Vazgeçme 3.Bölüm

602 17 13
                                    

Hayat dediğimiz şey ne bizim hayal ettiğimiz gibi yürür

Ne de geçip giderken bize açıklama yapar...

O zaman; Teslim ol! Ey fani! Yazan kalem başka elde...

 

VAZGEÇME 3.BÖLÜM

Ertesi sabah rutin başlamıştı aslında, öyle devam etmesini de umuyordu genç kız ama babasının çılgın gibi odasına girişi umutlarının sonu oldu… Adam korku ve merakla,

“sana ne oldu kızım?”

“Ümit çenesini tutamadı değil mi?”

“Ümit’e de sorulacak hesabım var! Elalem arayıp geçmiş olsun dileklerini iletiyor, seni soruyor benim dünyadan haberim yok!”

Derin alt dudağını ısırırken bunu nasıl düşünemediğini soruyordu kendi kendine…

“Babacığım sen geldiğinde biz yatmıştık farkındaysan.”

“Ha!! Bu mazeret yani! Gelince değil hastanedeyken aklınız neredeydi?!”

“Bu kadar telaş edecek bir şey yok ki, aldığım ağrı kesicinin yan etkisiyle biraz fenalaştım o kadar.”

Kızından ilacın ne tip durumlarda böyle etkiler yapabileceğini öğrenen Vedat bey onun yüzünü ellerinin arasına alarak,

“Tabi ya, ben söylemiştim! bu ortaklık hazırlıkları çok yordu seni.”

Derin babasına sevgiyle gülümserken,

“Geçti gitti, merak etme artık.”

“En kısa zamanda tatile çıkıyorsun ona göre.”

“Tamam, anlaştık.” Derken yanağına öpücük kondurmayı ihmal etmedi…

**************************

“Gir.”

Kapıdan başını uzatan sekreteri,

“Derin hanım size çiçek gelmiş.”

“Çiçek mi?”

Çiçekçi çocuk elinde suratını bile örten kocaman bir çiçek sepetiyle içeri girdiğinde Derin sekreterine çocuğa bahşiş vermesi için işaret edip masasına konan çiçeklerin mis gibi kokusunu içine çekerek üzerinde ki kartı aldı,

“Her şey için tekrar özür dilerim, lütfen beni affet.”

                                                      EMİR

Sinirle kartı masasına fırlatırken,

“Emir’miş! Emir değil baş belası!!”

Kapısı tekrar vurulduğunda; sinirle,

“Ne oldu Selma? Bu sefer çiçek bahçesi mi geldi?”

“Hayır!... Şimdi gelene ne dersin bilmem ama çiçek bahçesi demeyeceğine eminim.” Yine şık bir takım elbiseyle görünüşünü cilalamış, bir eli cebinde kendinden emin bir havayla arzı endam etti Emir…

“Senin burada ne işin var?”

Emir gülümseyerek yaklaşıp, davet beklemeden Derin’in masasının önündeki koltuklardan birine oturup bacak bacak üstüne atarken,

“Sakıncası yoktur sanırım… Çiçeklerin eline geçip geçmediğini kontrol etmek istedim.”

“Kontrol için buraya kadar zahmet etmene gerek yoktu, çiçekçiyi arman yeterli olurdu.”

VazgeçmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin