•
Su Krallığına her zamanki gibi soğuk ve kuru bir hava hakimdi fakat buna rağmen genç kız tek başına soğuk göle ayaklarını sokuyordu tek olmasının nedeni ise ailesinin her seferinde onsuz toplantılar düzenlemesiydi.
Jisoo onlardan değil miydi neden yanlarına almıyorlardı?
Genç kız düşünceleri ile boğuşurken ablasının bağırmasıyla ona döndü Prenses Irene,her zaman favori çocuk oydu Jisoo'nun yanı sıra daha ciddi,sorumluluk sahibi bir Prenses iken Jisoo hâlâ çocuk gibi eğlenme peşindeydi.
"Jisoo nerelerdeydin saatlerdir seni arıyorum!" Ablasının bağırmasıyla ufakça omzunu silkti.
"Sanki çok umrunuzda."
"Tabiki umrumuzda Jisoo sen benim biricik kardeşimsin."
"Neden arıyordun beni?"
"Birazdan Ateş Krallığı ziyaretimize gelecek hep beraber orada olmalıyız."
Ateş Krallığı adını duyunca yüzüm düştü çünkü orada Kim Taehyung denilen bir prens mevcuttu.
Kim Taehyung asil,kusurusuz ve bir o kadar da korkutucuydu ama Jisoo ne zaman onu görse kalbinde oluşan hareketlenmeye engel olamıyordu ama bir sorunu vardı ablası ve Prens Taehyung zaten beraberdi.
Yeni öğrendiği gerçekle bir süre yıkıldı ama toparlandı çünkü ablası mutlu olsun istiyordu,herkes gibi.
Beraber Saray'a girdiklerinde Jisoo her zamanki gibi saray bekçilerine selam verirken ablası hiç onlara bakmadan ilerliyordu,o hep böyleydi soğuk ve ciddi.
"Üstünün başının hali ne Jisoo sen bir Prensessin."
Annesinin garip bağırmasıyla üstünü inceledi uçları çamur olmuş belinde ki kurdelası da kopmuştu.
"Hizmetliler lütfen Prenses Jisoo'yu odasına götürüp üzerini değiştirin." İtiraz etmesine fırsat kalmadan Hizmetliler elinden tuttu ve odasına doğru çekiştirmeye başladılar.
"Prenses ne giymek istersiniz?" Jisoo her gün bu sorunun sorulmasından bıkmıştı çünkü seçemiyordu hepsi ona güzel geliyordu.
"Bilmiyorum." Dediğinde hizmetli dolaptan buz mavisi uzun elbiseyi çıkardı ve giymesine yardım etti,saçının bir bölümüne de papatya koymadan edemedi.
Merdivenleri sekerek aşağı inerken birisi görse kızacağını biliyordu ama yine de böyle inmek daha eğlenceli geliyordu.
"Ne zaman düşeceksin diye düşünüyorum." Tanıdık derin ses ile durdu.
"Sanane."
"Bir Prensese göre fazla kabasın Kim Jisoo." Prens Taehyung'un söylediği ile göz devirdi.
"Bir Prense göre fazla burnunu sokuyorsun her şeye."
"Ablan nerede?" Prens Taehyung söylediği şeyi takmadan sorusunu sormuştu.
"Ne bileyim ben!"
"Ablan değil mi o senin?"
"Ablam diye her adımını takip mi etmeliyim!" Kendi aramızda her zaman olduğu gibi atışırken yine her zaman olduğu gibi pes edip yanımdan gitti.
Bu atışmalar bile kalbimi hızlandırıyordu,nesi vardı böyle?
Sonunda büyük salona geçtiğimde herkese selam verip en yakın arkadaşım Jennie'nin yanına kuruldum.
"Seni çok özledim Jen."
"Ben de öyle ama biliyorsun bu sıralar pek dışarı çıkarmıyorlar."
"Biliyorum benimkiler de öyle."
"Ama sen kaçabiliyorsun Jisoo." dediğinde yaramazca kıkırdadım.
"Odama geçelim mi biz?" Dediğimde kafasını aşağı yukarı salladı ve elimden tuttu.
Ailelerimizden izin alıp yukarı odama çıktığımızda hemen yatağıma kendini attı.
"Senin yatağın bir başka." Dediğinde gülümsedim.
"Ee anlatsana yok mu bir şeyler?"
"Bende hiçbir şey yok sende?"
"Her zamanki şeyler işte ailem yine bensiz toplantılar yapıyor hatta ablam fazladan özel güç dersleri bile almaya başladı beni neden hiç umursamıyorlar."
"Acaba senden korkuyorlar mı?"
"Saçmalama Jennie çok kitap okuyorsun."
O akşam hiç durmadan sohbet etmiştik ve gittiklerinde yine tek başıma kalmıştım.
Odama geçerken hiç duymak istemediğim bir olaya şahit olmuştum.
Annem,babam ve ablam şöminenin başına geçmiş konuşuyorlardı,bu sefer durmadım ve onları dinledim.
"Jisoo yakında reşit olacak gerçekleri söyleyecek misiniz?" Ablam Irene'in sorusuyla kulağımı daha da yaklaştırdım.
"Irene,Baş Kahin Chaerin'in söylediklerini sen de biliyorsun bilmemesi en iyisi yoksa her şey yerle bir olabilir."
"Jisoo öyle bir kız değil anne o iyi ve sevgi dolu bir kız Kahin'in anlattığı gibi şeyler asla gerçek olmayacak."
"Bu konuyu artık uzatmayın kimse Jisoo'ya bir şey anlatmayacak kendini beceriksiz bir Prenses sansın yeter."Babamın sert sesiyle ikisi de sustuğunda tam oradan ayrılacakken dikkatimi çeken o isimle durdum.
"Prens Taehyung ile ciddiyseniz nişanınızı yapacağız kızım bugün Ateş Kralı ile konuştuk." Ablam sevinçle yerinden kalkarken Gözümden düşen bir damla göz yaşı ile hızla oradan ayrıldım.
O geceye dair hatırladığım tek şey gözlerim şişene kadar ağlamış olmamdı.
^^===^^===^^===^^===^^===^^
İlk bölümü de attık bakalım hayırlı olsun
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Passionis
Fanfiction"Sadece kötü olmakta iyiyim." Her zaman bizlere ana karakterler iyi sunuldu,kusursuzlardı ama burada öyle değil o sevilmeyen kötü karakterin neden böyle olduğunu öğreneceğiz bts±bp kraliyet×fantastik