taehyung: inanılmaz.
gerçekten inanılmazsın jungkook nasıl bildin acaba
bugün minseok ile alışverişe gitmiştik ya
çok güzel birkaç parça kıyafet aldım hemen hepsini göstermek istiyorum sana eminim sen de çok beğenirsin hatta bir gömlek tam senin tarzın. bana seni hatırlattığını için aldım giydiğimde hep seni hatırlamış olacağım. istersen arada sana veririm sen de giyersin biliyorsun ki ben kıyafetlerimi seninle paylaşmaktan çekinmem. sen de öylesin. ve aynı bedeni giydiğimiz için çok şanslıyız istediğim her an senin dolabını karıştırıp güzel bir parça bulduğumda ona el koyabilirim. buna yasal yükümlülüğüm var. sana iki sene önce bir sözleşme imzalatmıştım orada yazıyordu ki: benim olan her şey aslında taehyung'undur.
omg! aklıma geldi şu an madem her şey benim o zaman kalbini de versene bana. -aşk denen şey kalpte yaşanmaz beyinde yaşanır diyeceksen yine hiç konuşma benimle daha iyi-
üzgünüm birkaç saat önce seninle bu kadar AŞK MEŞK konuşmayacağımla ilgili bir karar almıştım ama görüyor musun işte bozdum kararımı çünkü dayanamıyorum işte birden geliyor içimden diyorum ki JUNGKOOK ÇOK AŞIĞIM. ama tutmam lazım kendimi çünkü korkaksın sen işte napayım bende şans olsa... bende şans olsa bana aşık olurdun ve biz mutlu olurduk.
baya geç olmuş saat dokuz olmuş senin uyku vaktine bir saat kalmış noldu bugün çalıştın mı yoksa hep beni mi düşündün nasıl çıkış yaptım ama umarım biraz aklın başına gelmiştir benimle beş saat konuşmayınca.
ayy hep ben konuşuyorum üstelik daha asıl konuya girmedim bile napayım işte insan sevdiğine böyle her şeyi anlatası geliyor ve beş saat sensiz olmak beni de etkiledi anlarsın ya özledim. fakat senin beni daha çok özlediğine eminim.
jungkook: evet ben daha çok özledim.
taehyung: neyse dur ne anlatacaktım. haklıymışsın jungkook. alışveriş yaptıktan sonra bir şeyler yemek için bir yere oturduk o sırada söyledi. bana karşı hisleri varmış hala. şaşırdım yani. ama çok şaşırmadım çünkü sen böyle olduğunu söylemiştin.
ama biraz kötü oldum yani. sonuçta ben sana aşığım. kendimi koydum onun yerine. sen bir başkasına benim sana aşık olduğum gibi aşık olsan dayanamazdım hep ağlardım.
şaşkınlığım yüzüme yansımış olacak ki, sana olan hislerimi gerçekten fark edememiş miydin, diye sordu bana.
nasıl fark edeyim ki büyücü müyüm ben anlamadım işte.
sahi sen nasıl anlamıştın jungkook?
jungkook: büyücülükle alakası yok
sorun sende. sen anlamıyorsun
birisinin sana romantik bir ilgisi olduğunda anlayamıyorsun hiç. göstermeye çalışsalar bile.
ben sana ve insanların sana olan tavırlarına dikkat ettiğim için hemen anlıyorum insanların sana olan hislerini.
taehyung: hmm
ay çok korkunç jungkook
ya bir gün bana aşık olursan ve ben anlayamazsam????? düşüncesi bile korkunç umarım hiçbir zaman yaşamam. tüylerim diken diken oldu
jungkook: 🙂
boş ver ya
taehyung: neyi boş vereyim.
yalvarırım sana, bir gün bana aşık olursan ilk bana söyle
jungkook: tamam taehyung
taehyung: oh içim rahatladı
belki bana aşık değilsin ama dünya üzerinde en çok sevdiğin şey olduğum için rahatlatıyorum kendimi.
jungkook: aynen canım
taehyung: ay neyse ya. sana resti çekmiştim ama bu gece yanına geleceğim. beraber uyuruz. zaten yarın hafta sonu o yüzden şöyle uzuuuuun bir uyku çekeriz sonra da sabah kahvaltısı. daha sonra da saatlerce ders çalışırız. bir hafta sonu daha ne kadar güzel geçebilir ki?
jungkook: bence de. ders çalışmamız bitince bir de eski konuları tekrar ederiz. hatta birlikte fizyoloji kitabını tekrar okuma kampı yapalım. seneye stajda çok işimize yarayacakmış üst dönemler öyle söyledi.
taehyung: o zaman kesinlikle yapalım o kampı hiçbir şey bizi tutamaz. yarın en az sekiz saat çalışalım
jungkook: sekiz değil on saat çalışalım çünkü ek çalışma da yapıyoruz fizyolojiyi en kısa zamanda bitirmemiz lazım. çalıştıktan sonra da güzelce dinleniriz
taehyung: nasıl dinleneceğiz?
jungkook: benim yatağımın içine girip yorganı üzerimize örteriz ve sıkıca sarılırız. sıcacık olur.
taehyung: başka naparız sonra?
jungkook: bilmem, ne yaparız?
taehyung: sen benim saçlarımla oynarsın
jungkook senden bir şey isteyebilir miyim?
jungkook: hmm
taehyung: bir kere öpsem keşke seni. aşk ile
jungkook: ask mı nssıl opyceksin aşk ilw
taehyung: heyecanlanma hemen. yanağından. ama aşk ile. sanki sevgilimmişsin gibi.
saygısızlık olmasın diye seninleyken içimdeki dolup taşan duyguları bir kenara bırakmaya çalıştım hep. aşığın olan taehyung değilmişim de en yakın arkadaşın olan taehyung'muşum gibi yapmaya çalıştım, diğer türlü senden yararlanıyormuş(?) gibi hissedebilirdim.
jungkook: ben seni her duygunla kabul ediyorum taehyung
taehyung: yani izin veriyor musun
jungkook: utandırma beni. evet.
taehyung: peki
bir şey daha. sana aşkım diyebilir miyim?
sadece yarın akşam. nolur. çok istiyorum demeyi. nolur jungkook. gözlerinin içine bakarak aşkım desem sana ve yanağından öpsem... her akşam bunu hayal ediyorum.
jungkook: utanıyorum taehyung anla işte. olur, ne istersen olur. ama şartım yarın on saat çalışman.
taehyung: hihihi bir ömür çalışırım ben. jungkook'um.
sonra da yataktan hiç çıkamam doğrusu. yarın da sende kalacağım. sarılarak uyuruz.
jungkook: sen sarılırken boğuyorsun beni.
ama problem değil
ben biraz rahat uyumayı seviyorum sen kollarını bacaklarını bana doluyorsun ama problem değil. alıştım zaten öyle uyumaya da.
taehyung: fazla alışma ararsın sonra canım
neyse duşa girip geliyorum. temiz temiz uyuruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love sucksㅣtaekook
Fiksi Penggemaraşk berbattır, özellikle en yakın arkadaşınıza aşık olduğunuzda- daha da kötüsü! özellikle dünyanın en patavatsız insanı olduğunuzda! -texting-