ben bu fice texting diye başladım ama düz yazı daha çok resmen yuh dlsşdksşdkaşdkşss bölümü Chan's room izlerken yazdım müq ortamdı
————————————————————-Minho'nun ağzından
Jeongin haber verdiğinden beri içim içimi yiyordu. Chan ve Changbin'le otururken de tek düşündüğüm nerede olabileceğiydi.
Hyunjin mesaj atıp Jeongin'in hâlâ dışarıda Jisung'u aradığını, şimdi Jeongin'in yanına gittiğini söyledi. Chan ve Changbin şu an benim evimdeydi. İkisine de söyleyip aramaya gidecektim ama onlar da geleceklerini söylediler.
Chan'ın arabasıyla yola çıktık. Bir süre sonra Chan nereye gideceğimizi sordu.
"Hiçbir fikrim yok. Nereye bakabiliriz ki?"
"Bilmiyorum. Hyunjin'ler oradaki ara sokaklara bakıyor ama o çevrede olmayadabilir. Biz de başka yerlere bakalım. Okulun oralar mesela?"
"Tamam, okul ve çevresine bakalım."
________________________________Saat 02:36 olmuştu ve hâlâ bulamamıştık. Hyunjin'le az önce konuştum, onlar da bir şey bulamamışlar. Şimdi buluşup birlikte arayacaktık.
Birkaç dakika sonra Hyunjin ve Jeongin de yanımıza geldiğinde bir süre nerelere bakacağımızı düşündük.
"Bir dakika. Jisung ne zaman kendini kötü hissetse ve dayanamayacağını düşünse ailesinin mezarına gider. Of.. daha önce neden aklıma gelmedi..?"
"Ailesinin mezarı mı? Geçen gün annesi merak etmesin diye aramıştı?"
"Jisung ailesini ilkokula giderken kaybetti. Şu anki ailesi Jisung'u evlat edindi. Hatta Jisung liseye geçtiğimizde oturduğumuz yerden taşınırken Felix ve ben de zar zor ailemizi ikna edebilmiştik onu yalnız bırakmamak için."
Şimdi aklıma gelmişti. Ben taşındığımda bile benimle birlikte gelecek kadar yakınız demişti onları anlatırken.
"Tamam o zaman, daha fazla vakit kaybetmeden gidelim. Sen Hyunjin'in arabasıyla önden git. Yolu biliyorsundur herhalde?"
"Biliyorum tabii ki de ama.. Buraya uzak."
"Ne kadar uzak?"
"Bir buçuk saat ama eğer trafik yoksa ve hızlı gidersek bir saate düşebilir. Saatten dolayı trafik olduğunu düşünmüyorum. Bence hemen çıkalım yola."
"Biz gidene kadar saat 03:30 - 04:00 olur."
"Olabildiğince hızlı gideceğiz Hyunjin."
"Tamam, hadi Jeongin."
Onlar da biz de arabalara bindiğimizde yola koyulmuştuk. Hyunjin'ler önde biz de arkadan onları takip ediyorduk.
Umarım oradasındır Jisung.. Umarım oradasındır..
________________________________Vardığımızda saat 03:57'ydi. Uzun yoldan dolayı hepimizi uyku bastırmıştı.
"Burası, ama mezar yerini tam hatırlamıyorum. Çok uzun zamandır gelmedim çünkü, Jisung buraya her zaman tek başına gelir."
"Tamam, gerekirse içeride gruplar olarak ayrılırız."
"Girelim o zaman."
Kapıya doğru yürüdüğümüzde Jeongin'in durduğunu farkettik.
"Ne oldu Jeongin."
"Bu saate mezarlığa gelmek gerdi biraz beni. Sonuçta her gün gece saat 4'te mezarlığa gelmiyorum."