4. BÖLÜM

34 1 0
                                    


Ayrılma vakti çoktan gelmişti. Kerem buranın yerlisi olduğu için o burada kalacaktı ve ben İstanbul'a geri dönecektim. Ondan ayrılacağım için üzgün hissetmiyordum. Aksine, bu defteri buradan ayrıldığım gibi onunla beraber kapatmak istiyordum ama onu da kırmak istemiyordum. Uzak mesafe ilişkisini becerebilir miydik bundan emin olamıyordum. Kerem ise , bize güvenmem gerektiğinden bahsetmişti. Bize güvenebilir miydim bilmiyorum...

Otogarlar...

Sevmediğim birkaç yerdendi. Murathan da ordaydı ve göz ucuyla bana baktığını görebiliyordum. O arabasıyla dönecekti. Ben ve Selvi otobüsümüzü bekliyorduk diğer arkadaşlarımız gibi. Sohbet  koyuydu. Herkes gidince buluşalım diye planlar yapıyordu. Kerem ise elimi tutmuş , kulağıma beni ne kadar özlediğini söylüyordu. Murathan bize bakıyordu. Anlam veremiyordum. Biz arkadaştık ve bu davranışları gerçekten tuhafıma gidiyordu. O sırada telefonum çaldı ve Kerem'den ayrılarak, biraz ileriye doğru yürüdüm. İstanbul'dan arkadaşım aramıştı ve tahmini iniş saatimi öğrenmek istiyordu. Otogardan beni almaya gelecekti. Zira bu bavulları eve kadar taşımam gerçekten imkansızdı.

Telefonu kapattım ve tam arkamı dönecekken, neredeyse Murathan ile çarpışacaktım.

- Bir şey mi oldu Murathan dedim

- Hiç, sadece,,,

-Söyleyecek bir şeyin yoksa ben bizimkilerin yanına gidiyorum

-Diyecektim ki yani, İstanbul'da görüşelim, arayı açmayalım

-Neden olmasın dedim ve bizimkilerin yanına gittim.

Murathan da arkamdan geliyordu. Kerem bize bakıyordu. Beni kenara çekip bir sorun olup olmadığını sordu. Cevap vermeme gerek kalmadan gelen otobüsümüzü gördüm ve ilk defa buna sevindim. Beraber biraz ağlaştık ve otobüse binmeden Kerem bana kocaman sarıldı ve yanağımdan öptü. Görüşürüz, kendine iyi bak dedim.

Murathan ise gaza basıp otogardan çıkmış, bize el bile sallamamıştı. Neyse ki artık bunun bir önemi yoktu. Evime dönüyordum...

****

3 AY SONRA

Her şey iyi güzeldi. Bir otelde işe başlamıştım. Hayallerim vardı. Bu ülkeden kurtulup , yurtdışında yaşamak için planlar yapıyordum. Hatta size bomba bir haber de patlatayım. Üniversiteden Selim, Murathan ve onun çalıştığı şirketteki bir kız ile İtalya turuna gidecektik.

Kerem bunu öğrendiğinde defalarca kavga ettik ve bana imalarda bulunmaya başladı. Hatta Murathan ile bile kavga etmiş. Uzun lafın kısası, Kerem'in bu imalarından sıkılmıştım ve ayrılmak istediğimi belirttim kendisine. Başta mırın kırın etti. Kendisini zaten sevmediğimi, Murathan ile mutlu olursun diye de lafını söylemeden geçemedi. Üzgünüm dedim. Bunun onunla alakası yok bu tamamen benimle alakalı ve hayallerimle dedim. Seni kırmak en son isteyeceğim şey ama bazen olmayınca olmuyor ve ben seninle küs kalmak istemiyorum dedim. Cevap yazmamıştı.

Üstelemedim. Çok geçmeden Murathan yazmıştı. Kerem'in ona mesaj attığını söylüyordu. Ertesi gün Kadıköy'de buluşmayı teklif etti. İş çıkışı onunla buluşacaktım.

***

Bir kafede buluşup, kahve söylemiştik. Susuyordum.. O ise bana bakıyordu.

- Ayrılmışsınız Kerem bahsetti.

-Evet öyle oldu ama bundan bahsetmek istemiyorum.

- Nasıl istersen. Bak ben sana bir şey diyeceğim. Şu bizim tur var ya bizimkiler gelemeyeceğini söyledi. İkimiz gitsek senin için sıkıntı olur mu?

-Murathan sen ne diyorsun? Ben evdekilere ne diyeceğim? Ya da başkaları ne düşünecek bu hiç aklına geldi mi? Zaten Kerem'den yeni ayrıldım. Bir de herkes onu  aldattığımı mı düşünsün istersin?

- Saçmalama, tabi ki istemem ben sadece sormak istedim. İstemezsen iptal edebiliriz.

-Evet , lütfen iptal edelim.

- Bak, ben Kerem ile aranıza giren kişi olmak istemem ama içimdeki bir his...

- Bir nevi öyle oldu da diyebiliriz ama önemi yok Murathan. Daha fazla bu konu hakkında konuşmayalım. İş nasıl gidiyor?

-İyi ama insanlar gerçekten çok değişik

- Ahh sorma bizde de var onlardan.

- Bu arada bugün çok şık olmuşsun. Bugün seni ayrı bir beğendim demesine kalmadan telefon ile biri aradı ekranda kız ismi vardı ve ekranı kapattı. Kız aramaya devam edince dışarıdayım bir arkadaşımla dedi ve o arada film bende koptu.

Aptal seni! Göz göze gelmiştik. 

- Hadi kalkalım dedim. Hava kararmıştı.

Saat geç olmuştu. Eve dönmem gerekirdi. Üniversitedeki gibi rahat değildim. Evdekiler buna karışıyordu.

Hesabı isteyip kalktığımızda, dar ve karanlık sokaklarda yürüdük. Arada ellerimiz birbirine çarpıyordu ve bu beni utandırmaya başlamıştı. Biraz daha kenara geçtim. Metroya kadar bana eşlik etti ve giderken bana şu sözleri söyledi :

- Bugün için teşekkür ederim bunu bir daha yapalım. Eve gidince mutlaka bana haber ver seni merak etmeyeyim dedi.

- Olur dedim ve eve vardım. Çok yorulmuştum. Yatmadan mesaj attım eve geldim diye. Biraz daha konuşup, uyudum... Yarın sabah iş vardı. 








NİLÜFERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin