''Yalan''

101 8 5
                                    

Herkese merhaba bu benim ilk hikayem. Dolayısıyla çok fazla hatam olursa lütfen maruz görünüz. Elimden geldiği kadar yazım ve noktalama kurallarına dikkat etmeye çalıştım ama tabii ki gözümden kaçanlar olabilir. Onlar için şimdiden özür dilerim. Eleştirilerinize açığım, yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar...:)

26.04.1998
''Hava çok güzeldi, yağmurluydu ama yine de güzeldi. Çünkü yağmurla birlikte akıyor bütün acılar. Sesi huzur veriyor yüreğimize.
Babam ansızın gitti hayatımdan, dün vardı ama bugün yok.''

O gün anladım ki bazı şeyler elimizden gelmiyor. Öyle olunca da çok çaresiz hissediyoruz. Ben daha 8 yaşındaydım, istesem de elimden bir şey gelemezdi ama yine de o çaresizliği yaşadım. Bu yüzden doktor oldum, bir daha köşeye sıkışmayayım diye. Hiçbir zaman da pişman olmadım, aksine hep iyi ki dedim, iyi ki doktor oldum.

Önümde çok zorlu bir süreç vardı ama bu beni korkutmadı. Çünkü ben babamı kurtaramadım ama başka babaları, başka çocukları, başka hikayeleri kurtarabilirim. Bu yüzden çok çalıştım, hep en yüksek notları aldım. Annem için de çok zor oldu, kardeşim ve beni okutabilmek için iki işte birden çalışmak zorunda kaldı yine de hiç sesini çıkarmadı. Ve ben annemi hayal kırıklığına uğratmadım.

18.02.2019

''Anne ben çıkıyorum'' diye seslendim ama cevap gelmedi, aşağı inip mutfağa baktım. Annem yoktu ve masanın üstünde ''kızım anneanneniz fenalaştığı için hastaneye kaldırmışlar ben de yanlarına gidiyorum birkaç gün gelemeyebilirim. Dolapta yemek var onlardan yersiniz. Kendinize iyi bakın.'' diye bir not bırakmış. Gözlerimden yaşlar akarken hemen telefonumu açıp annemi aradım. Bir süre çaldıktan sonra açtı.

- Anne neredesin?

- Anneannenin durumu kötüleşmiş kızım, Bursa'ya gittim. Kardeşine belli etme, üzülmesin tamam mı?

- Tamam, merak etme ben hallederim.

- Teşekkürler kızım, şimdi kapatmam lazım sonra tekrar ararım ben seni. Hoşça kal.

- Hoşça kal anne, görüşürüz. Haber vermeyi unutma sakın!

Telefon kapandı ama bir süre daha tuttum kulağımda. Sonra da indirip masanın üstüne koydum. Kardeşimin odasına gittiğimde yeni uyanmıştı. Alnına bir öpücük kondurduktan sonra ''Hadi gel kahvaltını yap Deniz, sonra da okula bırakayım seni'' dedim.

- Nasıl? Sen mi bırakacaksın beni?

- Evet. Ne var ki bu kadar şaşıracak?

- Bilmem uzun zamandır sabahları yüzünü bile göremiyorum da şaşırdım açıkçası.

- Doğru söylüyorsun tatlım ama işim çok yoğun oluyor biliyorsun.

- Biliyorum tabii ki, biraz seni özledim sadece.

- Peki yarın birlikte vakit geçirmeye ne dersin? Yarın okulun da yok nasıl olsa.

- Gerçekten mi?

- Evet. Yarın izin alabilirim.

- Olur o zaman, çok teşekkürler ablacığım.

- Tamam çok vakit harcadık, hadi şimdi çabuk hazırlan yoksa ikimiz de geç kalacağız.

- Tamam 5 dakikaya geliyorum. Annem uyandı mı?

Şimdi ne yapacaktım. Sorduğunda ne diyeceğimi hiç düşünmemiştim. Hatta soracağını bile düşünmemiştim. Tam bir şey uyduracaktım ki Deniz benden hızlı davranıp bütün odalara baktı. Bulamayınca da yanıma gelip tekrar nerede olduğunu sordu. ''Denizciğim merak etme annem sadece ufak bir tatil yapmak istemiş. Birkaç gün gelmeyecek.'' diyebildim. Hayatımda söylediğim en mantıksız yalandı galiba. Pek inanmışa benzemiyordu çünkü annem bırakın habersiz tatil yapmayı, haber vermeden evden bile çıkmazdı. Deniz de doğal olarak şüphelendi.

Umut Olmak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin