-18-

5K 548 640
                                        

seelaam
————————————————————

Minho'nun ağzından

Jisung içeride giyinirken ben de marketten aldığımız şeyleri poşetten çıkarmaya başlamıştım.

Çorba için aldığım sebzeleri suya koyarken Jisung mutfağa girmişti.

"Ah, gelmişsin. Rahat mı üstündekiler? İstersen başka bir şeyler de verebilirim."

"Yok, gerek yok. Rahat bunlar. Teşekkür ederim."

"Teşekkür etmene gerek yok. Sen bekle ben de üstümü değiştirip geliyorum."

Kafasını salladıktan sonra yanından geçip odama doğru ilerledim. Ona verdiğim pijamalarla çok tatlı olmuştu. Her neyse, üstüme giymek için birkaç parça şey çıkarıp giydim. Benim ve Jisung'un kıyafetlerini asmak için odamdan çıktım.

İşimi hallettikten sonra mutfağa gittim ama Jisung'u göremedim.

Salona girdiğimde Jisung'u yerde oturmuş kedilerimle oynadığını gördüm.

"Dori seni sevmiş gibi görünüyor, herkese böyle yaklaşmaz."

Ben kapının ordan konuşunca korkup yerinde zıpladı.

Güldüm çünkü çok tatlı gözükmüştü.

"Ben de onu sevdim, umarım söylediğinde yanılmıyorsundur."

"Yanıldığımı düşünmüyorum çünkü Soonie ve Doongie'nin aksine insanlara yaklaşmayı pek sevmez ama seni sevdi galiba."

O gülerek Dori'yi sevmeye devam ederken ben de mutfağa geri dönmem gerektiğini hatırladım.

"Ben mutfağa gidiyorum istersen gelip yardım edebilirsin ya da burada durabilirsin, seçim senin."

"Sanırım yardım etsem iyi olur."

"Zorunda değilsin. İstemezsen etmeyebilirsin."

"Yardım etmek istiyorum."

"Tamam o zaman, mutfakta bekliyorum sen de ellerini yıka."

Sebzeleri yıkamaya devam etmeden önce çorba ve çay için ocağa su koydum.

Jisung mutfağa geldiğinde öylece ayakta bekliyordu.

"Havuçları doğrayabilir misin? Ben de kalan sebzeleri yıkarım o sıra."

"Doğrarım."

Bıçak ve kesme tahtasını önüne bıraktıktan sonra lavaboya döndüm.

Sebzeleri yıkamayı bitirdiğimde arkamı döner dönmez havuçla resmen kavga eden Jisung'u görmem bir oldu.

Şaşkınlıktan kocaman olmuş gözlerimle onu izlerken aynı anda gülmemeye çalışıyordum.

Sessizce bir şeyler söylediğini duyduğumda konuşmaya karar verdim.

"Havuçla neden kavga ettiğini sorabilir miyim?"

"Üf bir türlü doğranmıyor bu, fırlatacağım birazdan o olacak."

Ben seslice kahkaha atınca bana baktı.

"Ne? Komik mi? Şurada bir şey yapmaya çalışıyorum sen gelmiş gülüyorsun."

"Havucun öyle doğrandığını pek sanmıyorum."

Havuçla olan kısa süreli bakışmasından sonra kafasını kaldırıp bana bakmıştı.

"Nasıl doğranır ki başka?"

I'm a Mess | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin