İş hayatı o kadar yormuştu ki , eve hep yorgun gidiyordum. Bugün işten erken çıkacaktım ve whatsapp tan gelen Murathan'ın " sana ihtiyacım var bugün buluşalım Kadıköy'de lütfen " mesajıyla dikkatimi mesaja verdim.
" Üzgünüm. Bugün çok yorgunum. Başka zaman olsa olmaz mı? Ya da çok acil ise mesaj atsan."
"Neyse, unut gitsin. Hiç yazmamışım say. "
Yazdıklarını silmişti. Sinirlenmiştim. Çocuk oyuncağı mı bu? Kaç yaşındaki bu, birbirimize alınacak yaşı çoktan geçmemiş miydik? Umursamadım, çünkü eve gidip uyumayı planlıyordum biraz daha burada durursam bayılacaktım uykusuzluktan çünkü.
***
Uzun bir süre Murathan ile görüşmedik. O yazmadı ben de yazmadım. İnstagramdan hikayelerine baktığım sırada beni takip etmediğini fark ettim ve direkt kendisini ben de tüm sosyal medyamdan çıkardım. Ben ona hiçbir şey yapmamıştım. Bu öfkesi nedendi anlayamıyordum.
***
Hayatım o kadar değişmişti ki , terfi almış defalarca yurtdışına çıkmış. Son kız kıza tatilimizin fotoğrafları instagramdan likelar alıyor, ben ise herkesi storye boğmuştum. Profilimi herkese açık bir şekilde bırakmıştım. Birden hikayelerime bakan, Murathan'ı gördüm ama o an aklıma gelecek son kişi oydu. Gece klüplerinde çılgınca eğleniyor, gündüz çevreyi geziyorduk. Günlerim dolu dolu geçiyordu. Buradan Fransa'ya geçecektik. Bütün çılgınlıkları yapabilirdim. Deli gibi sarhoş oldum, çılgınlar gibi dans ettim. Bir sürü yabancı dost edindim. Hatta son gün havuzda gözlüğümü unuttuğumu fark etmediğim bir anda gözlüğümü bana veren çocuk ile bile kısa bir flört etmeyi de atlamadım.
***
Tatil bitmiş, işe başlamıştım ama ben hala o tatilin anıların sarhoşu olmuştum. Ahh ne de güzeldi.
***
Selvi ile uzun zaman görüşmemiştik. Son konuşmamızda Murathan ile konuştuğundan bahsetti. Kendisi askere gitmiş, gelmiş. Beni soruyormuş. Küs olup olmadığımı, çok değiştiğimi, acaba eskisi gibiyim diye sormuş. Son bombası da benden hoşlandığı ve beni kaybetmek istemediğiydi. Selvi'de çekinmeden bana yazacağını söylemiş ama sizlere satırlarıma son vermeden iki sene boyunca bana hiç yazmadığını belirteyim de , Murathan Bey'in nasıl biri olduğunu görün. Şaka gibi beni sevdiğini söylemesi hoşuma gitmiş olsa bile, bana hiç yazmamıştı ve ben tabi ki bunu umursamayacaktım. Kaybeden ben olmayacaktım.
Aramak isteyen , ulaşmak isteyen , seven , eğer gerçekten seviyorsa bunu mutlaka söylerdi değil mi?
