Vazgeçme

Vazgeçme 13.Bölüm

Dilde vazgeçmekle özde vazgeçmenin aynı şey olduğunu düşünen var mıdır?

Yanılgıya düşmek hepimiz için belki ama...

Ya Kendini kandırmak?

İyi okumalar ;)

VAZGEÇME 13.BÖLÜM

 

Masallardaki prenseslerin vücut bulmuş haliydi karşısındaki güzeller güzeli genç kız, sonbahara inat bahar çiçeklerinden yapılmış tacı, Helenistik döneme aitmiş gibi duran döküm döküm gelinliyle bir mucizeydi karşısında duran... Dağınık topuzunun altından yerleştirilmiş uzun duvağını zarif bir hareketle koluna dolayıp,

"Ben hazırım" derken mutluluğu ve heyecanı yüzünden okunuyordu...

Derin az önce açtığı kapıyı biraz daha geriye çekerken kapının eşiğinde hayranlıkla müstakbel eşini seyreden kardeşine,

"Hadi bakalım damat bey sahne sizin."

Ümit ablasına gülümseyerek bir bakış atıp kapının eşiğine doğru bir adım atarak elini Filiz'e uzatıp,

"Heyecandan yada mutluluktan ölmeden bu geceyi bitirebilsem bari."

İki kızında yüzlerinde gülümseme anında yok oldu o cümleyle...

Derin; "Tövbe, tövbe! Saçmalama, Allah aşkına!" derken, Filiz kendine uzanan ele hafifçe vurup,

"Deli! Söylediğin şeye bak!"

Genç adam bakışlarını ikisi arasında gelip giderken,

"Tamam canım, ne kızıyorsunuz? Sadece espri yaptım."

************

Emir barın en kuytu köşesine oturmuş gözleri sürekli az sonra kardeşinin ineceği merdivenlerde kadehleri ardı ardına devirirken bakışlarıyla uzun süredir onu arayan Suat neyse ki görebilmişti nerede olduğunu, yanında oturan Aycan'ın şakağına bir öpücük kondurup,

"Tatlım bizim deliye bir bakayım, barın köşesine sinmiş."

Aycan bakışlarını o yöne çevirip,

"Bence de baksan iyi olur anlaşılan geceye erken giriş yapıyor."

"Korkarım ki öyle." Derken yüzünü ekşitip bara doğru ilerledi...

Sayısını çoktan unuttuğu kadehini devirmeye hazırlanırken bileğine yapışan el suratının asılmasına neden olmuştu... Bakışlarını elin sahibine çevirip,

"Hayırdır birader?"

"Bu soruyu aslında benim sana sormam gerek sanırım."

Elleriyle mekanı ve konukları göstererek,

"Benim durumum ortada, biricik kardeşim gelin oluyor."

"O duruma hepimiz vakıfız dostumda senin durumun neyin nesi?"

"Senin kız kardeşin yok tabi."

"Unutma ki ablam var."

Acı acı gülümserken,

"Doğru, Zeynep ablanın düğününde ki halin süperdi gerçekten, iyi ki aklıma getirdin."

"Senin gibi şişelerin dibinde değildim."

Abartılı bir kahkahanın peşine,

"On beş yaşında bunu yapmaya kalksaydın sıkıntı olurdu sanırım."