Hava çok soğuktu... ellerim ve bacaklarım üşüyordu... ama yine de bu soğukta mezarlığa kadar yürümüştüm.
Jimin'in mezarına ulaştığımda, soğuktan mı üzüntüden mi bilinmez her yerim titremeye başladı.
Toprağa doğru çöktüm ve mezara baktım..
Orada benim mutluluğum için yatan bir adam vardı...
"Jimin..." dedim, mezarının üzerini sanki onu severcesine okşarken, "Her şeyi anlatsaydın, seni affederdim..."
Beni duyacakmış gibi hissetmiştim... ama duyamayacaktı...
Bunu kabullenmek zordu, ama bir daha ne ben onun sesini duyabilecektim, ne de o benimkini...
Mezarın yanından zar zor kalkıp getirdiğim çiçekleri toprağa ekmeye başladım...
"Bana hep çiçeğim diyordun, ben senin yanına gelene kadar bu çiçekler sana yokluğumu aratmayacaklar... Onlar da çiçek kokuyorlar... benden daha çok çiçek kokuyorlar, emin ol... Orada yalnızlık çekmeyeceksin, ben yanındayım, çiçeğin burada..."
Çiçekleri ellerimle mezara diktim, ardından kalkıp biraz suladım.
Çiçeği yanına gelene kadar, bu çiçeklerle idare etmesi gerekecekti... artık onun yanındaymışım gibi hissettiğine emindim...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
fire|jeongmin
FanfictionJeongyeon, Jimin'i kendisini aldatırken yakalamıştı... Mini fic.