agnes." dedim neşe içinde. Agnes'te bana gülümsedi fakat kuşkuyla bakarak sorusunu sormadan edemedi. "Neden birden bire bu kadar mutlu oldun ?"
"Mutlu olmak için sebeplerim var diyelim." dedim.
Agnes elindeki toz bezini kenara koydu ve kanepeye oturdu ardından yanına oturmam için işaret ederek konuşmaya başladı. "Öyleyse sanırım, Bay Mendes ile olan görüşmen güzel geçti.?"
"Evet açıkçası öyleydi."
Agnes başını olumlu anlamda salladı ancak yüz ifadesinden anladığım kadarıyla bu durumu oldukça şüpheci ve hoşnutsuz karşılamış gibiydi. Neden böyle davrandığını anlayamıyordum. Onun sorunu neydi ?
"Agnes neler oluyor ?"
"Önemli değil." dedi gülümseyerek.
Eli omzuna koyarak onu cesaretlendirmeye çalıştım. "Hadi ama pes etmeyeceğimi biliyorsun. Çünkü bunun beni ilgilendiren bir şey olduğunu ve bilmeye hakkım olduğunu sanıyorum."
Kaşlarını çattı, sonunda itiraf edecekti. "Dürüst olmak gerekirse endişeliyim."
"Niçin ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddy • Shawn Mendes•
Romance❝𝘔𝘦𝘭𝘦ğ𝘪𝘮𝘴𝘪 𝘨ö𝘻𝘭𝘦𝘳𝘪𝘯𝘥𝘦𝘬𝘪 ş𝘦𝘺𝘵𝘢𝘯ı 𝘧𝘢𝘳𝘬 𝘦𝘵𝘮𝘦𝘮𝘦𝘬 𝘪𝘮𝘬𝘢𝘯𝘴ı𝘻𝘥ı.❞ Madison'un hayatı bir gecede değişmişti. O acımasız, kalpsiz ve gizemli bir adama verilmişti...ve şimdi onun her isteğine uymak zorundaydı sadece o...