Kalbim ağzımda atıyordu...
Benden neyi gizlemeye çalışıyorlardı?Gizli şeylerden nefret ederdim, duygularım yeterince gizemliydi...
Kızların gözlerindeki endişeyi görebiliyordum ve yeniden sordum,
"Neyi saklamanin anlamsız olduğunu düşünüyorsunuz?"
Her zaman ki gibi Lisa öne atılmıştı.
Endişesini oynadığı uzun parmaklarından anlayabiliyordum.Derince bir nefes verip kafama arkaya doğru attım.
"Bu kadar kötü mü?"
O sırada ev telefonu çaldı. Sadece şirket ve bizim eve bağlı olan bir telefondu bu.
Lisa ayağına gelen kaçma fırsatını geri çevirmeyip koşar ayaklarla telefonu cevaplamaya gitmişti.
Derin bir nefes verdim.
Kafamda kaçıncı kötü senaryoyu kurduğumu artık sayamadığim o anda Lisa yüzünde büyük bir gülümseme ile geri döndü.
"Kızlar o zaman ben söylüyorum"
"Çıkış zamanımız öne alınmış!"
Anlam veremeyen gözlerle Lisa'ya bakıyordum.
Zamanın öne alınmış olması iyi bir şey değildi. Peki ya neden kulakları ağzındaydı?"Aa-ha-ha evet bizde bunu sana nasıl söyleyeceğiz diye planlar yapıyorduk!"
Dedi Jisoo.
Hepsi bir tuhaftı.
"Gerçekten öyle kötü şeyler düşündüm ki, şu an neredeyse bu haberi aldım diye sevineceğim."
Sahte gülücüklerle yüzüme bakıyorlardı.
Daha fazla irdelemek istemediğim için odadan çıktım ve duşa doğru yöneldim.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Nihayet o gün gelmişti. Hepimiz hem heyecanlı hemde strestliydik.
Elimizden geleni yapıyorduk, gerçekten yorulmuştuk fakat hayallerimize ulaşacak olmamız bize tutunma gücü veriyordu.
O sırada düşüncelerimden sıyrıldım.
"Kızlar konser alanını gördünüz mü? Ben biraz araştırdım. Çok büyük!"
Jennie;" Ben daha fazla heyecanlanmamak için düşünmemeye çalışıyorum"
Lisa ; " Bugün sadece kayda alınacağız ama bir gün gerçekten konser vereceğimizin düşüncesiyle karnımda kelebekler ucusuyor."
Jisoo;" Hadi ama kızlar bizler mega starlarız, bu kadar heyecan sizce de biraz fazla değil mi?"
Jisoo hepimizi güldürmüstü. Demek ki bu düşünceyle bu kadar sakin kalabiliyordu.
O sırada şoför durdu ve teker teker arabadan indik.
Henüz saat çok etkendi. Fakat planlar değişmişti bu yüzden elimizden geleni sonuna kadar yapıyorduk.
Eşyalarımizi bırakmak için kulise geçtik. Burası gerçekten büyük bir yerdi.
Hayalimde bir oda ve çalışanlar vardı fakat tahminimin aksine bayağı kalabalıktı.Kulise girip eşyaları bırakmıştık ve pratik yapmak için konser salonuna doğru gidiyorduk.
Kapısı kapalı olan bir odanın yanından geçerken kulağıma bir ses takıldı...
Kadife gibiydi, yumuşacık~
Söylendim, Ne kadar da O'nun sesine benziyordu...
Kendi kendime düşünürken ismimi seslenen menajer, diğer yandan eliyle gel diyordu.
Hızlı adımlarla yürütmeye devam ettim
"Tuhaflaşma Chaeyeong,tuhaflaşma"
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Geri döndüm :3. Yazmaya devam ediyorum bebisler. Sizi çok beklettigimi biliyorum. Özür niyetine oyu 15+ e düşürüyorum bu bölümlük:3 iyi okumalar!💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IF IT IS YOU -ROSEKOOK-
Kısa Hikaye"Senin bir kalbin yok" "Üzgünüm, ben hep böyleydim"