Bölüm 7 - Kardeş

339 16 0
                                    

Bölüm Şarkısı / Metallica-Nothing Else Matters

Melanie

Yeniden sıkıcı hayatıma açmıştım gözlerimi. Ayaklarımı sürüye sürüye banyoya gittim ve yüzümü yıkadım. Yaklaşık 2 ay önce 16. yaşıma basmıştım ama kendimi hiç büyümüş gibi hissetmiyordum. Aynadaki görüntümü incelemeye başladım. Saçlarımın rengi gitgide açılıyordu. Gözlerimin rengi de koyu yeşilden açık bir maviye dönüşmeye başlamıştı. Endişeliydim. Ama bugünlük kafaya takmamam gerekiyordu. Çünkü bir plaj partisi vardı. Hazırlanmak için odama gittim. Siyah sade bikinimi giydim ve çantamı hazırlamaya başladım. İçine yedek bikini ve kıyafet, güneş kremi, gözlük ve en önemlisi de okuduğum kitabımı koydum. Plajda pek kitap okumayı sevmem, hele de bir parti varsa. Ama bu kitap beni kendisine bağlamıştı. Adı '' Rüya Avcısı '' . Stephen King gerçekten iyi yazıyor. Çantamda eksik birşey kalmadığına emin olduktan sonra üzerime elbisemi geçirdim ve sandaletlerimi giyip sahile doğru yürümeye başladım.  

3 saat sonra partide

Parti oldukça sıkıcı geçiyordu. Kitap okumayı denemiştim ama gürültüden dolayı odaklanamıyordum. Denize girmeye karar verdim. Önce ayağımı değdirdim ve ürperdim. Su soğuktu. Vücudumu alıştıra alıştıra ilerlemeye başladım. Tamamen alıştığımda denizin dibine doğru daldım. Nefes almak için yüzeye çıktığımda çığlık attım. Bacaklarım yoktu ! Kuyruğum vardı ! Üstüne üstlük saçlarım da yeşil ve sarı arası bir renk almıştı ! Daha bu şaşkınlığımı ve korkumu üzerimden atamamışken ileriden bana doğru yaklaşan iki şekil gördüm. Soldaki erkekti ve saçları yemyeşildi. Sağdaki kızdı ve saç rengi dışında bana benziyordu. Oldukça fazla benziyordu. Sanki aynada kendime bakıyordum. Önüme geldiklerinde sağdaki kız konuşmaya başladı '' Merhaba kardeşim.''

3 gün önce Mylia

Gülmeye başladım. Enialis garip garip bakıyordu. '' Bu kadar komik olan ne ? '' dedi. '' Herşey.'' diye yanıt verdim ve ağlamaya başladım. Yanıma geldi ve bana sarıldı. Sakinleştirmeye çalışıyordu. Herşey çok ağır gelmişti. Önce yalnızca anneannemin yaşadığını öğrenmiştim, sonrasında ise bir tanrıçanın çocuğu olduğumu. Ve eğer ölümsüz olmak istiyorsam bir dizi görevi tamamlamalıydım. Yoksa ölecektim. Ağlamam doğaldı. Bir süre sonra sakinleştim. Aklımı başıma toplamam gerekiyordu. '' Ne zaman başlıyoruz ? '' diye sordum. '' Bugün iyi değilsin. Yarın seni kahinin yanına götüreceğim. O zaman da görevin başlayacak. '' dedi. Cevap vermedim. Tepki de vermedim. Yalnızca odama gidip uyumak istiyordum. Öyle de yaptım.

Ertesi gün

Uyandığımda gözlerimi açmakta zorlandım. Ağlamaktan şişmişlerdi. Sonra kalktım ve yüzümü yıkadım -Suyun altındasın nasıl yıkıyorsun demeyin, çeşme benzeri birşey var ve oradan daha soğuk bir su akıyor.-. Salona geçtim. Enialis beni bekliyordu. '' Hazır mısın ? '' diye sordu .Başımı salladım. '' Hadi gidelim o zaman.'' dedi ve yüzmeye başladı. Bende onu takip etmeye başladım. Geldiğimiz yer bir su altı mağarasıydı. Girişinde sivri kayalar ve çeşitli türlerde köpek balıkları vardı. Ürperdim. Köpek balıklarıyla ilgili iyi bir geçmişim olduğu söylenemezdi. Enialis ilerlemeye devam etti ve köpek balıkları bize yol vermeye başladı. Şaşırmıştım. İlerlemeye devam ettik ve en sonunda mağaranın merkezine geldik. Üzerinde bir açıklık vardı ve içerye güneş ışığı giriyordu. Çok güzel bir görüntüsü vardı. Ben mağarayı incelemeye devam ederken Enialis '' Mereana,Mereana '' diye sesleniyordu. Bir süre sonra bir kadın çıktı ortaya. Yani birden beliriverdi. Korktum açıkçası. Ama onu incelemeye başladım. Bembeyaz bir teni ve kıpkırmızı saçları vardı. Çok güzeldi. Aklımdan tam bunları geçirirken kadın '' Teşekkürler canım.'' dedi ve içten bir şekilde gülümsedi. Yine birileri zihnimi okumuştu. Tanrım, bu işi yalnızca ben mi yapamıyordum ? '' Oturun çocuklar.'' dedi ve sağındaki taştan yapılmış olan masayı işaret etti. 2 saniye öncesine kadar orada olmadığına yemin edebilirdim. Oturduk. Enialis tam söze başlayacaktı ki kadın '' Neden geldiğinizi biliyorum. İlk görevi öğrenmek istiyorsunuz.'' demişti. Bu kadını gördüğümde kahin olduğunu düşünmemiştim ama gerçekten de kahindi sanırım. '' İlk görevin kardeşini bulmak.'' dedi. Beynimden vurulmuşa döndüm. Benim kardeşim yoktu ki. Olamazdı da. '' Benim kardeşim mi var ? Bu imkansız.'' dedim. '' Tanrıça sanırım bu sefer eğlenmek istemiş. O da aynı senin gibi insan bir ailenin yanında büyüdü. Yarın dönüşümünü tamamlayacak. Onu bulmalısınız. Yardımcı olun. Yeteneklerini keşfetmesine yardım edin.'' dedi. Duyduklarımı hala tam olarak idrak edememiştim fakat şu soruyu sormak aklıma gelmişti '' Onu nasıl tanıyacağım ? ''. Gülümsedi. '' Çok zor olmayacak inan bana.'' dedi ve bir anda yok oldu.

Enialis'in ağzını bıçak açmıyordu. Yalnızca odanın bir ucundan diğer uzuna hızlı hızlı yüzüyordu. Bir süre sonra durdu. '' Hadi diyelim kardeşini tanıyabileceksin, onun nerede olacağını nerden öğreneceğiz ? '' diye sordu. Bilmiyordum. Mağarada kahinle konuştuğumuzdan beri bende bunu düşünüyordum aslında. Daha sonra beynimde bir ses yankılandı '' Senin dönüştüğün yerde o da dönüşecek.'' Bu ses yankılanma olayları çok sık olmaya başlamıştı ve canımı sıkıyordu. '' Benim dönüştüğüm yerde dönüşecekmiş.'' dedim. Yaşadığım yere çok yakın olan bir kardeşim vardı demek ki. Nasıl olur da önceden onu fark edememiştim. Bir anda durdu ve bana döndü. Bir kaşını havaya kaldırmıştı.'' Nereden biliyorsun ? '' diye sordu. '' Beynimde kahinin sesini duydum.'' dedim. Yüzündeki endişe kaybolmuştu. '' Yarın dönüşümünü tamamlayacağına göre hala vaktimiz var.'' dedi. Ne kadar yorgun olduğumu fark edip başımı salladım ve odama gidip uyudum.

Dönüşüm günü

Heyecanlıydım. Dönüştükten sonra ilk defa yaşadığım eski yere dönüyordum. Ama bir yandan da içimde büyük bir korku vardı. Ya kardeşimi tanıyamazsam ? Ya beni reddederse ? Ya benimle gelmek istemezse ? Aklımda bu düşünceler varken sahili gördüm. Kalbimde buruk bir sevinç vardı. Eski ailemi özlediğimi fark ettim. Kim bilir beni nasıl özlemişlerdir. Ama geriye dönemezdim. Daha sonra sahile bakarak düşüncelere daldım.

Daldığım düşüncelerden sıyrılmamı sahildeki bir kız sağlamıştı. Bana çok benziyordu. Sanki aynaya bakmak gibiydi. O an onun kardeşim olduğunu anladım. Hareketlerini izlemeye başladım. Vücudunu alıştıra alıştıra denize girmeye çalışıyordu. Daha sonra birden denizin dibine daldı ve ona doğru yüzmeye başladım. Dönüşeceğini anlamıştım. Kafasını yüzeye çıkardığında önce çığlık attı. Çünkü tamamen dönüşmüştü. Saçları aynı benim ilk dönüşümümdeki renkteydi. Ona doğru yaklaşmaya devam ederken bizi fark etti. Ve incelemeye başladı. Önüne geldiğimde ne diyeceğimi bilmiyordum fakat ağzımdan iki kelime dökülmüştü '' Merhaba kardeşim.''

Aranel AldarionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin