üç

38.3K 1.4K 119
                                    

siz siz olun siz olmayın 

Bartu: Günaydın.

Acar: Günaydınnnj.

Çağın: Ayral olmaya çalışmışsın ama j fazla kanka.

Ayral: Günaydın.

Acar: Görüntülü arayayım mı?

Çağın: Bize uyar.

Bartu: Ara.

Efkel: Olur.

Ayral: Arayabilirsin ama çok konuşamayabilirim.

Acar: Nedeeennn? :(

Ayral: Bugün video çekeceğiz o yüzden stüdyoyu ayarlayacağız.

Acar: Stüdyon mu varr. :o

Ayral: Yani evimde bir odayı ayırdım.

Efkel: Hadi ara.

Telefon çalınca açıp tripoda taktım onuda odayı full gösteren bir yere koydum. Şuan hepsinin yüzünü ilk defa canlı görüyordum. İkizlerin birbiriyle alakası yoktu. Biri koltukta biri yatakta. Acar masada, Efkel ise açısı dardı göremedim. Bartu'da yatıyordu. "Kanka bu stüdyo boş."

"Evet boşalttık konsepte göre yerleştireceğiz." Alt kattan Denis bağırınca bir dakika diyip odanın kapısına gittim. "Ne oldu Denis?"

"Kaç tane ışık çıkartayım?"

"Bir tane çıkart sonra yetermi diye bakarız." Tamam diye bağırınca telefonun karşısına geri döndüm.

"Evde biri mi var Ayral?"

"Evet Çağın'cım. Sizden sonra tek arkadaşım Denis var. Birde kuzenim sayılır. Odaya yardım ediyor." Odaya bir anda boxer ile Deniz dalınca aceleyle telefonun görüşünü kapattım. "Denis Allah aşkına ne yapıyorsun. Böyle girilir mi arkadaşlarım ile konuşuyorum."

"Ne var kızım sanki çıplağım."

"Yok birde öyle gez. Neyse ışığı pencerenin hizzasında duvara doğru koy." Işığı açınca yetersiz geldi.

"Denis sen bir tane daha getir. Perdeyi çekeriz."
O öbür ışığı almaya aşağı gitti.
"Oha kanka onun altı neydi öyle?" Oba görmüş müydürler?

"Boxerı vardı."

"Senin yanında hep böyle mi?" Onayladım Efken'i. O sırada Denis ikinci ışığı getirmişti. Altına şort giymişti.

"Böyle daha iyi Denis. Böyle kalsın. Masa zaten burada ama sandalyeyi getir." Bu seferde sandalyeyi almaya gitti.

"Kanka bu çocuk senin hizmetini ediyor."diyen Çağıl'a sırıttım.

"Yapsın bir zahmet."  Sandalyede yerini alınca sırada videonun içeriği vardı. "Ayral vallaha o kadar kutuyu nasıl taşıyacağız bilmiyorum."

"Korkma Denis'im bir kaçı burda." Denis içerdeki kutuları getirirken ben buradaki büyükleri masaya dizmeye başladım.

"Denis ben bunların arasında görünmem."

"Büyükler yerde kalsın o zaman." Büyükleri indirip daha küçükleri dizdik masaya.

"Oha kanka kutu açılımı mı."

"Evet Acar."

"Hediye ediyor musun sende takipçilerine."

"Evet. Bir kaç kişiye ediyorum."
...

Videonun ortalarındaydık. Kutudan çıkan erkek parfümü ile aklıma bizimkiler geldi.

"Denis az önce sana parfüm ayırdık yavrum bunlar benimkilerden birine.Okeyy bunların sahipleri var. Ordan kalem ve postit versene."

Kutunun üstüne postit yapıştırıp 'ikizlerin' yazdım. Deniz'e gelenler onun adına geldiği için bazılarını diğerlerine ayırabilirim.

6 Kişi |Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin