(5)

56 6 37
                                    

(Çok yorgunum ama elimde bölüm kalmadı. Zavallı bne ㅠㅠ bu arada Shua çok güzelsin😍)

Elimizdeki bilgiler ile şirkete geri döndük. Benim odama geçtik. Yorulmuştum. Koltuğuma oturdum. Yaslandım. O da masamın önündeki deri koltuklardan birine oturdu.

-Mektubu açmayacak mısın?

-Önce babamın katilini bulalım.

-Kadının evini, oğlunu, varsa oğlunun evini...hepsini aratacağım.

-Tahminen ne kadar sürer bu araman?

-Bazı deliller apaçık ortada. Yani tabiri caizse işlerini temiz yapmamışlar. Tam bir tarih söylemem imkansız ama uzun sürmez.

-Anlıyorum. Dedim parmaklarımla oynarken. Parmaklarımı izliyordum aynı zamanda.

-Mektubu açmayacak mısın?

-Hayır. Burada açmam.

-Neden?

-Okuyamam.

-Ağlayacak mısın? Ben çıkıyorum o zaman.

-Git.

-Tamam. Dedi ve çıktı. Mektubun ağzını ufaktan yırtıp kağıdı içinden çıkardım. Açtım.

"Oğlum. Her şey için özür dilerim. Seni aksattığım için, normal babalar gibi sana hoş bir çocukluk yaşatamadığım için ve daha niceleri için. Kaba bir çocuk olmanı istemiyorum. O yüzden son yaptığın bu kaba davranış için seni ders alman adına Amerika'ya gönderdim. Annen çok kıskanç, dik kafalı, tüm yönetimi kendi elinde tutmak isterdi. Onun dışında iyi bir insandı. Ama biz hep eksi yönlerine denk geldik. Bu yüzden annende bulamadığım saadeti, kalbini kırdığın arkadaşın Minjae'nin annesi Nayeong'da buldum. Onlara iyi bak. Vasiyetim şirketin adını olduğundan daha üst yerlere taşıman, Nayeong ve Minjae'ye iyi bakmandır. Ve sonuç olarak lütfen Minjae'nin gönlünü al. Sen kalbini kırdıktan sonra annesine ayrılmasını söylemiş. Nayeong çocuğu için her şeyi göze alabilecek hoş bir bayan. Bu yüzden Minjae'nin sözünü dinledi ve benden ayrıldı. Seve seve birbirimize elveda ettik. Avukatım ile yanlış bir yola girdim. Benimle beraber olmak, hatta evlenmek istiyor. Onu oyalıyorum. Hayır diyemiyorum. Çünkü Nayeong ile olan ilişkim medyaya yansımadı ve Nayeong beni bunu duyurmakla tehtid ediyor. Eclips Holding'i buralara kadar getiren ben, ilk defa ne yapacağımı bilmiyorum. Dilerim sen bunları yaşamazsın. Sana güveniyor ve seni çok seviyorum. Sevgilerimle, baban..."

Mektup göğsüme pat diye oturmuştu. Minjae'ye karşı biraz daha mahcup hissetmiş ama babamın üzülmesine sebep olduğum için de kızmıştım. Mektubu kaldırıp çekmeceme koydum. Kalkıp odamdan çıktım. Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Ardından gittim ve ceketimi giyindim. Bay Kim'in odasına gittim. Hemen ayaklandı.

-Bay Kim! Beni eve bırakır mısın?

-Evet. Hasta mısınız? Doktor çağıralım mı?

-Hayır. Sadece eve gitmek istiyorum.

-Peki. Dedi ve hızla arabaya gittik. Eve geldiğimde ceketimi çıkarıp gömleğimin önünü hafif hafif açtım. Kaldım öylece. Oturdum. Boşluğa baktım. Aklıma mektup gelip duruyordu. Nayeong Hanım'a ve Minjae'ye sahip çıkacaktım. Minjae'nin gönlünü almaya çalışacaktım bir de. Başka çarem yoktu. Biraz yemek yedim. Duş aldım ve rahat şeyler giyindim. Bir şarap açıp oturdum. Kadehime şarap doldurduktan sonra biraz durdum. Ellerimi önümde birleştirdim. Başımı eğdim. Derince nefes aldım. Minjae'den acilen özür dilemeliydim. Ellerimi dizilerime koyup kalktım. Odama gittim. Rahatsız etmesin diye yatağımın üzerine terk ettiğim telefonu aldım. Rehberime girdim Minjae'yi aradım.

Eclips DiamondHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin