Sahnede tüm enerjimizle pratik yapıyorduk. Çıkış zamanı öne alındığı için canımızı dişimize takmıştık . Hiç bir hata olmamalıydı , bu beklediğimiz gündü~
Nihayetinde pratiği bitirdiğimizde, herkesin gözünde memnun bir ifade vardı.
Hepimiz çok yorulmustuk. Vücudumuzda hiç su kalmamış gibi sırılsıklamdık.
Menajerler yanımıza gelmiş ve kulise platformdan inmeden önce son bir kaç ayrıntıdan bahsediyorlardı.
Anladığımızı belirtecek şekilde kafalarımızı aşağı yukarı hareket ettirirken , etraftaki bir görevli menajere seslendi ve diğer grubun pratik yapacağını belirtti .
Menajer onayladıktan sonra kulise doğru gitmeye başlamıştık . Merdivenden inmeden önce ceketimi almadığımı fark ettim ve geri dönüp ceketimi aldım .
O sırada diğer grup yavaşca merdivenlerden yukarı doğru çıkıyordu.
Ellerimdeki anlamsız uyuşmayı bastırmak icin ceketimi daha sıkı tutmuştum .
Grubun yanından geçerken başımla eğilerek selam veriyordum ki ,Tam o anda gözlerim tanıdık bir siluete takılmıştı.
Ve istemsizce söylemiştim adını
Jungkook ~
O ve diğerleri çoktan yanımdan ayrılmışlardı bile.
Gözlerimi sımsıkı kapatıp açmıştım , elimdeki ceketi daha ne kadar sıkı tutabilirdim bilmiyordum .
Kalbimdeki o tanıdık ağrı ile zar zor kulise kadar gittim .
Kapıdan içeri girdiğimde , bir adım daha atacak halde değildim .
"Onun sesiymiş " dedim
Kızlar yanıma gelmişlerdi .
"Chae hiç iyi gözükmüyorsun, her şey yolunda mi?"
Dedi Jisoo .
Kafamı kaldırdım ve görüşümü bulanıklaştıran göz yaşlarımı özgür bıraktım .
"Neden oda burada olmak zorunda"
Lisa ve Jennie endişeli ifadeleri ile birbirlerine bakıyorlardı .
Ellerimin tersiyle göz yaşlarımı sildim.
"Sakın bana , benden sakladığınız şeyin bu olduğunu söylemeyin"
Lisa ağzını açıp tam cevap verecekken Jennie atlamıştı .
"Evet , başından beri buydu"
Jisoo'ya baktım . Eliyle yavaşça kolumu tutmuştu .
"Bana her şeyi anlattılar tatlım ama bil ki hiç birisi senin suçun degil . Ya da başka birisinin . Sana ve hissettiklerine saygı duyuyorum ve İnan ki lisa ve jennie de öyle. Ben başından beri sana söylemek istedim ama kızlar bunun iyi olmayacağını düşündüler. Bende sadece onlara ayak uydurdum. Senin için en iyisi neyse onu yapmaya hazırdık"
Derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım.
"En azından bana karşı dürüst olmanızı beklerdim"
Lisa fısıldamadan biraz yüksek bir sesle konuşmaya başlamıştı .
"Yaptığımız şeyin çok çocukça olduğunu biliyorum ama .."
Sesi çatallaşmıştı.
"Sadece seni mutlu görmek istiyorum tamam mı?"
Lisa göz yaşlarını tutmamıştı .
"Şu an aptal yerine konmuş hissediyorum. Bunun hakkında bir şeyler yapabilirdim ya da bilmiyorum iste , umrumda olan onu görmek değil , bana güvenmediniz"
"Ve evet nerden baksan şu an çok mutluyum"
Lisa göz yaşları arasında cevap vermişti.
"O varken hep mutsuzdun Chae.."
Jennie Lisa'ya destek olmuştu .
"Belki bunu engelleyemezdik ama elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık . Sana değer veriyoruz Chaeyoung"
Üçüde o kadar içten bakıyordu ki kalbimin cızırtılarini bir an olsun bastırmışlardı.
Dudaklarıma buruk da olsa bir gülümseme koydum .
"Bana öyle bakmaya devam ederseniz üzüntüden düşüp bayılacağım ."
Lisa lafımı bitirmeden boynuma atlamıştı .Daha sonra kızlarda memnun bir gülümseme ile sarıldılar.
Geri çekildiklerinde hepsinin gözlerine bakarak konuştum.
"Mutsuzdum ama artık siz varsınız , sizinle birlikte hep güleceğim"
Jisoo ve Jennie de ağlamaklı olmuşlardı.
"Kızlar dramanız bittiyse , artık gitmemiz gerekiyor"
Hep beraber dönüp menajerin yüzüne bakmıştık . Şanslıydık ki daha öncesinde bizi bölmemişti .Program çok sıkı olduğu için nefes almamıza bile ancak izin veriyordu.
..Arabaya geldiğimizde kendimi koltuğa bıraktım. Günlerce uyuyabilecek yorgunlukta hissediyordum .
Hareket etmek için Lisa'yı bekliyorduk . Eve kadar tutamayacağını söyleyip koşarak tuvalete gitmişti.
Aradan yaklaşık 15 dk geçmişti fakat Lisa hala gelmemişti. Menajer ise telefonda önemli bir görüşme yapıyordu. Sesini karşı tarafa duyurmayacak şekilde konuşmuş ve elliyle Lisa'yı getir demişti .
Arkama dönüp kızlara baktığımda ise kızlar çoktan uyumuşlardı.
Zar zor yerimden kalkıp Lisa'nin peşinden gittim . Lavaboya vardığımda Lisa orada değildi .
Aklımda başka senaryolar oluşmaya başlamıştı ve o an içinde bulunduğum durum bana lisedeki yaşadığım günü anımsatıyordu .
Beynimdeki karmaşık duygulardan arınıp Lisa'yı aramaya devam ettim.
Umduğum tek şey Lisa'yı onun yanında bulmamaktı.
Sahneye uzaktan da olsa bakmıştım fakat bir kız grubundan başka bir şey görememiştim .
En son kulis kalmıştı . Korkma dedim kendime . Hiç bir şey olmayacak .
Dışarıdaki performans gürültüsünden içerideki sesler pek de duyulmuyordu.
Düşünecek zaman yoktu ve elimi kapının koluna atıp içeri girdim.
Odada kimse yoktu . Şaşırmıştım , diğer yandan da rahatlamış hissetmiştim.
Geri çıkmak için elimi kapıya attım ve tam kendime çekeceğim an da kapı hızlıca itilmiş ve de kafama çarpmıştı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IF IT IS YOU -ROSEKOOK-
Short Story"Senin bir kalbin yok" "Üzgünüm, ben hep böyleydim"