Gördüğüm şeyin etkisi altındaydım. Gözlerim nedensizce dolmuştu. Ateşi sevmiyordum ama bu görüntü beni kötü hissettirmişti. Daha onla doğru dürüst konuşamamışken neden böyle bir şey hissediyordum bilmiyorum.
Kapıdan çıktığım an Ateş'in bana seslendiğini duydum. Adımlarımı geri atmadım ve hava almak için dışarı çıktım. Yanımda birinin belirdiğini hissettim. Bu kişi Bırak'tı. Neden hep benim yanımdaydı bilmiyorum ama benim hep iyiliğimi hissediyordu bundan eminim.
Burak konuşmaya başladığnda ona döndüm "Bi sorun mu var Su?" Dediğinde ona dönmeden,
"Hayır bi sorun yok sadece hava almak istedim o kadar." diyerek geçiştirdim. Aslında sorun vardı ama bunun ne olduğunu bende bilmiyordum. "Istersen içeri geçelim burası biraz soğuk." dedi, başımı salladım ve önden gittim.Az önce kustuğum için ağzımda iğrenç bir tat vardı. Yaklaştığım bir bar kısmından elimi uzatıp elime ilk gelen içeceği fondipleyip yürümeye devam ettim.
Burak daha fazla içmemi istemeyen bir halde oflayıp peşimden gelmeye devam etti.
İçeriye girdiğimizde slow müzik herkesi etkisi altına almıştı. Gözüm Karan'ı aradı ama kalabalıkta hiçbir şekilde belli olmuyordu. Sonra Pelin'i gördüm ve yanına koştum.
"Pelin, Karan nerde?" Dedim sakince,
"En son dışarıya çıktı ama nereye gitti bilmiyorum."
"Şüheda nerde?"
"Karana bağırdı çağırdı gitti."
"Neden?!" Şaşırmıştım. En son onları bıraktığım zaman gayet sakin ve normallerdi.
"Bilmem."
"Ee sen neden burdasın? Bir dakika sen sarhoş musun?"
"Ne alakası var?!"
"Sarhoşsun sen resmen."
"Bilmiyorum. " dedi ve masaya kafasını koydu.
Kendi kendine bir şeyler sayıklıyor ve bağırıyordu.Hala neden burda olduğumuzu anlamıyordum. Karanı aradım ve bizi almasını söyledim. Onu beklerken Şühedayı aradım ama açmadı. Ne olmuştu acaba çok merak etmiştim.
Gözlerim merdivenden inen Ateşe kaymıştı. Beni farkettiğinde Burak'a "Hadi Pelini al dışarda bekleyelim birazdan gelir Karan." dedim. Burak hiçbir şey demeden Pelini aldı ve dışarı çıktı. Tam peşlerinden giderken Kolumdan tutulup geriye çekildiğimde Ateşle göz göze geldim.
"Olanları unutabilir miyiz?"
"Şuan konuşmanın sırası değil."
"Tam sırası."
"Pek sanmıyorum kolumu bırakırsan sevinirim."
"Su şuan konu-" derken Karan yanımıza geldi ve "Hadi Su gidelim." dedi. Kurtarıcım geldi şükürler olsun. Ateşe alayla bakıp Karanla birlikte gittim.
Arabaya bindiğimizde Pelinin gerçekten sarhoş olduğunu anlamıştım. Onu bu şekilde evine götüremezdik. Annesinden izin alsak desem beni tanımıyor kadın ama Şühedayı tanıyor olabilir.
Nerdeyse 6 defa aradım ama açmadı. Karana döndüm "Ne oldu size?" dedim.
"Kime ne oldu?"
"Şüheda ve sana?"
"Boşver."
"Ne boşveri! Kız telefonlara cevap vermiyor. En son seninleydi."
"Su sonra anlatırım şimdi olmaz." dedi. Sanırım Buraktan dolayıydı. Neyse elbet anlatacaktı.Evime geldiğimde Burak'ta indi ve Pelin'in inmesine yardım etti. Evet, bende kalacaktı ve annesine mesaj atacaktım Pelinin ağzından. Başka çare yok sonuçta.
Karan'a ve Burak'a teşekkür ederek içeri girdim. Işıkları açtığımda Pelini bir koltuğa yatırdım. Çoktan gözleri kapanmıştı bile. Aklıma tekrardan Şüheda geldi. Tekrar aradım ve yine açmadı. Umarım her şey yolundadır...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~TUTSAK
Teen Fiction🌙Okula yeni gelen ben, Bir yandan aşk bir yandan nefretle uğraşırken etrafım belalarla örülmüştü. Ben artık tutsaktım. Hem nefretle hem aşkla... "Senden nefret ediyorum..." dedim. Mavi gözlerini aşkla bana dikerken, "senden nefret ediyorum...