Aklım karma karışık bir şekilde sıramda oturup dersin bitmesini bekliyordum. Ateş denen çocuk dersin ortasında sınıftan çıkıp gitmiş ve bir daha da geri gelmemişti. Sinirlerime hakim olamıyordum. Burayı babasının çiftliği sanan uyuzun tekiydi.
Derin düşüncelerimden beni çekip çıkaran şüheda'ya dönüp baktığımda sınıfın çoğunun dağıldığını gördüm. "Ders bitti güzelim. Hadi kalk." Diyip pelin'in koluna girdi.
Derin bir oh çekip ayaklandığımda başımın dönmesiyle sarsılıp elimle duvardan destek aldım. Ağır bir epilepsi hastasıyım. Kızlar bana ne oldu der gibi bakınca,
"Yok bir şey." Demekle geçiştirdim. Daha yeni tanışıyorduk. Hemen her şeyimi anlatacak değildim. Pelin ve şüheda sınıftan çıkmışlardı. Çantamın içine eşyalarımı atıp sınıf kapısına doğru yürürken bir kol geçiş yolumu kapatınca ağır ağır kolun sahibine baktım. Tabii ki de beklediğim kişi, Ateş'di.
"Çekil önümden!" Dedim sakince. Hiç kavga moodumda değildim. Arkasını döndüğünde konuyu uzatmadığı için içten sevinirken kapıyı kapatmasıyla küçük çaplı bir şaşırma yaşadım.
Bu çocuk egoist mankafanın tekiydi.
"Bak işte o hiç olmaz." Dediğinde tip tip yüzüne baktım. Tedirgin olduğumu belli etmemeye çalışıp gülümsedim.
Tartışma arasında karşı tarafı rahatsız etmek için çoğu zaman gülerdim. Ve çoğu zaman işe yarardı.
Gülümsemeye devam edip, "ne istiyorsun?" Dedim. Haşin bir şekilde gülüp yüzüme yaklaştı. Yüzümü geri çekmemek için kendimi zor tutuyordum. O an bir şey hissettim. gözlerinin mavilikleri çok güzeldi. Okyanus kadar mavi ve derindi. Hızla kendime gelip cevap vermesi için bekledim.
"Bu okulda ben ne dersem o olur. Buraya yeni gelip bu düzeni bozmaya çalışırsan bedelini ağı bir şekilde ödersin." Dediğinde burnuma buram buram vodka kokusu geliyordu. Nereye gittiği belli olmuştu. Daha ayakta zar zor destek alarak duruyordu.
Devam edip, "bunu o güzel beynine sok." Dediğinde tiksintiyle yüzüne baktım.
Cidden bir sıra için mi bu kadar boş yapıyordu. Hayır yani cidden merak etmiştim fakat ben babamın kızıydım. inadım inat.
Hızla önümden itip kapıdan geçerken sertçe yere yığıldığını gördüm. Allah'ım sırayla gönder lütfen. Lütfen...
Önüme dönüp boş kolidorda yürürken vicdanım durup yardım etmemi söylüyordu.
Ama hayır yapmayacaktım.
Birkaç adım daha atıp yoluma bakacakken arkadan inleme duyunca yerimde durdum.
Of Allah'ım sen bana sabır ver.
Acaba sınıfta herkesin önünde ona dikilenmem ağrına mı gitmişti. Çünkü bir sıra için böyle mantıksız davranması saçmaydı.
Ah eminim ona diklenen ilk kız bendim. Gayet yakışıklı bir çocuktu, eminim tüm kızlar peşinde koşuyorlardır.
Arkama dönüp sınıfa geri döndüm. Yerde 2.80 uzanan ateş'e baktım. Bunu bir koza çevirebilirdim. Salak saçma şeyler sayıklıyordu. Hızla yere çöküp elimi siyah kotunun cebine soktum. "Ooo su hanım niyetiniz belli oldu."diyip güldüğünde ağzına vurmamak için kendimi zor tutuyordum.
Cebindeki telefonu çıkarıp kilit ekranındaki kamerayı açtım. Ön kamerayı açıp yüzümü iyice yerde uzanan ateş'e yaklaştırıp 32 diş gülümsedim. 10 numara bir selfie çekmiştim. Kendimi geri çekip fotoğrafa baktım o sırada,
"Çok güzel kokuyorsun." Dedi hafif gözleri kapanırken. Ben mi? Kalbim hızlı atmaya başlamıştı. Su kendine gel kızım.!
Hiç cevap vermeyip ayağa kalktım. Telefonu kucağına atıp çantamı da yerden aldım. Sınıfa giren kişiye döndüğümde bu o kavgamızı ayıran çocuktu. Ne olduğunu anlamak ister gibi bana bakınca, "sarhoş gelmiş bende yardım edeyim dedim." Diyip elimle ateş'i gösterdim.
Bıkkın bir şekilde, "tamam ben hallederim. Sağol." Dedi. Tam gidecekken;
"Bu arada ben Burak." Dediğinde ona dönüp elimi uzattım. Kahverengi gözleri açık bir şekilde parlıyordu. "Bende-" hızla sözümü kesip "şu meşhur su'sun. Biliyorum." Dediğinde
Hafif bir sırıttım. Elimiz hâlâ tokuşur vaziyette olduğu için rahatsız olup elimi çektim.
"Tek başına halledebilecek misin?" Diye sordum. Hızla başını sallayıp ateşe doğru dödüğünde bende arkamı dönüp sınıf kapısından çıktım.
**********************
Eve yorgun argın vardığımda kendimi hemen yatağıma attım. Çok berbat bir gündü doğrusu. Telefonuma gelen bildirimle birlikte gelen mesaja baktım:053********: su selam. ben pelin. Numaramı kaydet.
Görüldü.
053********:hey beni de kaydetmeyi unutma :/
Görüldü.
Ne ara numaramı verdiğimi hatırlayınca hızla numaralarını kaydettim. Samimi kızlardı fakat daha ilk günden bana bu kadar yakın davranmaları garibime gitmişti. Üzerime rahat bir şeyler geçirip en yakın arkadaşım
Karan'a bugün olanları yetiştirmek gerekiyordu.Kime: Karamioom❤️
Mesaj: hey. Ben geldim!
Kimden: Karamioom❤️
Mesaj: tamam size geliyorum.
Görüldü.
Ben Londra'ya gittiğim için uzun bir süre ayrı kaldığım en yakın çocukluk arkadaşımdı.
İstanbul'a geldiğimde havaalanından beni alan oydu. Ona çok şey borçluyum. 3 hafta boyunca evi birlikte sabahlara kadar düzenlemiştik.
Yaklaşık 10 dakika sonra kapım çalındı.
Evlerimizin arasında 2 sokak vardı. Bilerek yakın seçmiştim evi. Koşup kapıyı açtım. 2 gündür birbirimizi göremiyorduk.
İçeri geçtiğinde kendimize güzel bir abur cubur şöleni hazırlayıp L koltuğuma kurulduk.
"Ee anlat bakalım. Nasıl geçti okul?"
Kısaca tüm olayı anlatıp biraz ona sövdükten sonra saat 3.40ı gösteriyordu. Ben daha okula gidecektim ya. Karan'a yatak hazırlayıp odama yol aldım.
**************
Gece nedense uyku tutmamış sabaha karşı uyuyabilmiştim. Zar zor yataktan çıkıp saate baktığımda dersin başlamasına 29 dk kaldığını görüp hızla banyoya fırladım. Hızla rutin işleri halledip üzerime kot şort ve beyaz bir uzun t-shirt giyindim. T-shirt elbise gibi duruyordu.
Ders çoktan başlamış olduğunu düşünüyordum çünkü ders başlama saatini 12 dakika geçmişti. Zaten dersi kaçırmıştım. Acele etmeme gerek kalmamıştı.
Kapıya yaklaşıp açtığımda evin önünde duran lüks araca gözüm takılmıştı. Arabanın kapısı açılıp çıkan kişiyi gördüğümde panik tüm vücudumu esir aldı.Hello canlar.!
~~sizce gelen kişi kim?
~~bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz?
❤️🌙❤️🌙❤️🌙❤️🌙❤️🌙❤️🌙❤️🌙❤️🌙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~TUTSAK
Teen Fiction🌙Okula yeni gelen ben, Bir yandan aşk bir yandan nefretle uğraşırken etrafım belalarla örülmüştü. Ben artık tutsaktım. Hem nefretle hem aşkla... "Senden nefret ediyorum..." dedim. Mavi gözlerini aşkla bana dikerken, "senden nefret ediyorum...