Eclips Diamond

(6)

(Bir şeker gördüm. Yukarıda. Bir bakın hele. Aşık olun. Aşık oldunuz mu? Heh! Tamam şimdi de aşağıya inip kitabı okuyabilirsiniz.)

Kabul etmiştim. Beni affettiği için mutlu olmuştum. Bu yüzden onunla vakit geçirmeyi kabul etmiştim. Geç olmuştu. Kocaman esnedi.

-Uykun mu geldi?

-Yorgunum. Ben eve döneyim. Anlaştığımız gibi? Dediğinde başımı sallayıp ben de onunla beraber ayıklandım.

-Seni ben bırakayım.

-Hayır. Yat uyu. Taksi çağıracağım.

-Hayır. Ben bırakayım. Hem ben de evinin yerini öğrenirim.

-Peki. Dediğinde girek üstüme hırka alıp evden ayrıldık. Arabaya bindik. Telefona konumu girdikten sonra sürmeye başladım. Sessiz sedasız bir yol sürmüştü. Eve vardığımızda gülümseyerek ona döndüm ama gülüşüm solmuştu. Uyumuştu. Onu taşıyamazdım. Ama...ah!

-Minjae! Minjae uyan! Eve geldik! Cho Minjae-şi!!! Uyan! Diye dürtükledim onu. Gözlerini araladı. Rahatça nefes verdim. Hafifçe başını kaldırdı.

-Vardık mı?

-Evet. Vardık. Dediğimde başını tekrar koyup öbür tarafa döndü.

-Burası çok rahat biraz burada uyuyayım. Dedi. Donup kaldım.

-Minjae evine gitmelisin. Ben de eve gideceğim. Yarın 2 tane toplantım var. Erken uyumalıyım.

-İyi tamam. Sen de uyu o zaman. Dedi boğuk çıkan sesi ile. Şaşkınlığımı gizleyemiyordum.

-Minjae in hadi lütfen. Eve gideceğim.

-Hayır. İstemiyorum. Dediğinde bana başka seçenek bırakmamıştı. Arabanın yedek anahtarını çıkarıp oturduğum koltuğa bırakmıştım. Sonra arabadan çıkıp kilitledim. Ardından taksi çağırıp bekledim. Gelen taksiye binip direk eve geldim. Hemen yatağıma girip uyudum. İçim biraz daha rahattı.

----------
Sabah hızla hazırlanıp şirkete gittim. Girişteki danışmanlığa yöneldim.

-Bayan Cho geldi mi?

-Evet efendim. Ama az önce hızla çıktı.

-Bir şey söyledi mi?

-Hayır efendim. Çok endişeli ve aceleci görünüyordu. Dediğinde hemen Minjae'yi aradım.

-Alo?

-Efendim?

-Bir sorun mu var? Annen iyi mi?

-Babanın avukatını ve oğlu Woo Hanbin'i buldum. Polis ekibi ile evlerine gidiyoruz. Karakola götürülecek.

-Tamam. Ben de hemen geliyorum.

-Peki. Dedi ve kapattı.

-Bay Kim! Karakola gidiyoruz. Dedim ve hemen arabaya geri döndük. Biz karakola vardığımızda onlar çoktan gelmişti. İçeri girdik. Gözlerim Minjae'yi aradı. Bulamadım. Yanımda geçen polis memurunu durdurdum.

-Bayan Cho nerede?

-Sorguda. Sorgu odası şuradaki koridorun sonunda. Sağdaki oda. Dedi. Hemen oraya gittim. İçeri girdim. O Hanbin ile sorgudayken diğer polisler de camın ardından onları izliyor ve sorguyu kaydediyorlardı. Mikrofon açıktı.

-Annen ve Bay Han'ın ilişkisini kimden öğrendin?

-İşe girdiğim gün herkes annem ve Bay Han hakkında konuşuyordu. Lavabodayken gizlice dinledim. Bay Han ile annemin sevgili olduğunu duydum. Babam, annem için ölmüştü. Annem başka bir erkeğe bakacak bir kadın değildi. Bay Han'ın annemi taciz ettiğini düşündüm. Lavabodan çıkıp Bay Han'ın odasına gittim. Kafayı yemii gibiydim. Biraz çatıştık. Sonra güvenlik gelip beni aldı. Zaten sonra da aynı gün işten çıktım.